HAZİRAN’DA ŞİİRCHE ÖLMEK ZOR

29-06-2018

Gerçekten ölmenin en zor olduğu fakat ustaların en kolay gittiği aydır Haziran.

Kimler kimler bizi bırakıp gitmedi ki?

Onlar bizi bırakıp giderken bile kalanlardan olmak için şiirlerle doğurdukları Che Guevara'yı bize bırakıp gittiler.

"Geceleri gülmek yasaksa bize, yasaksa gülmek bize şehirlerde, geceleri de değiştiririz, şehirleri de." CHE

Cahit Zarifoğlu 7 Haziran 1987

Muhasebeci, çevirmen, düzeltmen, teknik sekreter olarak çalıştı.

Öğretmenlik yaptı.

İlk şiir ve öyküleri lise öğrenciliği yıllarında Kahramanmaraş'taki yerel gazetelerde yazdı.

"Çıplak ete kavuşan aşk sandı"

FRANZ KAFKA 3 Haziran 1924

Prag’da doğan yazar, eserleriyle edebiyatı derinden etkiledi. Kafka, yazdıklarını yakması için Max Brod’a emanet edecek; ama onun ihanetine uğrayacak.

"Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum; tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak."

Charles Dıckens 9 Haziran 1870

İngiltere doğumlu Charles Dickens, yarattığı kahramanlarıyla ve kurguladığı kendine has dünyayla hala popüler.

"Onca kalabalığa rağmen, bu nasıl bir yalnızlık!"

Ahmed Arif 2 Haziran 1991

Diyarbakır'da doğan şair, Hasretinden Prangalar Eskittim adlı şiir kitabıyla en çok okunan ve satan şairlerinden biri oldu.

"Yokluğun cehennemin öbür adıdır; üşüyorum, kapama gözlerini"

Ahmet Haşim 4 Haziran 1933

Bağdat’ta doğan Ahmet Haşim sembolizmin etkisinde yazdığı şiirleriyle şiirde anlam üzerine fikirleriyle şiiri derinden etkiledi.

 

"Sevmeyi bilmeyen ölmeyi bilmez."

Cemil Meriç 13 Haziran 1987

Hatay’da doğan ünlü yazar ve düşünür, eleştirileri ve incelemeleriyle edebiyat ve düşünce dünyasında önemli bir yer edindi.

 

"Yemin ederim ki, dünyanın bütün toprаklаrı bir tek insаnın kаnını аkıtmаyа değmez"

Nâzım Hikmet Ran 3 Haziran 1963

1901 yılında dünyaya gelen Nâzım Hikmet, hayatının 12 yıldan fazlasını cezaevinde geçirdi, vatandaşlıktan çıkarıldı ve çok sevdiği memleketinden uzakta, aramızdan ayrıldı ve memleketine şiirlerini bıraktı.

 

"Yаşаmаk bir аğаç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine"

Abdurrahim Karakoç 7 Haziran 2012

Kahramanmaraş'ta doğan Karakoç’un şiire merakının sebebi ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında ”Hasana Mektuplar ismi altında kitap haline getirdi.Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alır.

 

"Umudum her zaman bâkidir; ama zaman kısa, ben yorgunum,yol uzun."

Orhan Kemal 2 Haziran 1970

Adana’da doğdu. 1939 yılında Nâzım Hikmet okuyup komünizm propagandası yapmak suçundan girdiği Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanıştı. Nâzım onu hikaye ve roman yazması için yönlendirdi. Geçimini sağlamak için hamallıktan işçiliğe pek çok işte çalışan yazar romanlarında, tanık olduğu yoksul ve sömürülen insanların hayatlarını içtenlikle anlattı.

 

"Ve ben asla unutmayacağım. Ona nasıl güldüğünü."

Peyami Safa 15 Haziran 1961

Eserlerinde doğu - batı sorunsalını işleyerek derin psikolojik tahliller yaptı. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı ünlü eseri otobiyografik öğeler taşımaktadır.

 

"Haziranda Minderin üstünde ıslak, buruşuk

bir mendil. (Demek annem ağlamış.)

Benim de bu şişeye, iki yastığa ve bir mendile ihtiyacım var, ben de Kordiyal alacağım, uzanacağım ve ağlayacağım."

Maksim Gorki 18 Haziran 1936

Rusça’da acı anlamına gelen Gorki adını aldı. Eserlerinde Rus toplumunu ve Sovyet Devrimi öncesi dönemi keskin gözlem gücüyle yansıttı ve o günleri zamanımıza taşıdı.

 

"Aşkı tanıyan bir kadın, asla aşktan azına razı olmaz! Sahibi olamayacağı boş sevdalarda kiracı kanmaz."

Mina Urgan 15 Haziran

Balzac, Shakespeare gibi yazarların eserlerini Türkçeye çevirdi. Bir Dinozorun Anıları ve Bir Dinozorun Gezileri kitaplarıyla geniş bir okur kitlesine ulaştı...

"Sürekli olarak kişisel mutluluk peşinden koşmak, bir kepazelikten başka bir şey değildir."

Haziranda ölmek zor olsa da büyük ustalarının hepsinin önünde saygıyla eğilmek gerek lakin CHE'nin dediği gibi biz dik durup gülümseyeceğiz ve merak etsin herkes neden her şeye rağmen gülümsemediğimizi hiç kimsenin önünde eğilmediğimizi ve neden hiç kaybetmediğimizi hep kazandığımızı...

 Haziranda ölmek o kadar zor ki haz ana döndü her Haziran’ımiz...

Haziran o kadar acı ki kalbimizde ve mısralarda ölmeye bile yaşarken ustalar, adeta şiirlerden ördükleri şiirCHE'yi şiirlerle hece hece doğurup bize bıraktılar en büyük armağan Haziranda...

Ve bize kaybetseniz bile hiçbir Haziranda ölmemeyi, dimdik ayakta durmayı öğrettiler Che'yle...

Hasta La Vıctoria Siempre. (zafere kadar daima)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?