MASADA KİTAPLAR

04-03-2021

Van Gogh’un ‘’ Paris Romanları, Sarı Kitaplar veya Van Gogh’un Sevdiği Kitaplar ‘’ adlı tablosuna bakıyorum. Tablonun adı bu kadar çok ve uzun olmasına rağmen ben tabloya ‘’ Masada Kitaplar ‘’ adını vermeyi uygun buldum. 
Tablo hakkında izlenimlerime geçmeden önce masada var olan fenomenleri yazmalıyım. Bu tablo ilginçliğiyle beraber kimi göndermelere ve çağrışımlara açıktır. Çünkü tablo aslında göründüğü gibi değil, resimdeki fenomenlere daha dikkatle ve yakından bakınca bazı ipuçları ortaya çıkar.
Tablodaki masada gelişigüzel üst üste bırakılmış kitaplar var.Kitapların kapaklarının rengi hemen hemen aynıdır, daha çok sarı ve kahverengi tonları ağırlıkta. Ama tam ortada ( merkezde ) pembe ve yeşil kapaklı iki kitap duruyor. Bir de ön planda mavi kapaklı bir kitap daha görüyorum. İşte kitaplar dünyası önümüzde!
Masanın zemini yeşil, daha çok açık yeşil renktedir. Zeminde yer yer beyaz fırça darbeleri vardır.Aynı zamanda masanın en önünde açık bir defter bulunmaktadır. – başka defter de yok zaten- Bir de su dolu bir bardakta iki pembe gonca gül gözüküyor.
Arka plandaise sağ-sol olmak üzere iki duvar var.Duvarlar kahverengiye boyanmış. Soldaki duvarda döşeme veya duvar kağıdıgibi yeşil ile kırmızı paralel çizgiler uzanıyor. 
‘’ Masada Kitaplar ‘’ tablosunda Van Gogh kompozisyonu sade ve detayları az yansıtmış. İşte masa gibi bir zeminde kitaplarla güller ve belli belirsiz bir odanın varlığı! 
Gerçekten inceden inceye işlenmiş kompozisyon bütünlük ve uyum içindedir. Ressam burada görünen şeylerin ötesinde bir duygu ve fikir veriyor.Ben gelişigüzel, dağınık, üst üste konulmuş kitaplar demiştim ama ressam onları bilerek, bilinçli bir şekilde ve planına göre düzenlemiş. Masadaki figürlerde kasıtlı bir düzen ve denge seziliyor.
Masa da masa değil hani. Kitaplar genelde masa üstüne konur diye böyle düşünüyoruz. Masanın ayakları, bir koltuk veya sandalye de yok. Sadece bir zemin resmedilmiş! Masanın varlığı, hatta kitapların duruşu ve güllerin bardakta oluşu bir fotoğraf çekimini hatırlatıyor.Ayrıca masa odanın ortasında mı, köşesinde mi, yoksa duvarlara yapışık mı fark edemiyoruz; bu da bir fotoğraf görüntüsüne benziyor.Belli ki Van Gogh kendi çağında yeni yeni gelişmekte olan fotoğrafçılık dilini çok iyi kavramış. 
Günümüzde fotoğraf çekerken hangimiz masamızın altını veya ayaklarını göstermişiz? Ha, bir de şunu söyleyeyim; sosyal medyada ( pardon sanal ) nasıl ki an itibarıyla kahvaltı soframızı, okuduğumuz kitapları, içtiğimiz çayı ve kahveyi çekip paylaşırken kasıtlı, planlı hazırlıklar yaparız ya; sanki ressam da aynı hazırlıklara girişmiş. Özen ve sevgiyle bir hazırlık göze çarpıyor. Ressam öylece bir yerde durmuş bakmış masaya, durup baktığı yerden gördüğü gibi çizmiş sanırsınız. Açık defter, güller bir misafire veya misafirlere açık bir davetiye gibi duruyor. Böylece ressamla, resimle özdeşlik kurmamız kolaylaşıyor.
‘’ Masada Kitaplar ‘’ tablosunda bana göre iki eksiklik göze batıyor. İlkini yazayım. Masa üstünde kitaplar, bir defter olduğu halde, öyle ki güller bile unutulmamış; ama bir kalem çizilmemiş. Kalem nerede veya niye yok? Tabii ki ilginç bir durum! Okuyup yazan birisinin çağrıştırıldığını söylemek mümkündür.Buna göre kalemin olmaması gözümüze takılıyor. Acaba bir gönderme mi yapılmış? Kitap sevenler dalgındır demek ister gibi!
Tabloyu incelerken, masa ve açık defterin yüzeyinin şaşırtıcı bir şekilde aynı renklerde olduğunu gördüm. Defterdeki yazılar ile sayfalarda üstü çizilen ve boş olan yerler ve masanın zemini açık yeşille beyaza boyanmış. Bu detay da kalemin yokluğu gibi dikkat çekicidir.
İkinci eksiklik ise mademki diyorum tablonun diğer bir adı ‘’Van Gogh’un Sevdiği Kitaplar‘’, o halde neden bu kitapların yazarını ve adını bilemiyoruz veya göremiyoruz? Bu merakla kalakalıyoruz. Keşke diyorum, günümüzdeki gibi cep telefonlarındaki fotoğrafları parmaklarımızla büyüttüğümüz gibi tablodaki kitapların üstündeki yazıları da büyütebilseydik. Çünkü ben herhangi bir yerde veya birinde ne zaman bir kitap görsem kitabın adını ve yazarını görmeye çalışırım. Görmesem deli olurum! 
Sanatçı burada okumak ve yazmak üstüne bir hayatı canlandırmış. Kitaplara aşık bir kitap kurdunu tasvir ediyor. Okuyor ve yazıyor olmanın huzuru, mutluluğu ve dinginliğini tahmin edebiliriz. Ayrıca güllerin varlığı sanatçının doğa sevgisini ifade ediyor. Bu natürmort kitaplar gibi bildiğimiz şeyleri gösterdiğinden değerini büsbütün artırmıştır. ‘’ Masada Kitaplar ‘’ harikulade ve cezbedici bulduğum bir tablodur.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?