Kovid:19 virüsü tam anlamıyla insanlığı teslim aldı. Sosyal , ekonomik yapıda değişikliğe sebep oldu. Hayatın akışı durdu. Gelecek endişesi insanları etkisi altına aldı. İslam’ın temizlik ve beslenme alışkanlıklarının önemi ortaya çıktı. Bu ortamda Kur’an-i bakışla virüs ayetiyle insanlığın durumuna bakalım.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı keriminde şöyle buyuruyor; ‘’ (Allah’ın istediği ve Resulünün bizzat örnek olarak yaşadığı İslam dininden yüz çeviren) İnsanlığın kendi elleriyle yaptığı (kötülük) yüzünden(hemtoplumsal , hemdoğal denge bozularak) karada ve denizde (haksızlık, adaletsizlik, kan, göz yaşı, dünya savaşları, nükleer felaketler, çevre kirlenmesi, uyuşturucu, alkol, cinsel sapıklık, terör ve anarşi, her türlü fesatlık ve) bozgunculuk ortaya çıktı. İşte yaptıklarının bir kısmını onlara (bu dünyada) böylece tattırıyor ki, (bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp yeniden İslam’a) dönsünler.’’(Rum suresi;41.ayet)
Ölüm ve ötesine hazırlıklı olmak gerek; bunun içinde şu ayet hayat kılavuzumuz olmalı. ‘’ Bize hem bu dünyada, hem de ahirette iyilik ve güzellik nasip eyle. Biz (affını ümit ederek yalnızca) sana yöneldik, Allah’ım! (buna karşılık) Allah şöyle buyurdu: azabım (sınırlıdır, günahkar kullar arasından) dilediklerimi onunla cezalandırırım. Rahmetime gelince, o her şeyi tamamen kuşatmıştır. Onu (dürüst ve erdemlice bir hayat yaşayarak, kötülüğün her çeşidinden) korunanlara, zekatını veren kimselere ve ayetlerime( yürekten) inananlara nasip edeceğim.’’(Araf suresi;156.ayet)
Bu gün; toplumlar üzerinde tagutluktaslayan süper güçleri dize getiren, aciz ve çaresiz bırakan bu ayet, emperyalizm toplumlarını frenleyici kovid:19 virüsü şeklinde tecelli etmiştir. Diğer taraftan çoğu insanın kalbinde manevi virüs var. İnsanlar inancına şirk karıştırdı ve aşırı dünyevileşti. Bu durumdan insanları yönlendiren din Alimleri, insanları yöneten idareciler sorumlu. Din Alimi geçinenler demokrasi türküsüyle birbirlerini tekfir ederek, insanları gruplara, cemaat lere böldü. Yöneticiler kendi görüş ve düşüncelerini halka dikte ettirdi. Siyonist terör devleti İsrail kutsal mekan ve topraklara egemen oldu. Hayatın merkezi camiler kapandı, Şükrünü eda edemediğimiz nimetler elimizden alınıyor. Allah’tan korkusuz, cehennem endişesinden uzak hayat yaşadık, neticesi virüse teslim olduk.
Adem ve Havva hatalarını itiraf edip Rablerine yöneldiler, O’nun sonsuz merhametine sığındılar.’’ İkisi de ey Rabbimiz! Dediler. Biz kendimize yazık ettik. Şayet bizi bağışlamaz ve bize merhamet buyurmazsan, hiç şüphesiz kaybedenlerden olacağız.’’(Araf suresi;23.ayet.) Toplum şirk pisliğini nasıl temizleriz diye düşünmüyor. Virüsü biz çağırdık. Halimizle, davranışımızla, O’da geldi. Virüsün sahibi, yöneticisi Allah’tır. Allah’a sığınarak tevekkül ve dua edelim. İmanı, hayatı, gönlü temiz yaşayana virüs uğramaz.
