Merhaba değerli okurlar…
Uzun bir aradan sonra sizlerle olmanın heyecanı ve mutluluğu içindeyim.
Malum önümüz seçim. Kim kazanır diye bir düşünce sarıyor doğal olarak. Ama fikrimce tablo çok net…
Peki neden? Yaklaşık on dört seçimdir değişmeyen bu sonucun nedenlerini bir irdeleyelim derim.
Evet, kim kazanacak? Bu seçimde diğer seçimlerde olduğu gibi hizmet siyaseti kazanacak. Ülkesi için 10 yılda 20 yıl yaşlananla...
Uykularını bile dertleriyle harmanlayanlar…
Rahat yüzü göremeyenler…
Türkiye’yi adanılmaya değer bir ülkü görenler…
Sanatkârın ‘sen bir ömre bedelsin’ cümlesini Türkiye’ye ithaf edenler...
Tutkusu ve azmiyle hiçbir liderin ayak basmadığı coğrafyalarda Türk’e teşekkür ettirenler… Dünya 5’ten büyüktür manifestosuyla insanlığın onurunu yerden kaldıranlar kazanacak…
Bu milletin kutsalına ezanına, bayrağına, şehidine gözü gibi bakanlar…
Seksenlik Ayşe Nenemin önünde eğilipte dünya baronlarına diklenenler kazanacak… Yıllardan beri aşağılanan, hor görülen, dilinden, dininden, örtüsünden dolayı tarifsiz acı ve zulümlere duvar olmuş insanların acılarına ortak olanlar haklarını en yüksek sedayla arayanlar kazanacak. Vazifelerini makam koltuklarından ibaret görenler değil…
Vazifemiz tüm insanlıktır diyenler… Büyük düşünen, ancak asla kibre düşmeyenler kazanacak. Eski Türkiye’nin kalıntısı olan bürokrasinin katı ve soğuk duvarlarına inat vicdan siyasetini güdenler önde olacak. Gönül coğrafyalarında her tohumun yeşermesine imkan tanıyanlar… Tıpkı ecdat İstanbul’u fethettiğinde sevinçle Fatih’i karşılamak için sokağa dökülen Musevi Analar gibi… Dileğim, o gece kazanan öyle kimseler olsun ki hiçbir mazlumun gönlünde ne bir korku ne bir telaşa yer olmasın. Bizlerin ise gelecek olan idarecilerimizden bazı beklentilerimiz var. Şüphesiz gerçek hakimiyet Allah’ındır. Ondan gayrı tüm makam ve mevkiiler geçicidir. Seçilen her bir idarecimizin parti ve ideoloji gözetmeksizin bu bilinci taşımasını temenni ediyoruz. Hakkın rızasının halkın rızasından geçtiğini …’Dağlara buğday serpin Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler’ diyen Hz Ömer hassasiyetini arzuluyoruz. Ocağı tütmeyen gecekonduları dert edinen bir anlayış bekliyoruz. Adalet ve liyakati tüm fiillerine işlemiş adil yöneticiler… Kuşatıcı bir siyaset bekliyoruz. Yapmayı yıkmaya tercih eden, şehirlerin imarlarını onarmakla kalmayıp kalpleri de onaran adamlar görmek istiyoruz. Vicdan ve hizmet siyasetini görmek istiyoruz. Bu seçimin tüm insanlarımıza hayırlar getirmesini arzuluyorum. Farlı düşüncelerimizin ayrılık vesilesi değil renklilik ve güzellik olarak görüleceği nice seçimler diliyorum. Hoş’ça kalın efendim…
