NETFLİX-SİNEMA SALONLARI KAVGASI!

26-02-2019

Bu kavgayı bekliyordum doğrusu ve "Organize İşler: Sazan Sarmalı" filmiyle bu kavga start almış oldu dostlar.

Evvelki gece Netflix'e Yılmaz Erdoğan'ın "Sazan Sarmalı" düşünce herkes şaşırdı.

Olamaz diye düşündü ama aslında Netflix tüm dünyada hep bunu yapıyor.

Baştan anlatalım;

Biliyorsunuz, başını Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz gibi yapımcıların çektiği bir grup ile sinema salonları arasında bir kavga yürütülüyordu.

Sonra Sinema Kanunu çıktı (bu kanunun bir kısmı iyi olsa da, içinde sansür getirebilecek olan bir kurul olayı var.) Arkasından Sazan Sarmalı’nın 1 Şubat’ta 1237 kadar sinemada vizyona girdiğini gördük.

Bu filmin sinemalarda gösterimi devam ederken, şaşırtıcı bir şey oldu ve 15 Şubat cuma günü film Netflix’te gösterime girdi. Netflix bunu şöyle duyurdu;

Yerli film tutkunlarına müjde! Organize İşler Sazan Sarmalı Netflix’te.

Türkiye dahil, ABD’den İngiltere’ye, Kanada’dan Danimarka’ya, 190’dan fazla ülkedeki izleyiciler, İstanbul’un altını üstüne getiren üçkağıtçı Asım Noyan ve çetesinin maceralarına tanıklık edecek.

Yılmaz Erdoğan imzası taşıyan Organize İşler Sazan Sarmalı’nın kadrosunda Yılmaz Erdoğan, Kıvanç Tatlıtuğ, Ezgi Mola, Bensu Soral, Rıza Kocaoğlu, Okan Çabalar, Güven Kıraç, Ahmet Mümtaz Taylan, Ersin Korkut ve Erdem Baş gibi isimler yer alıyor.

Sazan Sarmalı ve Netflix’in bu hareketi, tüm dünyada yaşadığı tartışmaları Türkiye’ye taşıyacak. Aynen Uber olayı gibi, geriden geliyoruz.

Paris, Londra gibi çeşitli merkezlerde taksi şoförleri ayağa kalkıp, bazı haklar elde ettikten sonra Türkiye’de Uber kavgası başladı.

Şimdi muhtemelen benzer bir olayı Netflix’te göreceğiz.

Biliyorsunuz, Netflix sadece gösterim yapmıyor, yanı sıra içerik yaratıyor.

Yani MGM, Disney Studios vs gibi stüdyolarının yaptığının başka bir çeşidini yapıyor.

Hazır içerikleri aldığı gibi, parayı verip içerik yaptırıyor.

Bunu da bütün dünyada yapıyor. Örneğin Türkiye’de “Hakan: The Protector" bu şekilde çekildi.

Bu içerikleri için “kabul görmek” açısından da, festivallere katılıyor.

İşte bu noktada, tartışmalar yükseliyor ve stüdyolarla, sinema salonları Netflix’in centilmenlik kuralına uymadığını ileri sürüp, festivallere katılmasını engellemeye çalışıyorlar [1].

Bunun önce Cannes’da gördük, sonra Venedik Film Festivali’nde, Oscar'da ve en son Berlin Film Festivali’nde.

Sinema salonları endüstrisinin yıllardan bu yana gelen kuralı, filmlerin önce sinema salonlarında oynaması ve film için sinemaya gelen seyirci kitlesinin tamamlanması sonrasında bireysel kullanım için DVD ya da benzeri yöntemle çoğaltılmasıydı. Bu kural; sinema salonlarının hayatta kalmasının teminatı gibi bir şeydi.

Örnek verelim; Fransız kanunlarına göre, sinemalarda gösterilen bir filmin ancak 36 ay yani üç yıl sonra streaming servislerinde (İnternet TV ya da WebTV) yayınlanmasına izin veriyor. Çeşitli ülkelerde -daha az süreli de olsa- benzer kurallar var.

Yani bu sene çekilen bir filmin DVD gösterimi Fransa’da ancak 2022’de mümkün. Dolayısıyla Netflix bu tür bir kural/kanun dizisinin kabul etmiyor. Hatta bazı yerlerde sinema salonları ile aynı anda film gösterebiliyor.

Sazan Sarmalı sinemalarda 2 haftada 2,6 milyon kişiye ulaştı

Sazan Sarmalı’nın BKM tarafından sinema kanunu çıkmadan önce Netflix’e satıldığı kaydediliyor. Anlaşılan sinema salonlarına 2 haftalık bir süreyi yeterli görmüşler. Bu sürede filmin 2,6 milyon kişiye ulaştığı kaydediliyor.

Bu arada bir not; Netflix "190 ülkede" demiş ama kontrol ettik, film henüz yurtdışından izlenemiyor.

Bu başka filmlerin de Türkiye’den izlenememesi ile aynı gerekçeden ötürü olsa gerek. Netflix film lisanslarını —çeşitli nedenlerle, o ülkede ayrıca gösterim yapacak ya da başka bir digital platforma satılmış olması nedeniyle olabilir— ülke bazında ve süreli olarak satın almış olabiliyor.

Diğer ülkelerde başlamak için --çeşitli nedenlerle-- bir süre bekliyor olabilir.

Sazan Sarmalı şimdilik sadece Türkiye içinde seyredilebiliyor ve anlaşılan Netflix Türkiye’de abone sayısını arttırmak için elini hızlı tutmuş.

Filmde güzel İstanbul görüntüleri var. Ama asıl Nil Karaibrahimgil’in şarkısı müziği, sözleri ve sunuşu ile çok güzel.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?