Kur’an-sız hayatı tercih ettik. Geçmiş kavimler gibi yaşadık. İslam’ı yaşayarak davet etmedik. Öğüt ve ikazdan anlamayan cezasını çekecektir. Virüsü biz davet ettik. Virüs ayetinden ders almazsak, Şirk bataklığında yüzmeye devam edersek, daha nice virüslere teslim oluruz. Allah’ın çağrısına uymaz, Allah yolunda mücadeleyi terk edersek ‘’ Yalnızca içinizdeki zalimleri vurmakla kalmayacak,(aksine, bütün toplumu kasıp kavurarak savaş, fakirlik, anarşi, yozlaşma ruhsal ve toplumsal çalkantılar gibi bir) Felaketin(sizi perişan etmesin) den korkun. Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunuda bilin.’’(Araf suresi;25.ayet.) ‘’Allah sana(bir sıkıntı) bir zarar dokunduracak olsa, O’ndan başka hiç kimse onu gideremez. Sana bir hayır(güzellik) bahşetmek istese, hiç kimse O’nun lütuf ve cömertliğini engelleyemez. O lütuf ve bereketini kullarından dilediğine verir.( o halde O’nun ihsan ve inayetine layık kullar olmaya çalışın. Şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.’’(Yunus suresi;107.ayet.) ‘’Böylece Allah, onlara dünya hayatında alçaklığı, perişanlığı, tattırmıştı. Fakat ahiret azabı dünyadakinden daha korkunçtur. Bir bilselerdi.’’(Zümer suresi;26.ayet.) ‘’Allah insanlara hiç haksızlık etmez: asıl insanlardır, bizzat kendi kendilerine haksızlık ederler.’’(Yunus suresi;44) ‘’Başınıza gelen her felaket, kendi ellerinizle yaptığınız(zulüm ve haksızlık) yüzündendir. (bununla birlikte Allah, işlediğiniz günahların) bir çoğunu affeder.’’(Şura suresi;30.ayet.) O Halde, ey inkarcılar! Allah’a yönelmekten başka kurtuluş çareniz yoktur! Çünkü ‘’Siz evrende (O’nun hükmünden) kaçıp kurtulamazsınız ve Allah’tan başka kendinize ne bir dost bulabilirsiniz, nede yardımcı!’’(Şura suresi;31.ayet.) Çevrenize ibret nazarıyla bakın ve Rabbinizin muhteşem eserleri üzerinde düşünün.
Allah bizi ayeti kovid;19 virüsü ile sınav ediyor. İlahi rahmet gerçekleşecek, virüs hayra sebep olacak, insanlık kendine gelecek. Bilimi putlaştıran, teknolojiyi tanrılaştıran firavun para babaları, aciz olduklarını gördü, virüs karşısında hüsrana uğradı. Bu gidiş nereye? Allah’ı hesaba katmayanlar bir virüse teslim oldu. Emperyalizmin dünyayı teslim almak adına ürettikleri virüs kendilerini de teslim aldı. Bir taraftan tedbir alarak virüs kirinden arınırken, diğer taraftan şirk virüsünden de arınmak gerekir .’’Ey iman edenler! Allah’a karşı, O’nun şanına yaraşır biçimde saygı ve bağlılık gösterin ve ancak Müslüman olarak can verin.’’(Al-i imran suresi;102.ayet) Allah’sız ve Allah’a rağmen hayat anlayışlarımızı virüs ayeti ile sorgulayarak, öz eleştiriyle İslam’a yönelenim .Nasuh tövbesiyle bu gidişe son verelim. İlahi seferberliğe girişelim. Müslüman olgunluğu ile hareket edelim. Islah ve sorumluluğumuzu yerine getirelim. Musibeti rahmete çevirelim. Bu virüs ayeti insanlara sabretmeyi, direnmeyi öğretir. Mahrumiyetin nimet olduğunu fark ettirir. ‘’De ki; Bizim başımıza, Allah’ın bizim için yazdığından başka bir şey gelmeyecektir. Bizim efendimiz O’dur. O halde inananlar, yalnız Allah’a dayanıp güvensinler’’(Tevbe suresi;51.ayet) Azim olan Allah doğru söyledi. Selam ve dua ile
