İKİNCİ DALGA MI GELİYOR?

18-06-2020

Merhabalar değerli okurlarım. Bu hafta bir hayli önemli bir konuya değineceğiz. 
Maalesef konumuzda korona ve koronanın tekrar yükselişi. Konuyu toplumsal, kişisel ve şehirlerimiz üzerinden anlatıp halkımızı uyaracağız.
Medeni toplumlar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, siyaset, ticaret, spor vb. konularla ön plana çıkarlar ve medeniyetlerini perçinlerler. Ülkemizde ise bu konuların büyük ölçüde liyakat esaslı olmaması durumu bizi geriye itmektedir. Gelelim toplum bilincine, bunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ancak hâlâ halkımız maalesef ya dinlemiyor ya da umursamıyor yazılarımızın okunma sayısına bakarsak gayet okunuyor ama gereği yapılmıyor. Bu uyarıları sadece ben değil tüm medya kuruluşları, gazetemiz sürekli sıcak tutuyor ve her an uyarıyor. Bir kez daha net bir şekilde söylüyorum. Lütfen maskesiz dışarıya çıkmayın aksi takdirde ikinci dalga bundan çok kötü ve acı olacak. İspanyol gribini iyi araştırın ikinci dalgada on milyonlarca kayıp yaşanmıştı. Yakın zamanda yetkililerle görüştüm. Şehrimizde ve ülkemizde vaka sayılarının tekrar artmaya başladığını söylediler. Halkımız da maalesef aşırı şekilde gevşedi diye siteme diyorlardı. Çok daha aklılarda ha kısa zaman önce Diyarbakır'daki süre de 300 kişiyi aşan vakalar yetkilileri harekete geçirmişti. Vakaların çoğu artık İstanbul dışında görülmeye başlandı dikkatli olmamız lazım. Bazı ülkelerde ikinci dalga başladı bizde de olmaması için yetkililerinin söylediğini unutmayalım ve maske, maske, maske kuralına uyalım çünkü maske ile vaka oranı yüzde 1'e kadar düşüyor. 
Neden böyle ucuz ve basit bir yol varken koşulları zorluyor, hem kendimizi hem  de çevremizdekileri riske atıyoruz. Almanya, Güney Kore, Japonya gibi ülkelerde halk yöneticiler ne derse tamamen uyuyor ve hep birlikte çözüm yaratıyorlar. 
Bizde güvenlik güçleri geçen şahit olduğum bir olayda otobüste fazla yolcu olduğu için yolcuların fazlasını indirmeye kalktı ancak öyle olaylar oldu ki inanılmaz. İnen vatandaş, hemen: “İşte siz görürsünüz. Şimdi yetkilileri arayacağım. Çevrem geniş.” Diye konuşmaya başladı. Onların sağlığı için gerekli olan ufak bir uyarı bile öyle bir boyuta getirildi ki hayretler içinde izledim. Sanki sonraki otobüse binse, evine 15 dakika geç gitse ne olacak. Sanırsınız ki CERN’de dünyanın oluşumunu, Big Bang teorisini kanıtlamaya gidiyor veya uzaya çıkacak olan Space Xroketini kaçıracak. Ağlanacak halde bir toplumsal yapımız var sayın okuyucularım. Herkes için söylemiyorum bilinçli insanları tenzih ediyorum fakat senin sağlığın için seni uyaran bir ileri varsa teşekkür etmen gerekirken olay çıkaran insanlarımız var. Umarım bir gün Atatürk'ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine çıkabiliriz. Unutmadan, yorulmadan, yılmadan bir kez daha koronavirüs için gereken uyarıları yazacağım. Umarım son kez olur ve elinde bilezik olan maskeler gerçek yeri olan solunum yollarımızı korur.
İnsanlarımız kendini ve çevresini, yeni yaşam şekline göre düzenlemeli, kişisel ve sosyal alışkanlıklarını yenilemelidir. Düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeli. Yeterli sıvı almaya, çeşitli vitaminler yönünden zengin olan tahıl, bakliyat gibi besinler tüketmeli. Ellerimizi sık sık su ve sabunla 20 saniye boyunca yıkamalı. Yabancı yüzeylere temas ettikten sonra onları hiçbir şekilde solunum yollarına, yüze, ağza ve gözlere temas ettirilmemeli. Hasta kişilerden ve havalandırılması sorunlu olan bölgelerden mümkün olduğunca uzak durulmalı, maske ve mesafe kuralına uymalıyız. Maskelerimizi de lütfen yere atmayalım, ait oldukları yere çöp kutularına atalım. Çünkü maskeler kullanıldıktan sonra çeşitli virüsler taşıyıp tıbbi atık haline dönüşüyor. 
***
Geçtiğimiz günlerde ilimizde yapımı tamamlanan ve halkımızın hizmetine sunulan Millet Bahçesi’ne spor yapmak ve insanları gözlemlemek için gittiğimde kimsenin sosyal mesafe kuralına uymadığını gözlemledim. Güvenlik güçlerinin defalarca uyarmasına rağmen halk maalesef bilinçsiz. Allah yöneticilerimize sabır versin. 
Bu karanlıktan kurtulmak için yetkililerin tavsiyelerine sorgulamadan uymak zorundayız.  Yüzlerce yıl önce de salgın tavsiyeleri aynıydı. Şimdi de aynı. Geçmişte İnsanların hijyen kurallarına uymaları konusunda çeşitli bilgilendirmeler yapılmaktaydı. Hâlâ yapılıyor öğlen ve ikindi vakitlerinde okunan ezan sonrasında duyurulan bildiriyi unutmayalım. Yüzlerce yıl önce de halk çeşitli şekillerde uyarılırdı. Böylece çoğu ölümcül hastalıkların ve salgınların önüne geçilmişti. Bugün de böyle olacak. Yeter ki kurallara uyalım.  Eğer bu kurallara uyarsak bu hastalıktan kurtulma ihtimalimiz çok yüksektir. 
Her şey ellerimizde. Olumlu da ellerimizde olumsuz da. Biz istersek pandemi biter istersek de devam eder yeter ki karar verelim. Çözümü de çok basit hijyen ve maske kullanımı. Lütfen bu kurallara uyalım uymayanları da uyaralım ki yeni dalga oluşmasın aksi takdirde ekonomik çarklar duracak ve daha kötü günler başlayacak.
Bana ulaşabileceğiniz, soru, sorun ve yorumlarınızı iletebileceğiniz resmi Instagram adresim (fatiherdoganresmi)’dir. Sağlıcakla kalın...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?