ÖMRÜMÜZÜN YARISI...

17-11-2017

ÖMRÜMÜZÜN YARISI EKMEK ARASI BULGUR/ÜZÜM/TATLI VE ÇİĞKÖFTE YARISI YÂR YARASI

Ekmek arası bulgur yerken bulutlara değerdi bizim yüreğimiz...
Diyarbakır herhangi bir caddeden geçerken sicağğğğ halka tatlıyı kimin canı çekmez ki, hele ekmek arası lavaş ve pide arası tatlıysa?
Ekmek ve üzüm keyfi yapmanın ne olduğunu ise bizden başka kimse bilemez, gökyüzünde maviliklere mavice uçurtma uçurmak gibi bir özgürlük; hele bir de aylardan Temmuz ise yüreğimiz yar aşkıyla yanıyorsa önümüz sonbahar gönlümüz ilkbahar ve ömrümüzün yarısı ekmek arası bulgur yarısı yâr yarası uçarken ihanete sessizliğin/sensizliğin sağır yarasası…
Çok sonraları öğrenecektik  İbrahim Hakkı Hazretlerinden ekmekle üzümün sağlığa nasıl bir fayda ve çözüm olduğunu.
Urfa'da künefeyi ekmekli yiyenin damakları titrerken heyecandan ekmek üstü salça ve üzerine şeker bizim en değme çikolatalı aşkımızdı...Belki de sırf bu yüzden çikolatalı ekmeği hiç mi hiç sevmedik,aramızda hep bir düşmanlık bitti çikolatalı olan her şeyle ;çünkü onlar kapitaldi ve bizse güneşiydik köyün  ve inadına gupgundi’ydik kapitalist sömürü çarklarına efendi olmaya direnirken.....Ekmek arası nohutla büyüdük okul önlerinde henüz hamburger ve sandviç gibi Edi-Büdüler girmemişken hayatımıza…
Ekmek arası yumurta Alice'nin harikalar diyarında bizi gezdirir...
Ekmek arası çiğköfteler ağzımızda erirken hem Leyla olur hem Mecnun olur hem de memnun olur her şeyden ve sonra sonraları aklımız başımıza gelirken Sezen Aksu'dan Hepimiz Suçluyuz tüttürmeye başlarız...
Bizimkisi ekmek arası bir krallıktı ve her şey ekmek arası yenilir ekmek arası yenilmeyecek hiçbir şey yoktu bizim için ve belki de elimizden gelse suyumuzu bile ekmek arası kazanır ekmek arası içecektik...
Sonra ve çok sonraları birileri açlık oyunlarımızdaki saklanan körebeye obezite savaşlarındaki en masum katilimize emeğimize kutsalımıza dokunmaya başladı oysa ekmeğimize kimseyi dokundurtmazdık biz...
Kimseyi emeğimizle ekmeğimizle oynatmazdık...
Ekmek bizim en büyük aşkımız ve sevdamızdı ve geceleri aşk diye koynumuza aldığımız alevimizdi üç kere öpüp baş tacı ettikten sonra... 
Biz büyük zorluklarla alın teri emek ve binbir güçlükle kazandığımız için ekmek bizim için dağların en güzeli, en özeli ve en olmazsa olmazıydı.Karnımızı  doyuran ve midemize ihanet etmeyen tek sevgiliydi..
Ekmek arası aşklar yaşamadık  hiç, ekmek arası tiyatrolar oynamadık  hiç ,ekmek arası insanlık satmadık hiç tam aksine biz ekmek arası insanlık kazanıyorduk, biriktiriyorduk sana acıyan ve acıkan yüreğimizin sessizliklerinde…
Bizi ekmek arası yaşamdan kurtarıp özgürlüğe hamburger arası sandviç arası demokrasilere mahkûm edeceklermiş...
Ekmek arası hamburger yerken paramparça ettikleri yaşamları sizlerle birlikte obez obez kahkahalarla izlemek için mi?
Irak, Suriye, Filistin, Ankara, Diyarbakır, Afganistan, Myanmar vs. dünyanın /küçücük kalbimin herhangi bir yerinde ekmek arası bombalarla ekmek arası çocuk cesetlere sandviç muamelesi yapmak için mi?
Emeğimizle sevdamızla ekmek arası yaşamımızla bırakın bizi başbaşa...
Biz sizden ne demokrasi ne hamburger ne de sandviç istemedik istemiyoruz...
Bizi aldığımız nefes ve ekmek arası aşkımızla sınamayın ve tehdit etmeyin çünkü âşık ve maşuk gibiyiz biz ekmek arası aşkımızla...
Ve biz asla ayrılamayız ömrümüzün yarısı ekmek arası bulgur yarısı yâr yarası...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?