Hayalet Depresyon

Hayalet Depresyon
20-01-2023

Sevgili okuyucu, tansiyon, diyabet, kolesterol, apandisit, bağırsak enfeksiyonları, covid, influenza… ve daha birçok hastalık tıpta yer aldı. Belirtileri, aşamaları, tedavi şekilleri tek tek kaynaklarda yazılı.

Fakat günümüzde benim keşfettiğim hayalet bir hastalık var. Onu göremedik, duyamadık.Sinsi sinsi yakamıza yapıştı, biz fark etmeden hayatımıza girdi ve biz her şey yolunda gibi bu hastalıkla yaşamaya devam ettik. 

Yüzyıllardır çeşitli hastalıklarla savaşırken, hatta tedavisinde ensavunmasız kaldığımız durumun kanser olduğunu deneyimlemişken şimdi sizlere çağın en önemli hastalığından bahsedeceğim. Üstelik bu hastalık mutasyona uğradı ve dolayısı ile adı da değişti.

Hayalet depresyon…

Bu tanım kitaplarda geçmez.  Başka bir boyutta, başka belirtilere sahip bu hastalık depresyongil ailesinden. Belirtileri de günümüz için çok normal. Yani kimse depresyonun hayalet kılığına girmiş halinin farkında değil. Fakat çoğu kişi hayalet depresyona yakalanmış. Nasıl mı?

Depresyonun ana belirtisi izole olmaktır. Kişi kendini tüm dünyadan koparır. Şimdi bizim dünyamıza gelelim. Yaşadığımız çevrede artık çoğu kişi izole.Mesela kimse birbirine akşam saatlerinde çay, kahve oturmalarına gitmiyor. Çoluk çocuk bir araya gelip, görüşülmeyen günlerde neler yaptıklarını birbirine anlatmıyor. Ve yahut birincil derece akrabaların, önemli günlerde dahil olmak üzere, ziyaret edilmeyi geçtim, telefonla bile halleri hatırları sorulmuyor. İnsan denen varlık, tüm bu kalabalık şehir hayatına adapte olurken, tıpkı depresyon gibi mutasyona uğradı ve kalabalıklar içinde yalnızlaştı. Herkes tek başına, bireysel takılır oldu.

Çekirdek ailesi olan sadece onlarla vakit geçirmeye başladı. Tek başına yaşayan kısım ise üçüncü bir uzuv gibi taşıdığı telefonla can yoldaşı olmuş durumda. Hal böyle olunca, yalnızlaşan insan, görünmez bir mutsuzluk içinde. Tıp terimine girmemiş hayalet depresyon da yani.

Tahammül az, geleceğe dair kaygı artmış, mutsuzluk, umutsuzluk, yalnızlaşma hat safhada. Peki ne yapmalı?

En çok görülen semptom ne? Yalnızlaşma. O halde tedaviye buradan başlamalı. Hepimiz aldığımız C vitaminleri gibi, günde en az bir kere yakın ya da uzak fark etmez, herhangi bir dostumuzla iletişime geçsek güzel olmaz mı?

İkinci belirtimiz; Mutsuzluk. İnsan kendini mutlu eden faaliyetleri muhakkak bilir. Müzik, spor, alışveriş ya da sosyalleşme. Size en çok ne iyi geliyorsa bu faaliyet için haftanın bir gününü kendinize ayırmak ve o günü mutluluk günü ilan etmek iyi bir fikir değil mi?

Bir başka belirti; Sürekli sanal dünyada vakit geçirme. Ebetteki gelişim gösteren bu dünyada bizde teknolojiyi yakından takip edip, çeşitli mecralardan haberdar olmalıyız. Fakat yemek yemek, duş almak, işe gitmek gibi, bu iş içinde belirli bir zaman dilimi koyup, o dilimi aşmamak bu semptom için iyileştirici bir yol olabilir.

Şimdi gelelim, hayalet depresyondan kurtulmanın son aşamasına; İnsan bir sorunu olduğunda, sorunu çözmek için çaba sarfeder, uğraşır, belki de sorunu kabul eder ve kılını bile kıpırdatmaz. Fakat ilk aşama her zaman farkındalıktır. Yani bir sorun olduğunu kabul etmektir.

Farkındalığınızı ölçün! Hayalet Depresyon sizi yakalamış mı? Bu soruyu kendinize sorun. Nasıl ki bir hastalıkta önce tanı koymak gerekir, işte hasta olduğunuzu kabul ettiğiniz anda iyileşme kendiliğinden başlar…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Özgül Özcan Yeşil
Özgül Özcan Yeşil

Özgül Özcan Yeşil (Uzm. Aile Terapisti)