HZ. MUHAMMED VE SAYGI

30-09-2020

İslam tarihinin en bilindik iki münafığı vardı. 
İlki Haz Peygamber döneminde yaşayan Abdullah bin Ubeyy. 
İkincisi  Peygamberin vefatından sonra faaliyet gösteren Abdullah bin Sebedir.
Nitekim Tevbe Suresi 84. Ayetin nüzul sebebi de Peygamberimizin Abdullah Bin Ubeyy’in cenaze namazını kılmasıyla ilgili ikazı içermektedir. 
Öyle ya zalimden alim doğabilir. 
Mekke’nin dur durak bilmeyen ve fesada çalışan en ünlü münafığının oğlu Abdullah mücahid bir Müslümandı. 
Peygamberimizden babasını kefenlemek için gömleğini istemiş merhametin vücud bulmuş hali olan Peygamberimiz gömleğini vermişti. 
Abdullah’ın “ Ya Resulullah babam için istiğfarda bulunup cenaze namazını da kılsanız.” Ricasını da geri çevirmemiş. Sonrasında ilahi ikaza duçar olmuştu. 
Meselenin bizlere dönük yüzü Allah’ın ikazından ziyade Peygamberimizin ölüye duymuş olduğu saygıdır. 
Arkasından kötü konuşması dahi tırnak içinde hakkı iken gömleğinden bir parçayı hibe etmiş olmasıdır. 
Nitekim güllerin efendisi…  
Bastığı  toprakları yeşerten o mübarek ayakları bir Yahudi cenazesi geçince harekete geçmiştir.
Zişuur her canlıyı  beşerden insanlığa, zulümden nura eviren mesajları getiren ve yürüyen Kuran olan bu insan yeri geldi mi kuşu ölen bir çocuğun acısını paylaşmış, taziyesine gitmiştir.
Şimdi Sayın Ahmet Şimşirligil Bey… 
Bir ölü kendine yapıştırılan etiketi sökemez efendim. Bir ölü üzerine atılan çamuru silemez. Geriye kirli elleriniz kalır. 
Yaşarken dilediğiniz ilmi tartışmaları, halef- selef diyaloglarını, mutezile eşari, dirayetçi rivayetçi mülahazalarını yapınız. 
Şerhler yazınız. 
Bu tavır ilim adamı tavrıdır. 
Nizamiye medresesinin en gözde hocası olan Gazzali’den böyle gördük. Sudur teorilerini benimsemediği İbni Sina ve Farabi’ye yazdığı Tehatufulfelasifeyi öptük başımıza koyduk. 
Ancak bu sizin yaptığınız bir insana yaşarken duyduğunuz bir hınca karşı ölümün galip gelememesidir. 
Oysa ölüm tüm kinleri hiçlik denizinde eritir. 
Yokluktan doğan ebedi varlığa saygıdan yok eder. 
İster misiniz ervahı aleme göç eden bir sevdiğinizin arkasında iyilik ve güzellik dışından bir kelam konuşulsun.   
Ben inanıyorum ki Hasan Hoca yaşasaydı ve siz vefad etseydiniz ardınızdan sadece rahmet dilerdi. 
Sizin gibi davranmaz merhametin uğramadığı sözleri söylemeyi Peygamber ahlakına sığdırmazdı. 
Nitekim sizi,  birçoğumuz anlattığınız Peygamber kıssalarından tanıyoruz. 
Yol yakınken bu ilim adamı tavrına sığmayan ve size de hiç yakışmayan tekfirci sarığını başınızdan çıkartınız.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?