HANIM'ELİ…

HANIM'ELİ…
10-06-2021

Sevgili dostlar

Bugün kadınların dününü bu günü  ve yarınını köşeme aldım.

Dünden başlarsak kadın eskiden bir eş ve ya da kız evlat..

Kadının görevi sadece ev işi, aş işi ve varsa tarlada veya bayırda hayvancılıkta etkin çalışkan bir eleman.

Fakat Atatürk 'ün cumhuriyeti ilan etmesi ile Meşrutiyet Dönemi' nin bitmesi ile Türk Medeni Kanunu devreye girdi ve kadın resmen tanınmış ve yeni haklara sahip olmuştur.

Yapılan inkılaplar ve çıkarılan yasalar neticesinde kadın ülkemizde  de hak ve özgürlüğüne seçme ve seçilme halkıma kavuşmuştur.

Yani kadın eşittir erkek.

Kadın ve erkek eşitliği cumhuriyetin ilanından beri tartışılır. Mahalli baskılar gölgesinde kalsa da, ülkemiz bu konu da oldukça mesafe almış durumda ve kadınlar artık hayatın her bölümünde yerlerini kolayca almaktalar; yönetimekten yöneticiliğe, başbakanlığa kadar çıkabilmektedir.

Bu aslında 100 yılda kadınlar adına ülkemizde atılmış büyük bir adımdır.

Kadınların bu başarısını canı gönülden tebrik ediyorum.

Genellemeyi bir kenara bırakıp ölçeği aile standardına düşürürsek yani ev hanımlarına gerçekten ev içinde tam bir mastro görevi görürler.

Evi evirip çevirmek gerçekten kolay iş değil bir de erkek işi değil hakikaten evde bir kadının olması o evin nefes alması ve yaşanası anlamına geliyor.

Biz erkekler ne kadar çabalarsak ve temizlersek dahi bir eve hanım eli değmeden kimse kusura bakmasın ama o ev benim nazarımda eksik ve kirlidir.

Başta eşim olmak üzere tüm kadınlara bu konuda müteşekkirim.

Fakat gel gelelim bardağın boş tarafına bu kadar yasa ve kanuna rağmen hala kadınlar tam olarak özgür diyemeyiz zira mahalli baskılar gelenek ve görenekler ülkemizde hala etkin bir rol oynamakta ve bu da bardağın boş tarafı zaten.

Örnek verecek olursam hala Özellikle Anadolu'da Kadına miras verilmiyor, boşanmasına, izin verilmiyor, çalışması iyi bir gözle bakılmıyor.

Yani Anadolu'da kadın hak  ve özgürlükleri genel olmasa da kısıtlanıyor, görmezden geliniyor.

Ülkemizin genelinde de maalesef kadınlar şiddete maruz kalıyor hatta katlediliyor.

Sebebi ne olursa olsun kınıyorum.

Bu dünyada herkese yer var ve olmalı,şiddet ve cinayet hiç bir sorunu çözmez, sadece düğümler.

Dini kitaplarda da kadının özel bir yeri vardır ve cennet kadınların ayakları altındadır denmiştir.

Kadınlar hakikaten çok özel yaratılmış. Üreyen, üreten yöneten ve güzelleştiren bir insandır kıymetlerini bilmek onları korumak sevmek ve saygı göstermek bir erkeğin başlıca görevi olmalıdır.

Tabi ki toplumda bazı kuralar var

Dini kurallar, ahlaki kurallar, görgü kuralları, hukuki kurallar ve cezai kurallar.

Bu kuralar içerisinde hem kasın hem erkek hareket ettiği sürece ortada bir sorunun kalacağını sanmıyorum.

Her yere bir hanım elinin değmesi ve bulunması o yeri güzelleştirmek demektir.

Bütün kadınlar birer çiçektir.

Bitti.

Suçu lisan etiisem af ola.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?