FAİLİ MEÇHUL CUMHURİYETÇİLER VE SEVİŞMELER....

03-09-2020

            
Işıl ışıl parlaması gereken kalplerde vuruluyordu  masumiyet. Her yerde karanlık ve karanlıklar içinde faili meçhul cinayetler ve faili meçhul cumhuriyetçiler kol geziyordu faili meçhul sevişmelerin koynunda. Patiska yol huzursuzluk kokuyordu .Asfalt yol kavşağın birleştiği noktada yavşakça  bir hırıltıyla inliyordu. Ağaçların hışırtısıysa gariban gariban ötüyordu bülbülün öksüzlüğünde. Gökyüzü yoktu artık, yeryüzüyse çoktan edilmişti talan. Ne gelen vardı ne giden. Çift başlı gölgelerdi sadece gel git yaşayan. 

Peki aşkın rengi neydi?
Bu coğrafyada aşkın rengi bukalemun misali  değişkendi. Neden her gün değişiyordu bu topraklarda aşkın rengi? Çok bilinmeyenli bir denklemin izafiyet teorisi gibiydi aşk. Ve  bu toprağın evlatlarının en büyük celadıydı her seferinde aşk. Daha demincek yağmur grisiydi aşkın rengi.. Bugün siyah, dün pembe, sen ertesi kırmızıydı. .....Sadece aşkın rengi miydi değişken olan bu coğrafyada... Oysa doğduğun yer kaderindir, kederindir ilkin değişmesi gerekendi.Kaderse deşime direnen bin aslan gücündeydi. Her yerde faili meçhul cinayetler ve faili meçhul cumhuriyetçiler Alan kırdi kadar minnacık  bir çocuğun ölümüne tetikçilik yapıyordu... 

 Aşk buralarda fırıldak olmuştu kimine göre. Kimine göre   pervane. Kedilerin şarkısında ise vantilatör... Bu şehirde bütün sevişmeler faili meçhuldü. Bütün aşklar da faili meçhul sevişmelere kurban edilmişti. Hem sevişmelere inat savaşıyorsun biz savaşma, seviş dedikçe; hem de  aşkın cinsiyetini sorguluyorsun  bu çorak ve kurak gönüllerde... 

Bir de aşkın cinsiyeti varmış. Aşkın cinsiyeti ne biliyor musun sevgilim.. Aşk erkek kokuyor, erkek kusuyor buralarda hep..Faili meçhul cumhuriyetçi kadınlar bile erkekçe gülüyor, erkekçe ağlıyor bu topraklarda.. Her yer erkek...... İktidarlar kokuyor. .Aşkın cinsiyeti ayrılık ve gözyaşı. Aşkın cinsiyeti erkek buralarda.Aşk kadın olmalıydı oysa. İşte o zaman aşk, aşk olurdu... Aşk kadın olmalı, Umut olmalı. Ve Leyl/a yaşamalı Leyl-a  ölmeli....Ama nasıl yaşamalı? ... Nasıl insan  olmalı? Ve en önemlisi de Çernişevski'nin dediği gibi  "Nasıl Yapmalı?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?