Kadınlar neden kırmızı don,erkekler neden pembe don giyer? Bu bir iç savaş meselesimi ve sadece bizim iitidarsız iktidarlarmızı mı bağlar; yoksa bir dış mesele mi? Rusya, Abd Çin, İran, Kanada, Almanya ve diğerlerini de çağırıp kardaaşşş varsa bir durum yapalım bir açık oturum deyip sonra da masaya mı oturmak gerekir.Yoksa Wuhan'da karlı bir pazar akşamı kaçak et pazarında kaçak et mi kesmek gerekir kar için, gözlerin için? Karın kırmızı yağışını özlediğim kadar beni özlemiş olsaydın ben bütün şehri aydınlatır, bütün korona virüslerinin kavalcısı olurdum. Boyatırdım bütün şehri, bütün dünyayı maviye, umuda ve gözlerine... Bir umudum sendeydi çünkü. Sen anlamadın, bu şehirse beklemedi beni.Çünü hiçbir şehir beklemez iyileri. Oysa çok sevmiştim ikinizi de. Hem de kırmızı kırmızı, bir bilsen ve sonrada da bizim türkümüzü söylesen. Belki işte o zaman anlardın sen de Diyarbekir de, Wuhan anlamazsa bile benim sensizliğe nasıl yandığımın tribal enfeksiyonlarını . Çünkü sen her zamanki gibi tribal enfeksiyonlarla uğraşıyordun ve babanı türküsüz sandın hep. Ve sonra sonra kuşlar da uçtu gitti. Sonra çok sonraları derken, hayat koşup giderken avuçlardan sen kırık bir kadeh rakının içindeki meze oluyordun seni asla anlamayacak insanlara.İşte o zaman öfkem boylamımı, sevdam enlemimi aşıyordu. Dostluğa vuruşturuyordun kadehleri; ama bir gülüşte boğulacağın günler çok yakındı ve henüz sen bilmiyordun... Boyamak istiyordum maviye, gökkuşağına dayadığım çoban çeşmesi merdivenleri, sense çoktan kırmızıya boyamıştın bile meridyenlerimi;beni bir sokağın ortasında meridyensiz ve enlemsiz bırakıp. Üstelik Mardinli midyeci bir çocuk ile grinviç grinviç kahkahalar atarken.Neyse ben gideyim artık derinden, daha çok korona virüsü acılarım var yaşamam gereken deney labaratovarlarında. Sen gülmeye devam eğlenceye, devam. Aman sabahlar olmasın...Aklıma gelmişken. Peki ne olacak şimdi... Seninle bir renk oyunu oynayalım mı ne dersin? Cumhuriyeti, dünyayı hangi renge boyayalım sence? Kırmızı balıklı kız, mavi acılar.Kırmızı başlıklı kız ,kırmızı pazarlı umutlar mı dolsun yalnızlığım Yoksa Pinokyo'nun burnunun ucundaki yalancı hız, pembe pazartesiler mi açsın çılgınlığım. Kırmızı reçel, kırmızı çilek,kırmızı mevsim, kırmızı pazartesiler ya da bitmez acıların çocuğu kırmızı isot hüzünler mi olsun? Nasılsa kalbimde hep biter bazen mavi bilyeli Marksist devrimci aşklar, bazen de hileli eciş bücüş cici bir ot.Külkedisel aşklar mıydı yaşadığımız yalnızlıklar yoksa daha evrensel kül kredisi kartlarda açan bitmeyen hüzün selleri miydi ? Hangisi kırmızı, hangisi mavi; acılar sarı mı yoksa? Çizmeli kedinin çizmeli çizmeleri hangi renge boyanmalı. Sen ömrüme yağan bir günlük... Kırmızı günlüğüm.Dışı Şahin kırmızısı, içi sırtlan siyahı içimi taştan oyan kırmızım. Sahi Kadınlar neden kırmızı don giyer? Her şey kırmızı. Gök kırmızı, yer kırmızı, gözlerin kırmızı. Bulut kırmızı, kan kırmızı, 33 kurşun kırmızı umut kırmızı. Coğrafyam kırmızı, kederim kırmızı, kadersizliğim kırmızı, gülüşlerim kırmızı, ağlamaları kırmızı. Yetmez kefenim de kefenimin cebi de kırmızı. Durma getir içelim kımızımızı ve dünyaya meydan okuyalım.
Umudum fakir fukara al, hayallerim kupkuru bir dal. Analar kırmızı, babalar kırmızı ve evlatlar kıpkırmızı. Mezar taşlarını oyun, sevgilinin kaşlarını koyun mu sandın? Mezar taşlarından beş taş oyunu oynarsın, sevgilinin kaşlarından keman çalarsın.Dünya hangi renge, kedilere hangi renge, civcivler hangi renge insanlık hangi renge boyanmalı asıl sana sormalı. Gerçi sen nerden bileceksin ki benim neden ağladığımı... Biliyor musun sen reng ile regli de karıştırırsın şimdi..Renkleri bilecek yaştasın değilsin ki sen henüz. Sen daha annenin türküsünü, babanın yalnızlık şarkısını bile bilmiyorsun ki ... Ne o annenin babanın türküsü olduğuna mı inanırsın ya da fareli köyün kavalcısındaki yalancı farelere mi? Neyse boşver en iyisi sen. Her şey kırmızıya boyanmalı.Bütün fonlar da donlar da kırmızıya boyanmalı. Nasılsa Eurolar da dolarlarlarda çoktan Kırmızı... Kırmızı sen... Sen kırmızı... Elma kıpkırmızı...Bayraklar kırmızı, aşklar kıpkızıl kırmızısı.Madem hayat yalzılığın kırmızısı öyleyse bırak Civcivler maviye, insanlar sarıya Kediler kırmızıya boyansın.Zira bunu sen istedin hayatım boyunca karşısında olduğum herşeyi yaptın, herkeslerle dost oldun sen. Senin de artık kırmızıya boyanma zamanın çoktan geldi geçti bile.Nasılsa "Benim adım da Kırmızı."Sana da zaten kırmızı çok yakışıyor.