GÜNDEM YAKIYOR

21-02-2016

Komşu ülke Suriye ile ilgili yazmak istiyorum ama inanmayacaksınız ortada Suriye yok. Kalmadı Suriye diye bir ülke dersem abartmış mı? Olurum yorumu size bırakıyorum.

Neden mi? Öyle düşünüyorum. Suriye denilince akla “Beşar Essad” gelirdi.

Şimdilerle ise “Putin” ön planda.

Rusya ve Putin’den söz edildiği kadar hiç bir özne ve yüklem, mekândan söz edilmiyor edildiğindeyse bomba, kan, ölüm, göç, yaralı ve gözyaşlarından söz ediliyor.

İran ve askerleri Suriye’de, Putin’in askerleri ve silahları Suriye’de. Ne var, ne yok ki!

Suriye’de Suriyelilerin dışında yok, yok. Böyle mi olmalıydı? Şüphesiz ki hayır asla böyle olmamalıydı.

Klasik bir Cümle “Suriye’nin Toprak Bütünlüğü” bunu söylemeyen, ima etmeyen hiç bir lider yok.

Bu söyleme ve kulağa hoş gelen içi dışı felsefeyle dolu olan deyime saygı gösteren, bu uğurda çalışan samimi olan hiç bir liderde maalesef yok.

Eğer Suriye toparlar da yine tek parça Suriye olarak kalabilirse Suriye’nin nesilleri sizce hangi ülke ve liderleri lanetle, kınamalarla anacak? İşte bu sorunun cevabını tarih verecek.

Neydi günahı Suriye’nin ve Suriyelilerin?

İncelendiğinde, araştırıldığında akla hemen ilk gelen Suriye’nin zamanın ve çağın ruhuyla paralel bir şekilde esaslı, güçlü, bilgili bir ülke olamaması, kendi gücüyle ayakta olamaması… Suriye de eğitim sorunu vardı.

Askeri ve yönetim sorunu vardı.

Çağdaş olamamış aile devleti konumundaydı.

Her avcıya hazır bir yem niteliğinde servis edilmeye daima hazır ve de nazır, pişirilmeye ramak kalan bir piliç görünümü veriyordu.

İşte bu yüzdendir ki kurda kuşa, çakallara yem oldu Suriye.

Sosyolojik olarak kesinlikle üniversitelere “Doktora Tezi” olması gereken ve olabilecek tüm nitelikleri taşıyan Suriye’den ibret almak çok akılcı olacaktır.

Uzun uzun düşünürseniz Suriye’nin geldiği veya getirildiği bu dram, bu acı örnekten alınacak o kadar ders var ki yazılsa bir kaç ciltlik belgesel kitaplar elde edilir.

Yazıktır ki güçlü olmayıp, olamayanlar her daim yem konumundadırlar.

Yazarken bile beni çok üzen bu vaka içinde bulunduğumuz bu küresel güçlerin güç olmayıp vahşet olduğunu, canavar oldukları inkâr edilir mi?

Her şeye rağmen bu komşu ülkenin, akrabalarımızın yanında yer almak, onları kollayıp yardım etmek hem İslami hem de insani bir misyondur diye düşünüyorum.

İşi siyasilere kalırsa Suriye buhar olur, yem olur.

Şekli şeması, ismi cismi kalmaz ortada. An itibariyle durum bunu gösteriyor. Aksi takdirde bağırıp, çağırmak kurtarıcı rollere soyunmak hava cıva, kirli siyasette siyaset yapmaktan öteye geçmez geçmiyor da.

Emperyalistlerin bu konuda adım, adım hedeflerine ulaştıklarına şahit olup hiç bir şey yapamamak da ayrı bir acı veriyor.

İnanıyorum ki biz inananlar, Müslümanlar hepimiz büyük vebal altındayız.

Bugün Suriye, peki ya yarın ve sırada hangi ülkeler var?

Kalın sağlık ve sevgiyle siz Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?