‘Koç’ gibi bir adam…

‘Koç’ gibi bir adam…
16-03-2023

Gündemimiz Deprem ile birlikte 14 Mayıs’ta yapılacak seçim; ama ben bugün farklı bir konu ile sizlerle sohbet etmek istedim.

Deprem için ne yazsak eksik kalır, seçim içinde erken diyorum.

Aday adaylarını ve partileri değerlendirmek adına erken tabi ki.

Şimdi gelelim bugünkü sohbetimizin konusuna.

***

Son zamanlarda bizi yönetenleri eleştireceksin hemen icabına bakarlar.

Neden derseniz?

Eleştirileriyi hakaret kabul eden bir anlayış var karşımızda.

En ufak bir eleştiride ya ağır yanıt verilir yada terbiye için farklı yöntemlere başvurulur.

Yani mahalle baskısı yapılır.

Geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe - Konyaspor karşılaşması ve Beşiktaş maçında hükümet aleyhine yapılan tezahürat bir anda siyasetin ortasına bomba gibi düştü.

Bu tezahüratlara ilk tepki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi ve takımı olan Beşiktaş’tan istifa etti.

Akabinde Fenerbahçe’ye yönelik linç girişimleri.

Ardından Ali Koç çıkıp cesurca açıklamalar yaptı;

 “Herkes devletin yanındadır ama herkes hükümetin yanında olmak zorunda değildir.”

Bu açıklamaya 85 milyon insandan sizce kaç kişi onay verir?

Ben bir Galatasaraylı olarak kesin oy veririm.

Ne acıdır ki tezahürat yapan 20-30 kişi hakkında da soruşturma başlatılmış.

Türkiye şartlarında bu tabi ki normal.

***

Sorumlu olduğu bakanlığa fahiş fiyatla dezenfektan satan ve yolsuzluğu ayyuka çıkan bakan hanımefendi hakkında soruşturma açılmaz!

Depremzedelere çadır ve gıda maddesi satan Kızılay Başkanı hakkında soruşturma açılmaz.

Kokain ticareti yapan baronlar deşifre edilir haklarında suç duyurusunda bulunulmaz.

FETO borsası ile yatlar, katlar, arsalar satın alan bayan Milletvekili hakkında en ufak bir çalışma dahi yapılmaz.

Hazinedeki son akçeyi bile kullanan bakana yol verilmekten öte bir şey yapılmaz, depremde insanlar enkaz altında iken “hakkınızı helal edin” denirken rutin bir hadise imiş gibi geçiştirilir, bunca adaletsizlikler ve haksızlıklara göz yumulur ama tribünde aleyhte tezahürat yapıldı diye kıyamet kopartılır!

***

Vallahi bravo…

Yani tüm bu yaşananlar Japonya’da olsa sorumlular toplu olarak harakiri yapar.

Bir önemli mesele de Ali Koç’un dediği gibi “kimse tepki vermese bu mesele bu kadar büyümezdi” hakikatten bir panik hali ile anlamsız bir tepki gösterildi ve bu mesele fazlası ile büyütüldü.

Aynı tepkiyi Bursa’da yapılan ırkçı saldırılara gösterilmiş olsaydı halk şimdilerde memleketi yönetenlerin yanında olurdu.

Maalesef halktan yana kimse çaba göstermiyor, halkçı bir yönetim anlayışı yok, maalesef durum böyle olunca da birbirimizle uğraşıp duruyoruz.

Her şeyin başı adalet, eşitlik, hoşgörü ve halkçı bir yönetim anlayışıdır.

Halk olarak sizce bunu hak etmiyor muyuz?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?