KENDİNİZİ SORGULAYIN.

03-03-2017

Niçin yaşadığınızı biliyor musunuz?

Yazıya bununla başlıyorum. Çünkü bu sorunun cevabı hayır ise yazacağım şey bir yer çekimi kanunun ilk buluşu kadar önemli bilgiler bile içerirse, sizin için hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

Çünkü niye yaşadığınızı bilmiyorsanız, yazdıklarımı niçin okuyacağınızı ve okuduktan sonra yazılanların doğruluk ve yanlışlık sağlamasını hangi değerlere göre yapacağınızı bilemezseniz. Şundan ötürü ki; niçin yaşadığınızı bildiğiniz takdirde, kendinize ait doğru ve yanlışlara sahip olabilirisiniz. Niçin yaşadığını bilmeyen kişi yaşam içerisinde öğrendiklerini hangi değerlere göre sorgulayabilir.

Ülkenin geldiği nokta da yaşadığı en büyük sorun budur. Niçin yaşadığını bilmeyenlerin var ettiği kitlelerin kendi içerisinde yaşadıkları verimsizlik ve bunalım toplumun bütününü etkilemektedir.

Var oluşumuzu bir manaya oturtamamamızın sebepleri Daha çocukluğumuzdan başlayarak hayatımıza işlendi. Okumadığımız takdirde, işsiz kalacağımız hatta aç kalabileceğimiz hepimizin zihnine sokuldu. Ve böylece biz hayatının amacını aç kalmamak olarak anladık ve bütün stratejilerimizi de bu yönlü geliştirmeye çalıştık.

Hepimizin ortak duyduğudur; ‘’oku hayatını kurtar’’ cümlesi.

Aslında bana göre bu cümle kişinin beynine bir prangadır. Kişiyi düşlerinden alı koymanın ilk adımıdır. Süt verecek inek var etmenin ilk hamlesi ‘’oku hayatını kurtar’’ cümlesidir.

Çünkü bu cümleden kasıt okumak değildir. Cümlenin anlamı, Bir okul bitirip, bir diplomaya sahip olup bugünlerde değişecek, değiştirilecek, değişiyor sözcükleri ile değiştirilmesi vurgulanan memur kanununa tabi bir memur ol demektir.

''At ali at'' cümlesi ile başlayan eğitim hayatımız da ‘’oku hayatını kurtar’’ cümlesinin ne kadar isabetli bir cümle olduğunun adeta birinci sınıftan en açık göstergesidir.

''At ali at'' aklında fikrinde özgün ne varsa at ve ezberle ezberleyebildiğin kadar durmadan kalıp ezberle. Yüz al sınavlardan, durmadan ezberle ve yere tükürmeye devam et. fakir doğanın fakir kaldığını ezberle ve biat etmeyi öğren. Elleri nasırlı işçiyi küçük gör, hamallığı ayıp bil ve ezberlemeye devam et. En iyi bilenler profesörlerdir diye ezberle, durmadan ezberlemeye devam et, Dediler ve; ezberleyenlerin ezberlettikleri bir dünyanın ve ülkenin hali malumunuz çok ta göbek atmaya uygun gibi değil.

Şimdiler de hafif bir gönülsüzler halayı kurulmak istenilse de halaya kalkanların halaya uyumları pek te olumlu değil.  Bunu fark etmiş olacaklar ki; sistem üzerine tartışmalar var edip, bazı şeylerin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Eğer ki bu böyle ise bir konu da herkes hem fikir demek ki; bu sistem iyi değil. Başarısızlığın büyük bir kısmını sisteme bağlayanların, aynı sistem içerisinde başarılı olduklarını saydıkları dönemleri neye bağlayacaklarını ise çok merak ediyorum.gerçi kimsenin bir şeyi bir yere bağlama gereği duyduğu yok ben de açıkçası bununla da çok ilgilenmiyorum. Bana göre asıl olan insandır. Sistem ne olursa olsun, sistemde var olacak başarıyı sağlayacak şey erdemli, vicdanlı ve özenli insanların sistemde yönetici olmasını sağlamaktır.

Aksi takdirde, var olan değişiklikler, verimsiz bir badem ağacına erik aşılamaya benzer ki bu verimsizlik için asla bir çözüm üretmeyecektir. Çünkü ağacın besleyici unsurları zayıf olduğundan, muhtemelen verimsizlik devam edecektir.

Siz son bir şey daha söyleyeyim mi?

Bir ekmeği satılan değerinden birkaç kuruş daha ucuza almak için birkaç kilometre yürüyenlerin olduğu bir memlekette, eğitimcisinden sağlıkçısına, esnafından siyasetçisine herkes hayat amacını ve değerlerini sorgulamalıdır ‘’NOKTA’

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?