Kur’an-ın amacı insana kendini ve hayatını yönetmeyi öğretmektir. Fakat bu gün insanlık Allah’ın Vahyi Kur’an-a tabi olmaktan kaçınarak, kendi görüş ve düşüncelerini yaşamayı tercih etmektedir. Vahyi kılavuz edinme yerine, vahye kör kılavuz olmuşlardır. Bu durumun Kur’an-i izahı: ‘’Oysa onlara, tertemiz bir inançla bir tek Allah’a yönelerek (ve her konuda O’nun hükmüne boyun eğerek) yalnızca O’na kulluk etmeleri, din koyma yetkisinin sadece O’na mahsus olduğuna iman edip, batıl olan her şeyden uzak durup, ibadeti hakkıyla O’na eda edip, arınmak ve artmak için gerekeni vermekle(zekat) emir olunmuşlardı. İşte budur, ( insanı kurtuluşa erdirecek ebedi değerler sistemi) dost doğru din!(Beyyine suresi;5.ayet).
İslam dini; insanlığın değişmez değerler sistemidir. İnsanlık hayatını İslam’a göre yönetirse, hem yaratılış amacına uygun yaşar, hem de dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşur. Aksi davranış hüsrandır. ‘’İster kitap ehli (olarak bilinen Hıristiyan ve Yahudiler), İsterse( ahireti, peygamberleri ve kutsal kitapları tümüyle inkar eden) müşrikler olsun.(Kur’an ve sünnet ile uyarıldıkları halde) inkarda direnenler, ebediyen cehennem ateşine mahkumdurlar. İşte onlar, bütün yaratıkların en şerlileridir!’’(Beyyine suresi;6.ayet) Şeytandan da şerlidirler. En iyi bozulunca en kötü olur. Canlıların en şerlisi, Allah’ın hakkını inkar edendir. Allah’ın hakkını inkar eden, kimin hakkını teslim eder ki? ‘’ (Kur’an-a) İman eden ve imana uygun dürüst ve erdemlice bir hayat ortaya koyanlar ise, bütün yaratıkların en iyisidir.’’(Beyyine;a.) ‘’Rableri katında onların ödülleri, zemininden ırmakların aktığı ölümsüz güzelliğin üretildiği tarifsiz cennetlerdir. Orada sonsuza kadar kalacaklardır. Allah(C.C.) Onlardan razı olmuş, Onlar da Allah’tan memnun olmuştur.(Ey Allah(C.C.) Razı olsun diyen: Allah’tan razımı sın sen?) İşte bütün bunlar, Rablerinin sevgisini yitirmekten korkanlar içindir.’’(Beyyine;8.ay.)
Müslüman: bu değerler sistemini hayat tarzı haline getirendir.‘’ De ki: kuşku yok ki, Rabbim beni dost doğru bir yola yöneltti; (Allah- insan arasında) her türlü aracı inancını reddeden ve Allah’tan başkasına ilahlık yakıştırmayan İbrahim milletine ’’(Enam suresi;161.ay.) Bu değerler sisteminin pratik hayata yansımasının formülü ‘’De ki: Benim tüm istek ve arzum, duam ve yakarışım bütün ibadetlerim, (namaz, zekat, oruç, hac ve kurbanım başta olmak üzere) hayatım ve ölümüm alemlerin (yegane sahibi, efendisi ve) Rabbi olan Allah(C.C.) içindir. (sadece O’nun rızasını kazanmak için ve yalnız O’na yönelerek dua ve ibadet ederim, O’nun egemenlik otoritesine boyun eğerek yaşarım ve ancak onun uğrunda canımı veririm.) ’’(Enam suresi;142ayet) Bu ayet Kur’an-ın müminlere talim ettirdiği andıdır Zira; O’nun (bir takım tanrısal güçler bahşederek, seçkin kıldığı, yetki ve otoritesinde pay sahibi yaptığı, her hangi bir yardımcısı veya) ortağı yoktur! İşte bana emredilen budur. (bu yüzden) ben( yeryüzünde bir tek mümin kalmamış bile olsa, asla ümitsizliğe, yanılgıya kapılmayacak, gerekirse tek başıma mücadeleye devam edeceğim.Tüm kalbimle ve benliğimle Rabbimizin buyruğuna boyun eğerek ve sözlerimle, davranışlarımla, hayatımla, ölümümle müminlere örneklik ve öncülük ederek(daima) Müslümanların ilki(ve öncüsü) olacağım!’’(Enam suresi;163. Ayet). İnsanı Allah(C.C) en güzel kıvamda yaratmış, kıvamını bulması için üstün yeteneklerle donatarak, kendi kendine emanet etmiştir. Eğer insan emanete sadakat göstermek istiyorsa, kendisini Allah’a adayacaktır. Zira insan kendisini armağan edeceği ve aldanmayacağı tek kapı Allah’ın kapısıdır. Allah(C.C) dışındaki bir kapıya adanış bin aldanıştır. Zira insana değerini yalnızca Allah(C.C) verir. Bu yüzden kendini Allah’a armağan edene fiyat biçilmez. Fiyat biçilenin ise değeri olmaz. Onu alanda çıkar, satanda. Bu ayet muhatabına bu hakikati tebliğ eder. Mümin bu değerleri hayat tarzı haline getirendir.
De ki: ‘’O her şeyin RABBİ iken, şimdi ben Allah’tan başka bir RAB mi arayacağım? İnsanların işledikleri kötülükler yalnızca kendilerini bağlar. Zira hiç kimse bir başkasının sorumluluğunu taşımaz. Sonunda hepiniz Rabbimize döndürüleceksiniz. İşte O, ihtilafa düştüğünüz hakikatlerin iç yüzünü size tek tek bildirecek’’(Enam suresi;164.ayet). ‘’Çünkü O, sizi ye yüzünde mirasçı kılmış ve bahşettiği nimetlerle sizi sınamak için bir kısmınızı diğerlerinden derecelerle üstün kılmıştır. Kuşkusuz RABBİN karşılık vermede çok seridir. Fakat; bununla birlikte O gerçekten tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.’’(Enam suresi;165.ayet). Kur’an-ın üzerine başka söz söylenmez.
Dostlar: sözün özü, akıl nimetini kullanan insanın yönetim kılavuzu Allah’ın vahyi, dünyanın tek gerçek ve doğru kitabı ,kıyamete kadar Allah’ın korumasında olan Kur’an-ı kerime tabi olarak ömür nimetini tamama erdirmektir. Allah(C.C.) cümlemizi Kur’an-ı kerimin yönetimine tabi olarak yaşayanlardan eğlesin. İnşallah.
Selam ve dua ile.
