“İlelebet payidar kalacaktır”

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bu yıl daha coşkulu bir biçimde kutluyoruz.

Bundan tam 100 yıl önce Yani 29 Ekim 1923 yılında bağımsızlık mücadelesinden yeni çıkmış ve Meclisini kurmuş bir millet, önderi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile birlikte Cumhuriyetimizi ilan ediyorlardı.

Bu tarihten itibaren Türkiye bağımsız bir devletti artık.

Cephede istiklal savaşı, masada onursal mücadele ve sahada kenetlenmiş bir millet.

Bu inanılmaz başarımın mimarı Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve silah arkadaşları ile Türk halkları idi.

Kenetlenmiş ve sömürge ülkelerinin uşağı olmaktansa ölmeyi yeğleyen onurlu bir millet.

Her karış toprağı kanla sulanmış ülkemiz, Atamızın dediği gibi; “ilelebet payidar kakacaktır.” Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

100 yıl içinde nice hükümetler başa geldi, nice iktidarlar yönetime geldi, nice iyi kötü gelişmeler oldu, birçok kişi değişik hesaplar peşinde koştu, ülkemizin bölünmesi için nice hayaller kuruldu, darbe ve darbe girişimleri oldu, demokrasi ve bağımsızlığımız tehdit altında kaldı ama ferasetli halkımız her zaman, ‘tek tek bayrak ve tek devlet’ dedi.

Eğer barış ve huzur içinde tüm halkların kardeşçe yaşamasını istiyorsak, cumhuriyetimize gerçek anlamda yürekten inanmalı ve sahip çıkmalıyız.

Cumhuriyet; özgürlüktür, refahtır, eşitliktir, adalettir, eğitimdir, uygarlıktır, kalkınmadır, teknoloji ve bilimdir, inanç hürriyetidir, halkların kardeşçe yaşamasıdır. Her şeyden önemlisi Cumhuriyet hayat kaynağımızdır.

Ekmeğimiz, suyumuzdur.

1927 yılında ülkemizde ilk nüfus sayımı yapıldığında ülkemizin nüfusu 13.649.945 idi.

Bugün ise 85  milyon nüfusa sahip güçlü ve büyük bir ülkeyiz.

100 yıl içinde büyük sanayi hamleleri, modern şehirler, yollar, sağlık, eğitim, askeri yatırımlar, ilaç, tekstil, tarım, teknolojik büyüme, barajlar, iletişim, inşaat yeraltı ve yerüstü zenginliklerin değerlendirilmesi, köprüler, devasa tüneller, havaalanları, şehir hastaneleri, turizm yatırımları ve daha neler neler yapıldı bu ülkede…

1933 yılında ilk sanayileşme hareketi Sümerbank kumaş ve bez fabrikasının kurulmasınlar başladı.

20 bin TL sermaye ile Kayseri’de kurulan bu fabrikada kumaş, bez ve halı üretilmeye başkandı.

Aradan 100 yıl geçtikten sonra Cumhuriyet Türkiye’sinde uçak, tank, gemi, otomobil başta olmak üzere büyük fabrika ve üretim merkezleri kuruldu.

Onbinlerce fabrika, sanayi, organize sanayi bölgeleri, tekstil fabrikaları ve nice devasa yatırımlar… Nereden nereye..?

Küçük bir bez fabrikasından büyük ve sanayi devrimini gerçekleştirmiş güçlü, modern ve uygar bir Türkiye’ye…

İhracatı, ülkeler arası deniz ve kara ticareti, büyüme verileri her geçen gün artan güçlü bir ülkeyi birlikte yarattık.

Aziz Türk milleti Cumhuriyete inanarak bunları başardı.

Yeni yüzyıllarda daha güçlü ve modern bir ülkeyi yine birlikte yaratacağız yeter ki Cumhuriyete inanalım ve gücüne güvenelim.

Son olarak;

Yaşasın Cumhuriyet ve yaşasın kardeşçe yaşamayı tercih etmiş Türkiye halkları.