KİRLETME KÜLTÜRÜ!...

18-10-2016

Belediye hizmetlerini eleştirdiğimiz konularının başında temizlik meselesi geliyor.

Yol, alt-üst geçit, orta refüj bakımı gibi yatırım ve hizmetlerin yanında temizlik konusunda da bir çok kentin gerisindeyiz.

Temizliğin önemini anlatmama gerek yok.

İslam dini de temizliğe büyük önem veriyor.

‘Temizlik imandandır’ hadisi sadece beden ve elbise temizliğine işaret etmiyor.

Kalp ve ruh temizliği…

Ev, Bahçe, sokak, cadde temizliği…

Çok geniş bir içeriği olan bir hadis’tir.

Ama İslam’ı tam manasıyla yaşayamayan bireyler olarak temizlik konusunda da notumuz epey düşüktür.

Neden kirletiyoruz?

Neden kirletme hobimiz var?

***

Atatürk parkından bir örnek vermek istiyorum.

Sabahları temiz olan park, gün içinde ve geceleri çöp deryasına dönüşüyor. Sabah manzarası (çöpler toplanmadan önce) tabiri caizse bir felaket!

Kirlilikten ötürü oturulacak alan bulmakta zorluk çektiğimiz zamanlar olmuştur. Yemeğini, çerezini, içeceğini getirenler, çöplerini etrafa saçarak evlerinin yolunu tutuyor.

Bu Allah’tan reva mı?

Parkın önünde çöp konteynırları var.

Ama kimse zahmet edip çöpünü atmıyor.

Turgut Özal Bulvarının her tarafı sigara izmaritleriyle dolu…

Tükürenler, pislik atanlar…

Görgü kuralları diye bir şey var.

Belli ki nasibimizi almamışız.

Kirlilik hayatımızın en önemli hobilerinden biri haline gelmiş.

Biz bu hale nasıl geldik, anlamak zor.

Etraf kirli olunca manevi çöküntü de yaşıyoruz.

Kalbimiz ve ruhumuz da kirlilikten nasibini alıyor.

Peki, ‘böyle gelmiş böyle gidecek’ deyip bu nahoş durumu kabullenecek miyiz?

Temizlik konusunda gönüllü insanların sabah yürüyüşüyle birlikte çöp topladığına da tanıklık ettim.

Temiz yürekli insanlarımız da var.

Temizlik konusunu sadece belediyeye bırakıp ‘biz kirletelim nasıl olsa Belediye temizler’ anlayışıyla devam edersek temiz bir kente sahip olmamız mümkün olmayacaktır.

***

Ciddi bir temizlik seferberliğine ihtiyacımız var.

Daha doğrusu temizlikten ziyade kirletmeme kültürünü aşılamamız gerekir.

Temizliğin önemini anlatmaya ve bilinçlendirmemiz gerekir.

Tabu öncelikle, Çevre Gönüllüleri Derneği, farklı STK’larla ortaklaşa her hafta bir mahallede temizlik etkinliği gerçekleştirsinler.

Hatta her sokak’ta ‘en temiz ev’ seçilsin ve küçük bir hediye verilsin.

En temiz sokak…

En temiz Cadde…

En temiz Okul…

En temiz Cami…

En temiz Kurum…

Alanı genişletebiliriz.

Bu çok da zaman almaz. Ciddi bir maliyet de gerekmiyor.

Birinci gelenlere tam altın ya da Cumhuriyet altını hediye edilse ne olacak ki?

Aynı zamanda belediye, basın yayın aracılığıyla temizlik konusunda bilgi yarışması düzenleyebilir.

***

Ödül olur da ceza olmaz mı?

Ceza da olmalı.

Bunu da Turgut Özal Bulvarından başlatalım.

Pilot caddemiz Turgut Özal Bulvarı olsun.

Belediye caddenin her iki tarafına eleman görevlendirsin.

Sigara izmariti atana 20 TL ceza verilim.

Yolda çekirdek çıtlatıp kabuklarını atanlara 25 TL ceza hediye edelim.

Tükürenlere 40 TL…

Burun pisliğini temizleyenlere 50 TL…

Parkları kirleten ailelere 100 TL…

Bu konuda ciddiyim.

Hem hediye hem de ceza uygulamasını gerçekleştirebilirsek temizlik konusunda belli bir seviyeye ulaşmış olacağız.

En azından temizliğin önemi zihnimize işlemiş olur.

Zamanla da gönlümüze oturur.

Ama işi gidişatına bırakırsak kirlilik ve hastalık girdabından çıkmamız oldukça zor olacak. Kirlilik deryasında devr-i daim yapmak Batmanlıların kaderi olmamalı.

Bunu değiştirmek elimizde…

Temiz ve sağlıklı bir Batman dileğiyle…

Dostçakalınız... 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?