KRİVE…

18-08-2014

Şivan Perver’in yıllar önce o yanık sesiyle yankıladığı “Krive” türküsü hala hepimizin hafızasında, dinleriz.

Ezidi kız ile Müslüman gencin ölümsüz aşkları anlatılır. Bu türküyü dinlerken gözyaşları süzülen insanlara varıncaya kadar duygulanan çoğu kişiyi gördüm, siz de görmüşsünüzdür.

Belki yıllar belki de yüzyıllar öncesine dayanan bir hikâyesi vardır bizi hüzünlendiren bu türkünün. Ama bugün daha çok üzüldüğümüz ve ne yazık ki üzülmenin de ötesine pek geçemediğimiz bir durum var. Şiwan’ın aynı türküde “Xwe berde pozê Şengala şewitî (Yanası Şengal’in doruğuna çıkasın)” dediği Şengal, bugün gerçekten yanıyor.

Susuzluktan ölen masum çocuklar, korumasız analar-kadınlar ve terk edilmek zorunda kalınan yaşlılar… Açlıkla sefaletle boğuşan yersiz yurtsuz insanlar… Ve aman dileyene aman vermeyen IŞİD terörü.

Evlerini barklarını terk etmek zorunda kalıp Türkiye’ye sığınan Ezidiler olduğu gibi dağlara kaçan, dağ şartlarında hayat mücadelesi veren Ezidiler de var.

ABD ve Irak uçaklarının kendilerini ulaştırdığı temel gıda malzemeleriyle hayata tutunmaya çalışan dağlara sığınmış Ezidilerin yürek burkan görüntülerini, perişan hallerini hepimiz bir şekilde gördük. Onların bu zulümden kurtulmaları için iş bölgesel ve küresel güçlerde, devletlerde bitiyor. Kamuoyu olarak güç otoritelerinin mazlum Ezidilere bu minvalde sahip çıkmasını diliyoruz.

***

Türkiye’ye sığınan Ezidilere gelince geneli Batman, Mardin ve Şırnak illerinde bulunan eşlerinin dostlarının bahtına sığınmış durumda.

Bu Ezidiler için gerekli olan yaşam koşullarının sağlanması gerekiyor.

Devletin bazı kurumları ve bazı yardım kuruluşları yardım elini uzatsa da yazın kavurucu sıcağında bu insanlar Halk evlerinde değil kendileri için hazırlanan özel alanlarda ikamet edilmelidirler.

Bunun yanı sıra imkânı olan vatandaşların yardım elini uzatmasını da isteyebiliriz.

Dünyaca ünlü Batmanlı sanatçı Ahmet Güneştekin bu konuda örnek alınacak iyi bir model. IŞİD mezaliminden kaçarak Batmana sığınan 450 Ezidiye gıda ve temel ihtiyaç malzemesi noktasında yardımcı oluyor. Güneştekin, Ezidilerin ihtiyaçları doğrultusunda Batmana bir kamyon yardım gönderdi. İçinde undan şekere sütten bebek mamasına kadar envai çeşit gıda malzemesi gönderen Güneştekin gibi, Batman Belediyesi de konut sıkıntılarının çözümü ve yerleşmeleri noktasında seferber olmuş durumda.

Vatandaşların da buna benzer bir reaksiyon göstereceğini tahmin edebiliyorum.

Bizim dinimizde insanoğlu “Eşref-i Mahlûk” olarak addedilmiştir.

Yaratılmışların en üstünü, en şereflisi… Din ayrımı, ırk ayrımı veyahut gelenek-görenek ayrımı gibi saplantılara takılmadan, insan onuru adına bu insanları bağrımıza basmayı bilmeliyiz.  

Dediğim gibi bu insanlar için gerekli olan şart ve zeminin sağlanması için resmi kurum ve kuruluşlarımızın bir durum değerlendirmesi yapması ve bu insanlara çözüm olmaları gerekir. Hayat sadece gıda ve sudan ibaret değildir.

Küfür devam eder ama zulüm devam etmez” sözünden hareketle IŞİD zulmü bittikten sonra evlerine barklarına dönen Ezidiler, gerçek Müslümanların nasıl davrandıklarını görsünler, bilsinler. Bunun için İslami ve insani vicdana riayet edelim...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?