KIŞ…

20-10-2016

Kış dediğin yağan karın eriyebileceği süre kadar sürmeli.

Baharın tomurcuklarına merhamet etmeli.

Ne çok soğuk olmalı, ne de sıcak olup yaza benzemeli…

Kış dediğinde kar yağmalı…

Bebelerin hazırladıkları naylon düşlerine kavuşturan olmalı.

Bir de kış dediğin birliktelik olmalı, birileri soğur iken büzülür iken, birileri evlerinin içinde sıcaklığının sefasını israfı ile sürmemeli.

Eşitlik olmalı kış dediğin, hani zorlukların başlangıcıdır ya işte o zorlukları eşit ve adaletli yüreklerin kolaylaştırdığı mevsim olmalı.

Bir tarafında çamur deryasında yüzenlerin olduğu, bir tarafında ise parası olduğu için kışın farkına bile varamadığı iki ayrı insan zihniyetinin aynı şehirde yaşadığı memlekete kış gelmemeli.

Bir tarafında bir düğme ile bütünü ısıtanların, bir tarafında ise bir soba ile var olmaya çalışanların yaşadığı ve aynı şekilde nefeslendiği bir memlekete kış uğramamalı.

***

Batman; bu çelişkilerin en çok yaşandığı şehirlerin başında gelir.

Valiliğin orası derken farklı ülkeden bahseder gibi bir tuhaflık içine giren,  mobilli canların kışın ayaklarına bolca yapışır çamurlar.

Onlar alışıktırlar odun kokusunun kömür kokusuna karışmış ve bazı yerlerinde her iki kokunun tezeklenmiş haline.

Aslında bir nevi kış onlar için gelir.

Kış onlar için zorlukların başlangıcını temsil eder.

Buralar; Yazın biriktirdiklerini kışın yiyen kesimin var ettiği çokça göz ardı edilmiş, yoğun duyguların yaşandığı yerlerdir.

Genellikle pamuk tarlalarında, Karadeniz’de fındık bahçelerinde ve iç Anadolu’nun soğuk patates tarlalarında emek veren, alın teri döken yüreği güzellerin biriktirdikleri ekmeğin lokmalarının bölüşüldüğü mevsimi tarif eder, buralarda kış.

Çocuk seslerinin erkenden duyulduğu ve küçük bir çocuğun hep küçük kalarak datlıciii datlıcii diye avazı çıktığı kadar bağırdığı bu doğalgazdan uzak mahallelerde kış bir başkadır. Kolayın olmadığı yerde, insan zorluğun ne olduğunu pek bilmiyor olacak ki; onlar farkında değillerdir bu denli sistemin dışında olduklarının.

Bu yüzden kendilerine has uslüp ve yaşama tarzı ile bana sorarsanız bir kültürü yaşatmaktadırlar.

***

Diyeceğim o ki; mevsimlerden en çok kış dayanışmayı gerektirir.

Bu yüzden kendinizden gayrılarına da merhamet edin.

Şehir olarak bütünsel bir ilişkinin varlığını icra edin.

Bu öyle bir dayanışma olmalı ki zenginin fakiri aradığı bir zihniyeti tesis edin.

Dilenciye yüz çeviren değil, dilencinin olmayacağı ve muhtaçların aramadan ulaşabileceği şartları var edin.

Bir ton kömürün sizden bir fakire ne katacağını ve sizden ne gibi şeyler alabileceğini iyice idrak edin.

Adeta bir dilenci zihniyetine büründüren ve sizden olanları kendilerine muhtaç edip onlar üzerinden şov yapma meraklısı kardeşlerinizi kibirlilere muhtaç etmeyin.

Batman bir ailedir mantığı ile düşünün ve kardeşlerinizi ihtiyaçları var ise elin önünde ezdirmeyin.

İmkanınız neye el veriyorsa ve o imkan kime ne kadar yetiyorsa o imkanı o muhtaç ile paylaşın bunu yapın, bunun için ısrar edin ve bunu yaparak olmaz diyenlere en büyük dersi verin. Bu kıştan sonra gelecek baharlarınızda sizde tomurcuk kardeşliği var edecektir.

Batman halkı bu kışı böyle bir dayanışma, birleşme, eşitlenme ve kendi adaletini tesis etme yoluna gitmeli ve bunu yapabilmelidir.

Elinizden ne geliyorsa belki bir ton kömür, belki bir erzak kutusu ve o kimde yoksa onu ona ulaştırmalısınız.

Keşke bu sadece bir şehrin insanı içinde değil bir ülkenin halkları içinde, bir dünyanın bütün milletleri içinde yapılabilseydi.

Ama sizde iyi biliyorsunuz ki bir yerlerden başlamak lazım.

****

Bu kış sizin başlangıcınız olsun. Sevgiyle saygıyla Batman’a, ülkeme ve Dünyama barış, huzur ve mutluluk diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?