Son günlerde siyasette sıcak saatler yaşanıyor.
AK Parti içinde büyük bir çalkantı meydana geldi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu olağanüstü kongre ile partinin yeni genel başkanı ve Başbakanın seçileceğini, ancak kendisinin aday olmayacağını açıkladı. Olağanüstü kongre için verilen tarih ise 22 Mayıs tarihi...
Peki, Davutoğlu’na bu kararı aldıran gerekçeler nelerdi?
Halk cenahında sürpriz diye nitelendirilebilecek bu ani olayın perde arkası nedir?
Bilineceği üzere ‘Pelikan’ Dosyası adı verilen bir değerlendirme günler öncesinde internette dolanmaya başlamıştı. Bu dosya ile Hükümet ve Cumhurbaşkanlığı makamı arasında görüş ayrılıkları yaşandığı aktarılıyordu.
Farklı internet sitelerinde özellikle tweetter gibi sosyal paylaşım sitelerinde dönen dolaşan iddialar da vardı.
Başkanlık Sistemi ile ilgili görüş ayrılıkları, Erdoğan sonrası dönemde bürokrasinin rayına tam oturamaması, dış gelişmeler ve Ortadoğu siyasetinde istenen neticelerin alınamamış olması...
Bunlar tabi haber sitelerinde, sosyal paylaşım sitelerinde ve yapılan yorumlamalarda dile getirilen iddialardı.
Ancak olayı şöyle yorumlamakta fayda görüyorum; yukarda zikredilen gerekçeler doğru veya yanlış olabilir. Ancak Türkiye’nin belki de konjonktürden de kaynaklanan bir duraklama dönemi yaşadığı kendisini hissettiriyordu.
2023 hedefleri olan ve bu hedefleri geçekleştirmek için yeterli zamanı olmayan Türkiye’nin hızlı bir şekilde yeniden gücünü hissettirmesi ve kaldığı yerden atılımlarını gerçekleştirmesi gerekiyordu.
Özellikle girdaba dönen Ortadoğu dururken...
Ahmet Davutoğlu’nun dış işlerde Türkiye’nin beyni konumunda olduğu hesaba katılarak, Ortadoğu’nun zor günlerinde Başbakan seçilmesi hem Erdoğan hem de parti tarafından daha uygun bulunmuştu.
Ancak çalışkanlığı ve dürüstlüğüne rağmen içerde ve dışarıda yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye hedeflerine yeterince konsantrasyon sağlayamadı.
Bunun neticesinde kan değişimine ihtiyaç duyulduğu görüşü ortaya çıktı. Bu görüş nedeniyle belki de Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında bir soğukluk oldu, bunu bilemiyoruz. Ancak Davutoğlu’nun her zaman AK Parti davasına sahip çıkacağını ifade etmesi, özellikle bazı medya organlarında abartıldığı kadar bir durumun da yaşanmadığını gözler önüne sermesi açısından önemliydi.
Bundan sonra kim Genel Başkan ve Başbakan olur sorusuna gelecek olursak, isimler arasında Binali Yıldırım, Berat Albayrak, Bekir Bozdağ, Numan Kurtulmuş ve hatta Hakan Fidan isimleri zikrediliyor. Bence bu isimler arasında en güçlü aday ise Hakan Fidan veya Bekir Bozdağ’dır.
Bu saatten sonra AK Parti’nin 2023 hedefleri belli, nereye varmak istediği belli, yolu belli... Göreve gelecek Genel Başkan bu hedeflerden şaşamaz. Zaman kaybetmeden bu hedefleri yakalamak lazım.
Başa gelecek isim kim olursa olsun bu doğrultuda etkin bir hükümet programı ile bu ana güzergâhta yürüyecektir.
Ancak bu kadar karışıklığın ve ani değişim-dönüşümün meydana geldiği bir coğrafyada elbette tecrübe ve pratik düşünme yeteneği yüksek bir lider beklenen atağı daha hızlı gerçekleştirebilir.
24 saatin bile çok uzun sayılabileceği Ortadoğu’dayız, yeni Başbakan hesaplara bu durum da dahil edilerek seçilecektir.
Hayırlı günler...
