GEÇMİŞ OLSUN...

23-07-2017

Bir deprem ülkesiyiz.

Bizler bu gerçeğimizle yaşamayı bilmeliyiz.

Bilmekle de yetinmeyip mimari bazda mühendislik ve inşaat bazda her tür önlemlerimizi de almalıyız.

1999 depreminden sonra birçok önlemlerin alındığını hepimiz biliyoruz.

Bu oldukça sevindirici ve güven veriyor.

Bunun en belirgin örneği de Ege de 6,3’lük deprem de ölen ve yaralananlar olmadı.

Ancak bu meydana gelen deprem 6,3 olmayıp da daha yüksek bir derecede olsaydı, 8 ve üstü ne olurdu?

Ne olmazdı?

Bunun garantisi olmaz, zira o derecede önlem aldığımıza inanmıyorum.

Üstelik de an itibariyle de turizm mevsimindeyiz ve Ege de oteller turist dolu.

Türkçe bildikleri de yok ve maalesef bizde de İngilizce veya diğer yabancı dil bilen ilgililerin sayıları yetersiz durumda.

Bu turistlerin panik yapıp tatillerini yarıda bırakmalarını önlemek için anonslar yapılabilirdi çeşitli dillerde.

Ortalık sakinleştirilmiş olurdu.

Bunu yapmamak sosyal sosyoloji ve turizm psikolojisiyle uluslararası kurallara oldukça ters ve zaaf olarak algılıyorum.

Zaten birçok etken ve siyasi nedenlerle birçok ülkeyle haklı olduğumuz halde aramız limoni bulunuyor.

Bir başka önemli konuda yukarıda da belirttiğim gibi depremle yaşamayı bilmeliyiz.

Ona göre önlemler almalıyız.

Milli Eğitim Bakanlığı depremlerle ilgili okullara ders verebilir.

Bu saydıklarımın bir kısmı geçmişte yapıldı ama yeterli değildi ve ardı arkası gelmedi.

Oysa deprem ülkesi sadece biz değiliz.

Örneğin; Uzak Doğu ülkelerinde de sık-sık depremler oluyor ve onlar her türlü önlemlerini alıp en az zararlarla atlatıyorlar.

Bizde de Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi ve diğer eğitim kalitesi yüksek eğitim kurumlarımızla bir takım bilimsel çalışmalar yapılarak çok olumlu sonuçlar alınabilir.

Hatta müthiş projelerde hazırlanabilir.

Bizler bu önemli konuyu yabana atmayıp yeterince ve olması gerektiği gibi sorunun üstüne-üstüne gitmeyi ilke edinmeliyiz.

Vatandaşlarımızın canları malları ve yaşam konforunu yükseltmeyi Devlet bazında olmazsa olmazımız haline getirebilmeliyiz.

Bu konuda en çok yetkili ve sorumlu olan da siyasal iktidardır.

Tekrar ediyorum olan bu depremde hasarların çok büyük olmaması ve ölüm vakalarının hiç olmaması lehimize oldu.

Bu çok sevindirici şanslıyız.

Ancak ne zaman nerede ve hangi şiddete depremlerin olacağı bilimsel olarak kesin belirlenemediği için her an her yerde olabilecekmiş gibi önlem almamız yararımızadır diye düşünüyorum.

Geçmiş olsun Türkiye’m, geçmiş olsun Ege ve tüm vatandaşlarımız.

Allah bir daha da vermesin.

Ancak her zaman hazır ve hazırlıklı da olmayı bilmek önlemler almak da pozitif ve bilimsel bir davranış tarzıdır.

Umarım ki ilgililer ve bilgililer bu konuda kendilerine düşen ve düşecek görevleri eksiksiz yaparlar diye ümit ediyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?