Bu sabah şu denizi kirala, mavi
mavi hatırlayalım birbirimizi,
bu öğlen güneşi kirala da, bir
daha soğukluk girmesin aramıza,
bu ikindi tembelliği kirala, belki
gölgesinde kedin olurum senin,
bu akşam bahçeyi kirala, elimizde
büyüsün gül, menekşe, yasemin,
bu gece uykuyu kiralarsan, rüyama
yalnız senin gözlerini konuk ederim,
bu bahar bu gövdeyi kirala, vücut
kitabında tozlandı kelimelerim,
bu ders coğrafyayı kirala, hadi
teneffüse çıkalım toprağıyla, suyuyla,
bu teneffüs bir yolculuk kirala, hiç
mola vermeden yürüyelim arkadaşlığa,
bu sefer bir yelkenli kirala, rüzgar
nereye götürürse yürak oraya,
bu yaz bu sokağı kirala, kapıları
aç, yalnızlığı yalnız bırak odalarda
Kiralama bu şiiri, şairin olurum yoksa!
Haydar Ergülen
—Ne kadar paran var?
—Ne yapacaksın
—Çok acıktım karnım aç kendime bir
şiir alacağım
Cebinden bütün paraları çıkardı, masaya koydu. Bir yemeğe baktı bir de şiire baktı. Gözleri doldu. Çok azdı parası. Hem yemeğe hem de şiire yetmezdi parası. Bir şiir alacak kadar bile yoktu parası. Boynunu büktü üzüldü, ağlayacak gibi oldu.Sevgilim sana çok acıktım, gözlerine çok susadım. Olsun dedi ben de bir şiir kiralarım dedi.Aklına Haydar Ergülen'in kiralık şiiri geldi ve gülümsemeye başladı... Bütün parasını uzattı şiiri kiraladı. İstekler, sonra isteksizlik yaratabiliyor iktidar pençesine Düşen iktidarsızlıklarda.Şiiri aldı cebine koydu ve yürümeye başladı gecenin karanlıklarında. Karanlıklar aydınlanıyordu gecenin gözleri üstüne sevgilinin gözlerinin gülümsemesi düşende. Şiirini kiraya vermişti şair ama lisesinin kapısından onu içeri almayanlar gibi ruhunu ve aklını ne satardı ne de kiraya verirdi. Ona kalsa şiirini de kiralamazdı, kıyamazdı; ama ne yapsın aç insanlarla ekmeğini paylaşır gibi şiirini paylaşmalıydı.
Ben karın doyuran şiirleri hep beğenirim bilirsin... Dua gibidir bu şiirler ruhu da doyurur. Ama bambaşka bir mecraya, aleme götürür... Ve durdurulamayan büyülü bir mecraya..Hayatın her alanında şiir. Bazen ekmeğin ununda, bazen anne sütünde bebeği emzirmek için, bazen de uzayın boşluğunda sevgilinin Yıldız gibi uzak kalbinde. Saha mı..Evet evet bazen de bir sahada.. . O halı sahalarda şiir yazıyor artık... Dar alanda kısa şiirleşmeler... Ya da tabutta rövaşatalık, salatalık şiirler hem de yeşil yeşil...Aldım şiiri önce bir kokladım, sonra öptüm ve bir dikişte diktim kafaya.. Kafam hoş olmuştu, sarhoş olmuştum.Hem ER hem de GÜLEN adam küsmüştü şiire, vr şiirlerinin yet aldığı kitabın olduğu ve alınmadığı okula. Hem şiir bitti dediler.
Biliyorsun gelecektim sana söz vermiştim.Şiirler ve çaylar bitmeseydi elbet gelecektim.
Gelecektim ama
Biletler bitmişti,
Şiirler bitmişti
Gemiler rotayı şaşmıştı
Titanic çoktan batmıştı
Gözlerim maviye
Aklım şaşıya dönmüştü
Yüreğim sarıya
Gönül çemberi olmuştu...
Kordun boyunda yürürken öksüz martılarla son şiirini de kiralık veren boynu bükük şair. O kadar üzülmüştü ki karanlık çöktü yüreğine adeta derken tanıdık bir melodi.....
Biz dağlarda keklik idik
Şimdi bu çöplükte karga olduk
Bizimde boyumuzu aştı bu şehir
Yerlere serildik madara olduk
Bizimde boyumuzu aştı bu şehir
Yerlere serildik madara olduk
Demedim mi Haydar, demedim mi sana
Bu İstanbul yutar adamı
Demedim mi Haydar, demedim mi söyle
Bu şerefsiz geceler satar adamı
Demedim mi Haydar, demedim mi sana
Bu İstanbul yutar adamı
Demedim mi Haydar, demedim mi söyle
Bu şerefsiz geceler satar adamı...
Ahmet Kaya Şaire melodisini kiralıyor ve sanki ona
sesleniyordu.Gülümsemeye başladı, bükülen başını kaldırdı ve dimdik yürümeye başladı, kiralık verdiği şiirini geri almak için. İstanbul yutamamıştı ama İzmir yutmaya Çalışmıştı Haydar abiyi .. Oysa ne İstanbul ne de İzmir henüz bilmiyordu bir şiirin ve dahi bir şairin hatta bir mısranın bile istanbul'dan da İzmir'den de büyük olduğunu...
Akşam otobüse binecek cam kenarı değil can kenarı bir koltuk için bilet alacaktı Haydar Ergülen.Kapitalizm koltuklara da camlara da canlara da dadanmıştı, satılmıştı tüm can kenarları ve hayaller...
Boynu bükük tüm kenarlar
Gözlerimde açar narlar
Yüreğim kanamalı
Yüreğine bilet keseyim dedim
Yüreğim kestim
Camlar cana
Canlar kana döndü....
