SANSÜRE UĞRUYORUZ

24-07-2020

24 Temmuz Basında Sansürün kaldırılışının 112. Yıldönümünde 
Sansüre uğruyoruz
24 Temmuz, Türkiye'de Türk Basınında sansürün kaldırılmasının 112. yıldönümü olarak kutlanan önemli bir gün. 
Her ne kadar basın bayramı olarak anılıyor olsa da aslında basının üzerindeki sansür ve baskıların devam ettiği, gazetecilerin ilan-reklâm gelirleri ile adeta korkutularak kontrol altına alınmaya çalışıldığı günlerdeyiz yine. 
Batman’da da yerel basın, aleyhte-eleştiri içerikli yazdığı haberler ve yayınladığı köşe yazıları gerekçe gösterilerek adeta suçlu muamelesi görüyor, itibar kaybına uğratılmaya çalışılıyor, maddi-manevi bedel ödemeye zorlanıyor. 
Kentteki kurum kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları ve halk arasında köprü görevi gören, halkın haber alma hakkını yerine getiren, halk adına soran ve sorgulayan yerel basın, Batman’da da ekonomik ve sosyal zorluklara rağmen bu görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. 
Reklâm kültürünün gelişmediği Batman’da tek geliri kurum ve kuruluşların gazete aboneliği olan yerel basın, gazete aboneliği yaptıran kurum-kuruluşlarına karşı kendini sorumlu hissederken, ne yazık ki sorma-sorgulama görevini yeterince yerine getirememekte, eleştiri içerikli haber ve köşe yazıları gerekçe gösterilerek aboneliği kesilirken adeta bedel ödemeye zorlanmaktadır. 
Matbaa, dağıtım, sigorta ve vergilerle ağır bir yükün altında habercilik yapmaya çalışan yerel basın temsilcileri, kurum-kuruluşların basın servisi gibi görülmekte, mail adreslerine ulaşan haberleri sorgusuz sualsiz kullanmak zorunda kalıyor, halk adına sorma-sorgulama görevleri arka plana atılıyor, yerel gazeteler kentte yaşanan sorunları kaleme alırken ilanlarının kesileceği kaygısını taşırken, yanlarında çalıştırdıkları emekçilerin ve ailelerinin ekmeğini çıkaramama endişesi yaşıyor. 
24 Temmuz Basın’da Sansürün Kaldırılışının yıldönümünde gazeteciler yine sansür ve baskıların gölgesinde gazetecilik yapma uğraşı verirken, emeklerinin karşılığını alabilmeleri ise her gün değişen siyasi faktörlerin inisiyatifine ve vicdanına kalmış durumda.

Mesleğe dağıtıcılıktan başlamış ve 40 yılını vermiş biri olarak, 24 Temmuz gibi önemli bir günde mesleğimizin içinde bulunduğu durumu ne yazık ki üzülerek izliyorum.
Bugüne kadar maddi ve manevi onlarca badire atlattık.
Basın İlan Kurumu’nun gazete sayasını azaltma ve gazeteleri birleştirme sürecinden sonra yıllarımızı verdiğimiz gazeteden ayrılmak zorunda kaldık.
Ekibimizle kendimize yeni bir gazete kurduk ve Sonsöz çatısı altında 7 yıldır Batman Basını’nda habercilik yaptık.
Ekonomik sıkıntılar yaşadık.
Ayakta kalma mücadelesi verdik.
O günlerde dahi önceliğimiz her zaman halk oldu.
Halkçı habercilik, Yurtaş Gazetecilik yapmayı esas aldık.
Halkın faydasına dokunacak haberler yaptık.
Kentte eksik ve yanlış bulduğumuz konuları yazmaktan çekinmedik, eleştiriyi yaparken karşı tarafından haklarını daima saklı tuttuk.
Habercilik anlayışımız, iyi tutuldu, sevildi, teveccüh gördük ve kısa zaman içerisinde istediğimiz ilerlemeyi sağlayabildik.
Bugünlere geldik.
Ancak bugün 24 Temmuz Basın Bayramı’nda mesleğimizi karşımıza alıp baktığımızda, sansür ve baskıların azalmadığını, bunun kendi içimizde bir oto sansüre dönüşmeye başladığını üzülerek izliyoruz.

Yaşadığımız kente duyduğumuz sorumluluk duygusuyla, kentte gördüğümüz eksiklikleri yazmayı kendimize görev bildik.
Yayımladığımız haberler ve kaleme aldığımız köşe yazıları ile sorgu mekanizmasını harekete geçirerek bu kentte eksikliği duyulan birçok hizmetin yapılabilir hale gelmesine, yapılan hizmetlerin ise çok daha iyi yapılmasına katkı sunduğumuzu gururla belirtmek isterim.
Ancak sansürün gelenek hale geldiği yerlerde gazete haberleri her zaman iyi niyetle karşılanmayabiliyor.
Eleştiri kabul edemeyen kurum-kuruluşlar, yazılan haberler ve köşe yazılarına, olması gerektiğinden çok farklı tepkiler vererek, cezalandırma yöntemini seçebiliyor.
Haberlerin içeriği, başlığı, haberde kullanılan fotoğraf, gazetenizin rengi ya da logosu beğenmeyip, ilanlarınızı kesebilir, daha çok kişiye ulaşmanızı engellemek için önünüze engeller çıkarabilirler.
Kurum ve kuruluşların, Dini ve Milli Bayramlarda gazetelerde ücret karşılığı yayınlattığı ilanların sizin gazetenizde yayınlanmasını engelleyebilirler.
Kurum ve kuruluşların gazetenize abone olmalarını engelleyebilirler.
Gazetenizin kurum ve kuruluş hizmet binalarına ulaştırılmasını, buralarda dağıtılmasını yasaklayabilirler.
Gazetenizin internet sitesine erişimi, engelleyebilirler. Öyle ki kurum-kuruluş binalarında gazetenizin web sitesi, yasaklı siteler arasına alınabilir.
Kurum-kuruluş temsilcilerinin gazetenize bakış açısını, verdiği değer ve itibarı dahi yok etmeye çalışabilirler.
Burada amaç, gazetenizi ekonomik olarak sıkıntıya düşürmek, itibar kaybına uğratmak, akabinde daha da ileriye gidilirse habercilik yapmanızın önüne geçmektir.
Çünkü paranız olmaz ise gücünüz olmaz. Gücünüz olmaz ise ayakta duramazsınız.
Bu tür süreçleri çok yaşadık.
Demin de dedim ya, çok badireler atlattık.
Siyasi, ekonomik birçok sorun yaşadık ama okurlarımızdan aldığımız destek ve itibarla bütün sorunlardan güçlenerek çıkmayı başardık.
Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı. 
Türkiye'de basında sansürün kaldırılmasının 112. yıldönümü.
Basında sansürün kaldırılması temennisiyle dostçakalınız.. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?