MALIM, MALSIN, MALDIR,

17-05-2019

Malız, malsınız,mallar....
Kadın adama dedi ki:
—Efendim neden öyle bakıyorsunuz? 
Adam:
—Nasıl bakıyorum ki? 
Kadın:
—Öküzün trene baktığı gibi mal mal bakıyorsunuz.
Adam:
—Hayır efendim dedi ve göğe baktı.. Cehennemi de avucuna alıp konuşmaya başladı avucundaki serçe yarasıyla... 
Spinoza gibi bakıyorum;ama daha çok mal mal görünüyor sizin oradan  bakınca. 
Kadın:
—Peki neden buradan bakınca öyle görünüyorsunuz, ya da şöyle sorayım 
Bir trenle bir erkeği  artı  bir öküzü toplarsanız kaç eder? 
Adam:
—Böyle bakmama sebep aşkın aptal halleridir en halsizliğimden. Aşk diyor buna bütün ustalar. Aşk ki insanı köleleştirir, aptallaştırır. Bu yüzden aşk köpekliktir. Tasmalarımızdan ve tutkularımızdan kurtulmalıyız.
Bir trenle bir treni toplarsanız sonuç bir öküz eder. Bir trenle bir erkeği ve dahi bir öküzü toplarsanız n üstü sonsuz bir yalnızlık eder.
Kadın:
—peki nasıl kurtulacaksınız bu köpeklikten? 
Adam:
—Neyi aradığını bulduğunda  ve neyi nerede aradığına  karar vereceksin önce.
Mutluluk mu acılar mı?
Acılardan bir çukur kazıp ve o çukuru acılarla doldurmadıkça mutlu olamazsın. 
Kalbin mi gerçeklerin mi?Kalbin doğru söyler; lakin şeker hastalığı gibi süründürür. Gerçekler acı söyler; lakin ölüme götürür.
Gerçek dediğin sensin ve sen de sanalsın. 
Hayatın her zerresi gerçek, gerçeklerin hepsi birer halisünasyon. 
Geçmiş mi, gelecek mi;yoksa geçmiş ve gelecek arasında bir mengene gibi sıkışmak mı? Geçmiş lanettir, gelecekse lanetin katmerleşmiş en acı halidir. 
Mutluluk an'dadır, şimdidir... Neyi arıyorsan o sendedir. 
Neyi bulmak istiyorsan o Ney'dedir. O nedendedir, bedendedir. 
Mecazi aşk iç acıların dış toplamıdır;hüzündür, karamsarlıktır. 
Gerçek aşkı arayacağız.Gerçek aşk mutluluktur.
Gerçek aşk için Elif  gibi dik olmak gerekir.
Bir odun bile olsan eğri olmayacaksın doğru ve dimdik olacaksın.
Yaşamda  başlangıçta da olsan  ölümde  olsan  Elif gibi dik olacaksın.Eğilip bükülmeyeceksin. Tam bağımsız, birey olacaksın ve sonsuz özgürlük arayacaksın. 
Bir Ya da  Spinoza'nın dediği gibi:
"Neden ve sonuç zincirinin dışında olmak anlamında, insanın özgürlük umudu yoktur. 
Yine de Spinoza’ya göre, tutkulara kölelikten kendimizi kurtarabiliriz. Bu, bizi özgür olabileceğimiz tek anlamda, dışsal nedenlerden çok içsel nedenlerden kaynaklı eylem anlamında özgür yapacaktır. Ahlaki eylem tutkuların pençesinde olmaktan çok, kendi adına hareket eder. Tutkular bizi şu ya da bu yola itip çaresiz kurbanlar halinde bırakan kuvvetlerdir. ancak bu tür tutkuların taşıyıcısı olma pasifliğinden kendimizi kurtarabildiğimiz ve eylemlerimizi anlama durumuna gelebildiğimiz zaman, özgür oluruz.

İnsan köleliği, eylemlerinin nedenlerini bilmeyenlerin durumudur. 
Bu durumdaki insanlar, yalnızca dışsal nedenlerle hareket ederler. 
Onlar idrak etmedikleri kuvvetler tarafından itilip kakılan taşlara benzerler. 
Ancak davranışlarımızın nedenlerine ilişkin yeterli bir idea oluşturmakla bu kölelikten kurtulabilir ve eylemimizin nedenlerini dışsal değil, daha çok içsel hale getirebiliriz. 
Bir heyecanın nedenlerini tanıyınca, bir tutku olarak bizi pençesinde tutmayı bırakır. 
Etika, kısmen, bu tür bir aracıya ulaşıp daha tam insan olmayı okura öğretmek için tasarlanmıştır."
Yani anlayacağınız efendim ahlakı beş bölüme ayırıp Spinoza gibi geometrik yöntemlerle kanıtlayacaksın sevgilinin gülüşlerinde... 
Kadın:
—Peki siz nasılsınız, günleriniz nasıl geçiyor? 
Adam:
—Şerefsiz günlerim ağır kanamalı geçiyor, tıpkı senin gibi.
Şerefli bir yalnızlığı tercih edemedim, şerefsiz binlerce dosta...
Belki de gururla yapılan bir ibadetin pişman olunan ve tövbe edilen bir günahtan daha kötü olduğunu anlamadım hiç bir zaman... 
Kadın:
—Bu kadar felsefe bilmenize rağmen neden mutsuzsunuz ve hala mal gibi görünüyorsunuz? 
Adam:
—Geometri bilmiyorum ve yalnızlığın ikiden büyük olduğunu hala anlamadım.
Yani kısacası diyeceğim o ki benim gibi bir mal Spinoza'yla birleşince malllaşıyor işte böyle...
Kadın:
—Peki beni seviyor musun?
Adam:
—Milyon kere evet.Çünkü ben iflah olmaz bir malım... Ve de...

SPİNOZA: René Descartes ve Gottfried Leibniz ile birlikte 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?