SAYIN DEMİRÖREN İLGİLENİR Mİ?

27-08-2015

Son 40 gündür eski çatışmalı dönemi hatırlatan olaylara tanıklık ediyoruz. Huzur geldi, barış ve kardeşlik tesis edildi/ediliyor derken Ramazan bayramından sonra rüzgâr tersine döndü.

3 yıldır büyük bir özlemle solukladığımız huzur ortamı yara aldı.

Kaos ortamına doğru bir çekim var.

İnsanlar ölüyor, insanlar kin ve öfkeyle doluyor.

Sadece Güneydoğu’da değil, ülke genelinde tedirginlik ve korku var.

Şehit yakınları başta olmak üzere insani duygular taşıyan herkes aynı şeyi söylüyor.

“yeter artık. Silahlar sussun. Barış... Barış… Barış…”

***

Geçtiğimiz Pazar günü her duyarlı insan ve kurum gibi akan kanın durması niyetiyle barış çağrısı yapan ve bu çağrıyı barışın sembolü haline gelen beyaz güvercin uçurarak talep eden Batman Petrolspor’a federasyondan ‘Şok’ bir hamle geldi.

Futbol Federasyonunun Web sitesinde yayınlanan karar tek kelimeyle akla ziyan.

Barış çağrısına disiplin kurulu karşılığı verilmiş.

Ohh ne güzel Türkiye…

Şaka değil. Olay gerçek ve o kadar da vahim…

TFF’nın Web sitesinde şöyle deniliyor:

“Batman Petrolspor A.Ş. Kulübü'nün 23.08.2015 tarihinde oynanan Batman Petrolspor A.Ş. – Sandıklıspor Spor Toto 3. Lig 3. Grup müsabakasındaki ‘talimatlara aykırı hareket’ nedeniyle 2015-2016 Sezonu Spor Toto 3. Lig Müsabakaları Statüsünün 6/14. maddesi ile Futbol Disiplin Talimatının 46. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir”

***

Oldu mu şimdi?

Petrolspor devletin bütünlüğüne, Futbol Federasyonun özerkliğine karşı bir eylem mi yaptı?

Petrolspor çatışma ve kan mı istedi?

Petrolspor kulüpler arasına nifak tohumları mı ekti?

Petrolspor özerklik mi ilan etti, federasyonu tanımadığına dair bir eylem mi yaptı?

Federasyonun bu tutumu hiç şık olmadı.

Petrolsporlu futbolcu ve yöneticilerin tavrında ırkçılık, ayrılıkçılık, siyaset yok.

Petrolspor HDP’yi savunan bir tavır içinde değil.

Yani olayın siyasi bir yönü yok.

Olayın insani ve vicdani boyutu var.

Olayı böyle görmek, böyle yaklaşmak lazımdır.

***

Son 40 günlük süreçte yaşananları hangi insan tasvip edebilir ki?

Karadenizli şehit ailesi ile Akdenizli şehit ailesinin figan ve yakarışları arasında fark var mı?

Egeli bir şehit ailesi ile yaşamını yitiren sivil bir gencin ailesinin yaşadıkları arasında bir fark var mı?

Aynı hissiyat olaylarda yaşamını yitiren PKK’lı aileler için de geçerli değil mi?

Ateş düştüğü yeri yakmıyor mu?

Acı, elem, gözyaşı, figan ve yakarışları aynı değil mi?

Kim ne derse desin, ölen kendi kesesinden gidiyor.

Birkaç gün yetkililerin veya partililerin söylemleri sonrasında sönüyor; yaşanan o acı ve ölüm sadece ve sadece o aile efradını yakıyor, eritiyor, hayattan soğutuyor.

Yaşanan çatışmaları izlemek, sessiz kalmak insanlıkla bağdaşır mı?

***

 

Petrolsporlu yöneticiler 30 yıla aşkın süredir yaşanan çatışmalı ortamın son 3 yıl gibi barış ve kardeşlik ortamına dönüşmesi için imkanları ölçüsünde kimseyi incitmeden insani bir eylem yapmıştır.

Dediğim gibi olayın siyasi boyutu asla yoktur.

Aslında bu hareket, yani barış çağrıları tüm kesimlerce dillendirilmelidir.

Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkesten aynı yaklaşım destek görürse, olayların son bulacağını, barış ve kardeşliğin yeniden tesisi edileceğine inanıyorum.

Federasyonun yapması gereken bir an önce hatasından dönmeli, yayınladığı karar metnini resmi Web sitesinden silmelidir.

Bu konuyla ilgili Petrolspor’a verilecek bir ceza Dünya literatürüne ‘Barışa verilen ceza’ olarak yansıyacaktır.

Federasyon manevi anlamda ağır darbe yiyecektir.

Dünyada bunun bir örneği yok.

***

Son olarak Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Yıldırım Demirören’e seslenmek istiyorum;

Sayın Demirören, başarılarıyla gündeme gelmesini beklediğimiz Futbol Federasyonun bu konuda duygusal ve yanlış bir karar vermesi aynı zamanda futbol ruhunu da öldürmektir.

Futbol; ayrımcılık, ırkçılık, ezme ve sindirme demek değildir.

Bu yanlışa yanlış yüklenerek ceza verilmemeli, karar metni silinmeli ve Federasyon da barış ve kardeşlik duygularını desteklediğini deklare etmelidir.

Barışa ses verenler arasında Sayın Demirören’i de görmek istiyor ve barış güvercini uçurmayı onlardan da beklediğimizi ayrıca ifade etmek istiyorum.

Dostça kalınız…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?