Değerli dostlar;
Korona ortaya çıktı çıkalı başımıza gelmeyen kalmadı.
Bir sürü değeri toprağa verdik.
Eğitim sekteye uğradı.
İnsanlar işsiz kaldı.
Ekonomi çöktü.
Ülke nüfusunun yarısı yoksullaştı.
Artık orta direk diye bir şey kalmadı.
İnsanlar artık ya çok zengin ya da çok fakir.
Kime hal hatır sorsak, hayatından memnun ve mutlu olan maalesef yok.
İnsanların psikolojisi resmen bozulmuş.
Hani derlerdi ya bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Artık o kahvenin kırk yıl değil, kırk dakika hatırı kalmadı.
Nedenini soracak olursanız kahvenin kilosu 110 lira oldu maalesef.
Yani düne kadar kilosu 35 TL olan kahvenin başına ne geldi de % 200 zamandı.
Biri gelip piyasadan tüm kahveleri topladı mı acaba?
Sanmam.
Kahve, her yerde bolca satılan bir keyif içeceğidir ve her rafta vardır.
Demek ki bizim bilmediğimiz bir özelliği var kahvenin ama sanırım artık tadı kaçtı.
Bir başka yükselen yıldızda hazır tavuk.
Hazır tavuğun fiyatı neredeyse kırmızı eti geçti.
Bu hızlı fiyat artışının sebebi ne sizce.
Kırmızı et zamlandı tamam diyelim, adam alıyor kuzuyu veya danayı aylarca besliyor, meraya çıkarıyor, otlatıyor, samanlıyor, suluyor falan filan zahmetli ve masraflı bir iş.
Tavuk fiyatlarının artışını bir türlü anlamıyorum.
Tavuk ise doğuşu, kendine gelmesi 45 gün.
Yani bu tavuğa ne kadar masraf edebilirsin ki?
2 kilo bir tavuğun satışı eti, kemiği dahil neredeyse 70 TL.
Bir kuzu bütün kilosu 58 TL eti kemiği dahil bunu ben anlayamadım.
Hele sıvı yağa ne demeli?
Sıvı yağın fırtına gibi artışını yazmak gibi bir niyetim yok.
Onu herkes biliyor.
Bu zamları yazıp insanların içini karartmak istemiyorum.
Allah sonumuzu hayır eder inşallah.
Herkes işi dolara dövize bağlamış.
Kısmı haklılıkları var olsa da bunu fırsata çevirenler var.
Örneğin 5 liralık zama bazı esnaflar veya tüccarlar 10 zam yapıyor.
Tabi bunu denetleyen yok.
Bu haksız zam yapanlara sesleniyorum;
Çekin elinizi vatandaşın cebinden.
Allah sonumuzu hayır etsin.
