HATIRLA SEVGİLİM O MESUT GECEYİ, SON BUSEYİ....

07-05-2020

Ve sonra farkına vardım ki

Sana geç kalmayayım diye
Hep kendime genç  kalmışım... 

Sonu ölümle  biten
Her suyun başında sen varsın... 

Her ölümde  parmak izlerimiz var. Her ölümle biten suyun başında biz varız. Ben varım, sen varsın. O var, biz varız...Nerde ararsın bu meçhul  ölüm öpücüklerine sebep. Faili meçhul de  sus istersen  hep. Ağlamanla, bir iki paylaşımla, bir kaç beğeniyle hangi vicdanını temizleyeceksin? Hangi cami, hangi kilise, hangi liman kabul edecek sığınmanı? Hangi yağmurlar temizleyecek dünya kadar ağır günahlarımızı? Bütün ölümlerin sebebini hala kendi dışında mı ararsın.... Hatırla sevgilim, o güzel,  mesut bahtiyar dediğin günleri. Bak sevgilim  şarkımız bir plaktan okunuyor gecenin çıplak ve aç koynunda, Yusuf halkların kardeş sehpasına koşarken Hüseyin ve  Mustafa'yla.... 

"Hatırla sevgili o mesut geceyi
Çamların altında aldığın buseyi
Hatırla sevgili o mesut geceyi
Çamların altında verdiğim buseyi"
 
Hatırla sevgilim,  o son geceyi ve  son buseyi.Ne zaman, nerde, kaç yaşında? Hatırla sevgilim o günden sana kalan hatıra geceyi ve çamların altındaki son verdiğim buseyi. Bir de hatırla.... Denizler de idama durmuştu o gün, tıpkı bugün olduğu gibi. Sen özgür olasın diye.Sen şimdilerde kahraman diye onları meze ederken diline ve ne idüğü belirsiz sofralarına misafir etmeye yeltenirken  hatırlarsan, o gün  susmuştun... Amannnn, sultan dilimizi keser diye korkmuştun. Ağlamaktan bile ürkmüştün, komşular sesini duyar. Halbuki bilmez misin gerçek sultan Allah dururken, hiçbir sultandan korkulmaz.Rızkını hangi sultan kesecek şaşarım aklına. İbrahimler  her gün, gün aşırı vuruluyor  kalbimizin ortasında. Oysa bilmez misin karıncalar saf tutuyor, kuşlar su taşıyor İbrahimler; değil zalimler helak olsun ateşte diye. Her gün birilerini kaybediyoruz.... Gazeteler yazıyor  son baskılarda, ölüm bu coğrafyanın kaderi diye. Bir kadın isyan ise  ediyor Fakir Baykurt'un kitabında elindeki TIRPAN'la.İnsanlık kaybetmeye devam ediyor an be an. Helinler, İbrahimler, Tahirler, Uğurlar, Tanerler, Aliler, Ali Gaffarlar, Hrantlar, Ceylanlar, Abdiler............ Ve ölüm bu topraklarda  sonu bitmek bilmeyen , sonu gelmeyen bir isimler silsilesi. Bir gün ben vuruluyorum. Bir gün sen vuruluyorsun.Yani anlayacağın sevgilim her gün biz vuruluyoruz, anlamsız bir deltanın mavi kıyısında. Şeytanın avrat boşadığı gecelerin sabahında bir kadın, bir çocuk bir de bir mutluluk  vuruluyor sol yanından. Kalpler Kan yuvası ve bütün kalpler  bir müzayede salonunda iki kuruşa,iki öpücüğe ya da üç buçuk g. korkusuna  satılıyor... Ölüm kokuyor her yer... Üstelik  sen de yoksun.Hem imansız kalıyor sokaklar sen yokken. İnsanlık kan kaybediyor... İnsan yeryüzünün en büyük hastalığı olmuş. Meğer Covid 19 denilen sözde hastalık insansızlığı, imansızlığı yok etmek için bulunan  bir aşıymış,insanlıksa asıl virüs, asıl hastalıkmış. Fakat  o bile  etki edemedi  insanlığa. Durduramadı, insanlığın Kan kaybını... Her gün  biraz daha ölüyoruz. Biraz daha ölüyorsun. Ölüme az daha  yaklaşıyorsun. Ölüm sana   biraz daha yaklaşıyor ve daralıyor dar saha. Her ölümde sen ölüyorsun farkında bile değilsin. Yani kısacası anlayacağın sevgilim, ölüm senin peşinde sen hâlâ neyin peşindesin. Hâlâ akletmez misin ki tokluğa aşermeye devam edersin? Madem okumaz, akletmeszin öyleyse son çare... Yani sevgilim anlayacağın tek çare var artık. Turşu kavanozlarını boşaltmak ve beyinlerle  doldurmak.. Kavanoz dipli dünyayı kavanoz adamlara çevirmek.. Yani beyin nakli artık şart....

"Gecenin göğsü delik deşik çizgili bir pijamanın uykusuzluğunu çekerken
Bir tüccar uykuyu pazarlıyordu umutlara
Ama ömürler eriyordu bir kenger tadında
Islak kumrular devşirilirken geceden
Kitapsız bir ölüm bir de zulüm
Gırtlaktan taşarcasına 
Büyütürken ergen arzuları
Dayanmaktı düşmanlığa olduğu kadar dostluğa
Bu uykusuzluktan sıyrılabilmek için
Bir yürek Biz kürek
Bir kürek Biz yürek...."
             Newroz Serhat ODABAŞI

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?