Bu sene umre yapmayı Allah bize nasip etti.
Kâbe'nin inşaat hali, kısmen tavafa kapatılması, korona virüsü ve nihayetinde karantina olayı.
Her biri tarihe not düşürülecek cinsten.
Şanslı mıyız?
Olayları yaşamak ve tanıklık etmek yönüne bakıldığında şanslıyız diyebiliriz.
Umre dönüşü ve yaşananlar ise ayrı bir olay.
Bize verilen ilk talimat umre süremizin üç gün uzatıldığı ayın 16’sında İstanbul aktarmalı Diyarbakır’a saat 10.00 da gideceğimiz idi.
Yurda dönüş gününe iki gün kala, Ankara’ya 14 günlük karantina altına alınacağımızı söylendi.
Uçağımız ayin 16 sında havalandı bir süre sonra kaptan pilot "Ankara'ya değil Konya ya ineceğini" belirtti.
Ve Konya’ya indik ancak uçaktan indirilmedik.
Bir veya iki saat sonra pilot "Yeni uçuş ekibinin geleceğini ve buradan Kayseri ye gidileceğini" söyledi.
Tekrar havalandık ve Kayseri hava limanına indik.
Bu aksaklıkların olması normal mi idi?
Bana göre normal idi.
Yeni bir vaka, yeni tedbir ve karantina olayında ufak tefek aksaklıkların olması işin doğasında var.
Karantina uygulaması; virüse karşı tedbir amaçlı olduğu için, isabetli ve yerinde alınan bir karardır.
Bazı umrecilerin bunu abartmaları, karantinadan kaçma girişimi ve yurtlara "Ahir" demesi yanlıştır.
Bir başka yanlışsa bazılarının bize bakış açısı ve hakarete varan söz ve davranışlarıdır.
ATV de yayınlanan "kim milyoner olmak ister" programında kazanacakları parayı nerede harcayacağını sorulduğunda: "Avrupanın şu kentine eğitim/seyahat’ edeceğini söylediğinde alkış ve takdir edildiği bir gerçek.
Sıra dini bir ibadet olan umre ve Hac'a gidenlere gelince bu kadar eleştiri yanlıştır.
Ülkenin elit kesimi Avrupa’nın değişik ülkelerine milyar liralar harcayarak yaptıkları geziler göze batmaz.
Makyaj malzemeleri, köpek ve kedi mama ve ihtiyaçları ithal ederken takdir edilir.
Hac ve ya Umre’ye gidenlerin hurma, zemzem ve hediyelerinin bu kadar abartılması tuhaf olduğudur.
Âdeta batıya gidenler ve ithalat yapanlar vatansever Hac ve Umreye giden ise vatan haini.
Hele bir yazarın hac ve Umreye gidenlere bu ibadet yerine "Yurt yapması" önerisi çirkin ve hakaret varıdır.
Yurt yapmak elbette güzeldir ancak bu teklifi hac ve Umreciye: "Oraya gireceğimize..." yanlış olan kısımdır.
O na derim ki gayen Müslüman’ı rencide etmek değilse; gel yasalar içerisinde beraber yurt da yapalım öğrenciye burs da verelim.
Oysa ülkemizde ve dünyada bu hastalığın yayılmasında Çin ve batı öncü olmuşlardır.
S.Arabistan, diğer Müslüman ülkeleri ile beraber ülkemiz de mağdur edilenler arasındadır.
Bakanlığın açıkladığı tedbirler doğru ve uyulması gereken kurallardır.
Uyulmadığı zaman dinen vebal altına gireceği de bir gerçektir.
Şu ana kadar gurubumda CORONA virüsüne yakalanan kimse yok.
Kaldığımız karantina yurdunda da Corone virüsü vakası olduğu bilgisi yok.
Yanı her şey normal.
Devletin hizmetleri şu ana kadar (aksaklıklar olsada) iyi.
Bu hassas dönemde fırsatçılara önem vermeyelim.
Dine ve mukaddesata saldıranlara, siyasi rant peşinde olanlara itibar etmeyelim.
Devletin açıkladığı tedbirler ve talimatlara uyalım.
Bu hastalık ne Arabın ve de ne de batının eseridir.
Bu Allahın takdiridir.
Herkes görevini yaparsa elbirliği ile bu süreci atlatabiliriz.
Selam ve dua ile.
