SEÇİMİN ARDINDAN

27-06-2018

Seçim oldu.

Nasıl oldu?

OHAL şartlarında oldu.

Adil ve eşit şartlarda olmadan…

Büyük bir heyecan ve dip dalga bekleniyordu ama olmadı.

Tersi oldu.

Sayın İnce, vaatleri ve tarafsızlığı, tüm ülkeyi ve halkı ayırım yapmaksızın kucaklamak istemesi ve doruğa çıkan heyecanına rağmen kazanamadı.

Cumhurbaşkanı olamadı.

Bu şarkı burada bitmeyeceğe benziyor.

Şahsen ben onu kalben destekledim.

Yine çıksa yine desteklerim.

Korkum, gizlim yok.

O bir partili.

CHP’li olarak değil de ülkesine, vatandaşına sevdalı bir edayla yola koyuldu.

Bu tür siyasilere ülkemizde çok ihtiyaç var.

An itibariyle ülkemizin içinde bulunduğu sosyal psikoloji ve sosyoloji, Sayın Muharrem İnce’nin ne kadar haklı olduğu ve kendisine ne kadar ihtiyaç duyulduğunun da ispatı.

Zaten vaatleri ve yapmak istedikleri, ülkemizi kalkındıracak, ileri demokrasiye götürecek bir statü kazandıracak düzeydeydi.

Kendisiyle ilgili yazdığım diğer köşe yazılarımda da bunu belirtmiştim;

Bu beyefendi, nazik ve zarif.

En önemlisi de deneyimli.

Kendini aşmış bir bilge siyasetçi.

İnanın onun o koltuğa ve makama ihtiyacı yoktu ama güzel ülkemizin ve milletimizin bu saygın kişiye kişiliğe çok fazlasıyla ihtiyacı vardı.

Bu konuda yazılacak, söylenecek çok şey var.

***

Sayın Erdoğan’dan beklenenler neler?

Satır başlarıyla da olsa dokunmakta, yazmakta yarar var.

Özellikle mademki partili Cumhurbaşkanı olarak seçildi,

O halde yalnız AK Parti ve Cumhur İttifakının değil de tüm ülkenin, yani 81 milyonun Cumhurbaşkanı olması, kullandığı dili sert ve azarlayan bir üslupta değil de kucaklayıcı, şefkat ve sevgi dolu bir üslupta kullanması, temennimiz…

Ekonomi, en güncel ve en olmazsa olmaz önceliğimiz.

Derhal acil önlemler ve bilimsel doğru kararlar ile önlemler alması, beklentimiz.

Tüketen bir toplum yerine üreten bir toplum hedef alınıp, yatırımlar o yönde yapılmalı.

Acil ekonomik önlemlerin yanı sıra lüks harcamaları kısıtlayıp, iktisadi davranmalı. Özellikle kamu ihaleleri bazında…

Borçlar ile bütçe açıklarına acil ve kararlı önlemler alınmalı.

Aslında kimseler alınmasın, kızmasın ve de yanlış anlamasın.

Ben olsaydım, empati kuruyorum, seçim meydanlarında Sayın İnce’nin vaatleri ve yapmak istediklerini dinlerdim, masaya yatırırdı.

Danışmanlarım ve ekonomiden sorumlu ekibimle detaylı bir tarzda analiz ve senteze tabi kılar, bilimsel doğruları, olmazsa olmazları bir seleksiyona tabi kılarak, yararlı olanları ve uygulamada büyük faydalar sağlayacak projeleri derhal hayata geçirirdim.

Neden mi?

Ülke bizim.

Siyasetçi bizim.

Yani Sayın İnce, bu milletin evladı.

Ortaya koyduğu tespitler, teşhis ve tedavilerle, kazanan eğer Türkiye olacaksa, kompleks yapmadan bunları hayata geçirirse kendisine de çok teşekkür ederdim.

Bunu uygulamanın sakıncası ne ?

Zararı ne?

Olamaz mı?

Olmasındaki sakınca ne?

Nasıl olsa kazanan ve kârlı çıkacak olan, devlet ve milletse hemen uygulardım.

Vatan ve millet için kişi, kendi benliğinden bile sıyrılabilmeli.

Düşük ücretliler, çalışanlar, emekliler yani orta sınıf ve altı olan kitle için ücretler politikamızı gözden geçirir, rehabilite ederdim.

Adalet ve hukuk, yargı, yani kuvvetler ayrılığı ilke ve prensiplerini anayasaya uygun bir tarzda uygulamaya geçerdim.

Anayasa yeterli değilse, varsa eksik ve noksanları, giderirdim.

Milli eğitimi mutlak surette uzmanlarca ve bilim adamlarının da görüşlerini alarak filitrize eder, daha modern ve yararlı politikalarla düzenlerdim.

Uzatmanın, akıl vermenin bence ne zamanı ne de sırasıdır.

Ama Sayın İnce, seçim kazanıp o makama gelirse, ülkeye ve millete faydalı olmak için listelerle, ülkemizin emergency notasındaki eksikliklerini nasıl ve ne şekilde rehabilite edebileceğini anlattı.

Onları tekrar tekrar gözden geçirerek, kurmaylar ve iktidarda olan ilgili görevlilerce gerekirse filitrize dahi ederek, yararlı olanları hayata geçirmenin bence hiç sakıncası yok.

Ne de olsa aklın yolu bir.

Kurulacak sistemin, şimdiden milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Aldığı oylarla seçim kazanan Sayın Erdoğan ve parti siyasi görüş ayırt etmeksizin tüm siyasilerimize başarılar diliyorum.

Her şey milletimiz ve ülkemiz için güzel olmalı.

Gelecek nesillerimize güzel, kalkınmış bir Türkiye bırakmak, hepimizin borcu ve misyonudur.

Bu ülke, tepeden tırnağa hepimizin.

Gönüllerin Cumhurbaşkanı Sayın İnce’ye de, halka verdiği ümit, heyecan, bilinç ve mutluluktan ötürü kalben tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?