İLKELER

21-09-2016

İlke ve prensipleri olmayanları inceleyin, araştırın.

Sicil notu vermeye kalkışırsanız sizden kaç puan alırlar doğrusu merak etmiyorum neden mi? Konunun nereye geleceğini, gelmesi gerektiğini bildiğimden merak etmiyorum.

İlkesizleri sevmem, saymam zira hedefleri yok, başarıları yok olmaz, olamaz da uygarlıktan, medeniyetten insanlıktan nasibini almamış olan sayısız miktarda ilkesizler var yaşadığımız bu gezegende.

Randevulaşırsınız saati belli, yeri belli gelmez, gelmediği gibi haber de vermez sitem eder, hatırlatırsınız yaptığını kabullenip özür bile dilemez.

Çünkü ilkesizdir. İnsani normlardan olabildiğince uzaktır.

Yaşamda, hayatta hedefleri yok.

Hippi yaşam modeli misali anı yaşıyorlar, kuralları yok, menzil ve hedefleri yok.

Yarını düşünme, dünü unut bugünü yaşa, anı yaşa bir tarzdır gidiyor.

Ben gençken fiziksel görünüme aşırı önem verirdim. Adeta olmazsa olmazlarımdandı. Dış görünüm, renk ve fizik. “Out Looking”

Oysa zaman! Zaman var ya şarap gibi yıllanır insan. Bakış ve kriterler onca değişiyor ki anlatamam.

Yakın bir geçmişte olduğundan fazla sevdiğim birini ilke ve prensiplerinin olmadığını anlayınca onu istemeye istemeye sildim kendimde bitirdim.

İlkeler konusunda ilkesiz olduğundan acizane tarafımdan eksi puan aldığı için her şey başlamamak üzere bitti ya da bitirdim.

Belki de bitirildim.

Dostça uyarırsınız taşın sert olduğunu dinler görünür oysa sizi dinlememiş bile.

Dinlemeyen hiç anlar mı sizi?

Bir gün gelir kafa kanlar içinde sorarsınız ne oldu? Diye kafamı taşa vurdum anladım taşın sert olduğunu diye sizi teyit eder oysa siz ona taşın sert olduğunu söylemiştiniz dinlememiş dinlemiş gibi bir kuralı, huyu, ilkesi, prensibi yok ki hiç olmamış ki belki yaşam boyu da olmayacak al sana adam adam mı? Adam taş mı?

Kafasına vurduğunu taşla eş değer tarzı olan dostlarınız varsa Allah yardımcınız olsun.

İlke ve prensipleri, hedef ve amaçları olmayanlar, rotası belli olmayan bir gemiye benzerler, en yakın kayalıklara en kısa zamanda çarparak denizin altını boylarlar. Sizleri bilmem bilemem ancak ben böyle düşünüyorum.

Bir şiirimle bitiriyorum.

 

SOLAR EYLÜL AŞKLARI

 

                                   -Batmanlı o Eylül gül’üne..

 

Eylül hazandır

            Dramdır Eylül

Bahar’a veda dır Eylül

            Yerlerde sarartıp, süründürendir Eylül.

Solar Eylül aşk’ları.

Bir daha da yeşermemek üzere.

Eylül aşkları Eylül’de bitermiş,

            Bu yüzden kısa ömürlüdürler.

Mayıs doğumlular

            Eylül aşığıdırlar.

Bir iki mevsimlik geçici bir aşk

            Ne kadar uzun ömürlü olabilir ki?

Eylül’de gelme, solma

            Benim ol, bende ol

Ama Eylül’üm olma diyecektim ki

Yazık ki geç kalmışım

Ya da sen erken doğmamışsın

Eylül’ün Eylül oyunu bu

            Elden ne gelir ki?

Onu ben öldürdüm yüreğimde

Eylül soldurdu onu dalında.

Mayıs’lara ve kısa süren aşkımıza hasret.

Eylüller alır götürür dönüşsüzlüğe

İkimizi de aldığı gibi.

 

Mehmet Ekmen

 

17/09/2016 - İstanbul

Değerli okurlar sizler bu yazımı okuyorken ben İrlanda Dublin’de oluyor olacağım.

Ancak sizi yazısız bırakmayacağım. Önemli bir hatırlatma ve itiraf. Kendimi de analiz ettim İlke ve prensiplerden en uzak kalanlardan biri de benmişim. Fark ettim.

Kendimi onarmaya, bu konuda geliştirmeye, güzel ilkeler ve prensipler ve de radikal kararlar almaya karar verdim.

Oyunun kuralı bunu gerektiriyormuş. Geç olsa da anladım. Önemli olan da anlayıp hatadan dönmek değil mi?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?