HAYRETLE KARŞILAMAKTAYIM.

09-01-2015

Kış mevsimi ilk kez memleketimin üzerine bu kadar soğuk bir şekilde hükmediyor. Atmosferin kış, bakış açısının kış, gidişatın kış olduğu bir başka kışa en azından size temin ederim benim ömrüm şahit olmamıştır.

Yani atmosfer her açıdan kış ve mevsim ciddi şekilde soğuk geçiyor. 

Bu soğukluk insanları ekonomik olarak kasmaya başlarken, manevi olarak daraltmaya, insani olarak acıtmaya, bir varlık olarak incitmeye ve bir düşünen olarak hayretlere düşürmektedir. Bir keçinin dile gelip bu benim sakalımdır, demesinden daha çok bir hayret ile bir eşeğin dile gelip benim sesimin güzellik açısından ne farkı var gözlerimden demesinden daha fazla bir hayret ile bir maymunun gerçekten daha öncesinde insan olduğunu ispatlamasını karşılayacak hayretten daha büyük bir hayret ile insanlığın, insanların ve toplumun düşünce ufkunu, ego tatmin şeklini, hayatı algılayış biçimini hayretle karşılamaktayım.

Menfaatin doruk seviyelere ulaştığı, insanlığın kendi menfaati söz konusu olduğunda ne kadar alçalabileceğini, atalarından habersiz torun tayfasının geleceğin evlatlarına bırakmaya çalıştığı ülkeyi, memleketi, toplumu ve aile yapısını hayretle karşılamaktayım.

İyilik ile kötülük arasında ki farkın belirginleşmesine rağmen bu farkı yaratanların deve kuşu misali kalmamışken yüzleri, koca popoları ile ortada dolaşmalarını hayretle karşılamaktayım.  İnanç sistemlerinin afallamasına sebep olan kafasız tayfaların, inancın kaynağından habersiz ve duyarsız gibi yaşamalarını bu yaşam uğrunda gözyaşına, acıya ve kötü günlere sebep olacak olan görünen köye aldırış etmeden ettikleri yanlışları, yapmaya devam ettikleri hataları, içine sindirdikleri pislikleri hayretle karşılamaktayım.

Bu hayretlerden yolan çıkarak birçoğunun yanlış diye inandığı ve hiç değiştirmeden alıntı yapacağım çok yakın bir tarihte okuduğum bir haberi ayakta alkışlamaktayım.

Haberi hiç değiştirmeden sizinle paylaşmak istiyorum. Yorum sizindir. Takdir sizindir. Herkesin dini kendine, herkesin yaptığı kendinedir. Fazla uzatmadan haberi kopyala yapıştırmak istiyorum. Haber şöyle:

HAÇ ÇIKARTMAK İÇİN HALİÇ’İN SOĞUK SULARINA ATLADILAR.

Hıristiyan inancına göre Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıldönümü nedeniyle Balat’taki Fener Rum Patrikhanesinde ayin yapıldı.

Ayin sonrası gençler, Patrik Bartholomeos’un attığı haçı çıkartmak için Haliç’in soğuk sularına atladı.

Hıristiyan inancına göre, Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıldönümü nedeniyle Balat’ta denizden haç çıkarma töreni düzenlendi.

Türkiye’de yaşayan cemaat mensuplarından ve Yunanistan’dan yoğun bir katılımın gerçekleştiği tören öncesinde Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinde ayin yapıldı.

Patrik Bartholomeos’un yönettiği tören sonrası katılımcılar, hep birlikte Haliç sahiline yürüdü.

Burada kurulan platformda yapılan kısa ayinin ardından haç, Haliç’in soğuk sularına atıldı. Teknelerde bekleyen biri kadın 21 genç, haçın denize atılması ile birlikte buz gibi suya daldı. Denize atılan haçı, Bulgaristan’dan gelen Todor Pasev çıkarttı. Patrik Bartholomeos, haçı denizden çıkarmayı başaran Pasev’e haç işaretinden oluşan bir kolye hediye etti.

Todor Pasev, haçı çıkartmanın sevinciyle bir kez daha Haliç’in soğuk sularına atladı.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Pasev, havanın çok soğuk olduğunun hatırlatılması üzerine, “Soğuk ama 10 dakika için burada kimse ölmez. Burada Hıristiyanlar için önemli bir günü kutladık” dedi.

Sevgili okurlar; biliyorsunuz ki haliç İstanbul’dadır. İstanbul Türkiye’de ve Türkiye Kuzey yarım kürede, nitekim iyi bilirsiniz ki mevsim Ocak yani kuzey yarım kürede kış yaşanmakta. Haberin tarihi hava durumlarından bas bas bağırılan Sibirya soğuklarının İstanbul’da yaşanacağı tarih ile aynı.

Yapılanın ne denli doğru ve ya yanlış, değerli ve ya değersiz olduğunu anlatma uğraşına bile girmek istemiyorum. Yorum sizindir.

Daha önce dediğim gibi herkesin inandığı da kendine. Benim belirtmek istediğim ise Albert Einstein’ın “aslında insanları ayakta tutan kas ve iskelet sistemi değil, fikir ve düşünceleridir” sözünden farklı değildir.

Omurgasız bir Müslüman’ı, ineğe saygılı bir Hindu ile karşılaştırma talihsizliğine düşmemekle beraber. Kusura bakmayın ben o Hinduye kendi öz irademin kararı ile daha fazla saygı gösteririm. Omurgasız Müslüman’ın dedikleri belli ama taptığı ve yaptığı evlere şenliktir. Hindunun ise dediği de bellidir. Yaptığı da aşikar.

Son olarak da şunu söyleyip bitirmek istiyorum, hiçbir şey olamayabilirsin bunu anlarım. Ama elinde iyi ki kendinin karar veremediğin bir seçenek var. Sen insan olarak yaratıldın. Bari bunun bir gereği olarak insana, insanlığa saygı duy ve insan ol.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?