MİLLİ EĞİTİM

11-03-2018

Çocuklarımın lise öğrencileri olmalarından ötürü ve yine yıllar önce İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde üst düzey yöneticiliği yaptığımdan ötürü eğitimle fazlasıyla yakın ilgiliyim. Buna bir de gazeteciliğimi ve araştırmacı olduğumu da katarsak eğitimi uzun yıllardır yakın takibe almış durumdayım. Ancak vardığım sonuç Cumhuriyet tarihinden günümüze değin Türkiye’de Milli Eğitimin hiç de milli davranmadığı ve Türk Milletinin karakteristik yapısına uygun bir eğitim müfredatının uygulamadığını fark etmemek mümkün değil. Hep batı kültürünü eğitimini baz almışlar onlardan etkilenip ülkemizdeki olmazsa olmaz değerlerimizi kale almamışlar bunu fark ediyorum. Zaten bu yüzdendir ki eğitimde öğretimde karınca boyu yol kat edememişizdir. Oysa batıdaki eğitim sistemleri öncelikle kendi ülkelerinin örf adetleri ve kendilerinin yetiştirdikleri bilim adamlarını ön plana çıkartarak eğitimde bıraktıkları yerden alıp daha da üst seviyelere çıkmışlardır. Bunu yaparken de bilimsel verilerle araştırmalarla adeta onlarca yıl sonrasını da göz önünde bulundurarak ileriye doğru hamleler atmış ve başarılı olmuşlardır. Bizimkiler yok Rus edebiyatı, Yok efendim Batı Edebiyatı, Fransız klasikleri deyip bir veya birden fazla neslin bu klasiklerin etkisi altında kalacakları tarzda ortaokul ve liseler de hatta hatta daha sonraları da üniversitelerde öğrencilere uyuşturucu hapı verir gibi bu klasiklerin ve edebiyatların etkisi ve tesiri altına almışlardır. Daha sonraları da bir türlü dikiş tutmayan Milli Eğitimimiz sonsuz araştırmalara girerek halen de olumlu anlamlı ve bilimsel bir plan proje uygulayıp da başarılı olamamıştır. Nitekim Milli Eğitimin yetersiz olduğunu bir şeylerin eksik olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da memnun kalmayıp revize edilmesi konusunda demeçler verdi yakın bir geçmişte. Gelinen noktaya bakın Milli Eğitimden Cumhurbaşkanı bile yakınıyorsa Veliler ne yapsın? Öğrenciler neylesin? çok hazin bir durum. O halde acizane diyorum ki önce ülkemizde Milli Eğitimi eğitsek ne aradığını? bilsin ve dev hamlelerle Türk milli eğitimi rayına oturtup batılılarla eğitim ve uygarlık yarışında bilimde öğretimde yarışabilsin. Gereken statüye ye gelebilecek düzeyde plan ve programlar yapsın. Şunun bunun etkisinde kalarak yabancı kültür ve bu millete ters düşmeyen bir çok yönüyle paralel olabilecek eğitim plan ve programları uygulasın. Müfredatını gözden geçirsin nerelerde? ne? tür hatalar yaptıklarını belirleyip tekrar tekrar aynı hatalara düşmesin. Dünya da Üniversitelerimiz sıralamalarda hangi sıra da? üzülmemek elde değil. Adam gibi bilim adamları yetişmiyor ülkemizde uzun yıllardan beri tek tük istisnaları saymıyorum adı üstünde istisnadır onlar. Acilen ve en önemli sorunlarımızdan biri olan Milli Eğitimin derhal hiç zaman kaybına uğramadan kendini revize etmeli doğru hamleler ve arayışlar içine girmeli çalışkan zeki mucit öğrencilerin yetişebileceği ortamları hazırlamalı önce kendinden başlamalı. Öğretmenlerin öğretim görevlilerin maddi mannevi sorunlarını hal etmeli. Milli Eğitim asla siyasallaştırılmamalı partiler üstü ve siyaset üstü olmalı görüşündeyim.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?