KENDİNİ BİLMEZLİK…

Günümüz toplumunun önemli hastalığı kendini bilmezlik İnsan psikolojisini tahlil ettiğimiz de, hor görme, tahkir, alay, karalamak, gıybet, kusur aramak hastalığı genel karakter haline gelmiştir. Bu tavırların temelinde kendini bilmezlik bulunmaktadır. , Bu hastalığa duçar olanlar sorumluluk bilincinden uzak, her anın hesabını vermek bilincinde olmayanlar. Bu durum, iman ve takva toplumun gündeminden uzak. Kendini bilmezlik başlı başına Kur’anın konusu oĺup, hümeze süresiyle insanımız uyarılmaktadır. Gizli açık, arkasından, önden, sürekli iftira atıp, kara çalan, çekiştirerek ayıp kusur arayan herkese yazıklar olsun. Mal yığan ve onu sayıp duran işte bu tiptir. O malın kendisini ölümsüz yapacağını saymaktadır. (Hümeze süresi 1.2.3.ayet) Bu ayetler, kibirli, kendisini bilmez kişinin psikanalizini yapmaktadır. Mal, takva dışında, sahip olduğumuz her şeyi temsil etmektedir. Bu sahiplik küçümseme, tahkir etme ve hukuksuz davranış, şerefe dil uzatmaya sebep olmaktadır. Źira kendini bilmezler sonsuza kadar yaşayacaklarını zannetmektedirler. Âhiret endişesi taşımayan, hesap verme duygusundan yoksun toplumların hâli kendini bilmezliğin ispatıdır. Bu hastalığa yakalanmamak için, fıtrata uygun hayata talip olmak ve yaşamak gerektir. Bu hayatı elde etmek için, hayatın inşa projesi olan Kur’anı özümsemek şarttır. Allah (c.c) cümlemizi yaradılış gayesine uygun hayata olanlardan ve yaşayanlardan eylesin. Amin.