SEVGİLİ CORONA GÜNLÜKLERİ,,,,

20-03-2020

      "Esas hastalığın insan olduğunu anlat onlara, cehennem'in ise tedavi." 

                 İnferno(cehennem filmi) 

Sevgili heval corona,
Biliyor musun kafam çok karışık.Aklımda deli sorular.Sana o yüzden ne diye hitap edeceğimi bilemedim.. Hem sevgili hem arkadaş hem de yoldaş demek geliyor içimden...Cinsiyetin ne, hiç tartışılmayan, konulşulmayan bir konu.Ölenlerin  cinsiyeti olmadığı gibi ölümün de  cinsiyeti  olmaz mı yoksa.. Fakir misin, zengin misin;ünlü müsün gönüllü müsün bilmiyorum ama  neden ölenler hep   fakir ve gön0llü? 1920 ispanyol gribi  amcaoğlun  mu, dayıoğlun mu neyin?Genç misin ihtiyar mı? Yaşlılara musallat olman tesadüf mü? Ki tesadüflere ve masallara inanacak kadar saf değilim. 

Bugün günlerden açlık ve akıl oyunları. Gönüllü olarak kendimi eve kapattığımın bilmem kaçıncı günün deyim.Hem şimdiden okulumu ve öğrencilerimi çok özledim biliyor musun? Aslında sana teşekür etmem gerekiyor belki de ama o kadar masum insanın canını aldın ki sana kızgınlığım geçmiyor... Anlatacakları aşklarını anlatmaya bile fırsat bulamadan ölen Ölü yaprakların fısıltısını duyuyor musun... Evdeyim mutlu bir aile tablosunun deniz kenarı huzurundayım  çift çift mavi gözlerde... Kitap okuyor, film izliyor, müzik dinliyorum ve en önemlisi daha da bir ilgiyle iştiyakla seviyorum, bu yüzden teşekür etmem mi  gerekir sana, bilemedim ... Ama gel gör ki senin kim olduğunu bile bilmiyorum hala...

 Küreselci misin, ulusalcı mısın? Kimsin oğlum, kim? Amacın ne, hedefinde kaç milyon insan var? Deccal misin, Dabbe misin;Mehdi misin, Mesih misin?Yoksa dijital bir Mesih - Mehdi çatışması mısın? Gerçek misin,sanal mısın?..

Hitlervarrî üstün ırk  taktiklerin mi, 
yoksa itlervari ölüm  stratejilerin  mi var? İnsanı insanı olmaktan çıkarma üzerine daha  ne  projelerin  var ? Kaç yaprak daha dökülecek ömrümün en uzun sonbaharında...Yoksa gerçekten mi  sana teşekkür  etmeliyim, ne bekliyorsun benden?

 Sen Lenin'in  sosyalist ' diyalektiği misin, ya da kimbilir o çakılan dünyayı kasıp kavuracak ilk kıvılcımı mı mısın;yoksa neden sonuç dairesindeki ilahi adalet misin? Nemrut' u dize getiren kör topal sinek mi; yoksa Halepçe'deki elma kokusu mu? Kıyıya vuran bebek cesetleri, öldürülen masum aydınların/sanatçıların, katledilen Avustralya'daki ağaçların, kazakistan'da linç edilen  60 bin antilopun, şiddet gören kadınların, taciz edilen çocukların, bir avuç suda boğdurulan yüzme bilmeyen Hasankeyf'in 
Doğa affetmez intikamı mı mısın..

          Yoksa o Suriyeli çocuk musun? Hani ölmeden önce demişti ya :  "Allah'a her şeyi anlatacam" diye, sanırım anlatmış her şeyi. 

Yoksa yeni dünya düzeni misin. Sınırları  reddeden devrimci  sosyalistlere  inat en büyük hastalığın hala  ırkçılığın, faşizmin  olduğu ve dahi kapitalizmin piç evladı mısın? Söyle oğlum söyle, sen kimsin kim?

      Küresekciler ulusakılcılara karşı, bizim çarşı kime karşı?Virütik bir salgın mı, erotik  bir salgın mısın, nesin?  Sınırsızıkların özgürlüklerin genişletilmeye çalışıldığı dünyada evlere çekilen sığ sular gibiyiz artık....Tamer hocamız ilk laneti başlatmıştı ya: "Çoğuz ama dağınığız." demişti soğuk bir akşam vaktinde cesetlere tükürülürken. Şimdi anladım ki artık çok çok dağınığız, paramparçayız.

 Dijital yeni dünya düzen-ine  kendimi hazır hissediyorum. Camiler boş, kiliseler kimsesiz, Papa onlıne kutsamada sokakları, kabeyi  tavaf ederken bir hacı...giGek vatandaş gel onlıne Hac burada... Dijital şeytan taşlamalar yedi dolar, dijital tavaf on beş bin dolar. Dijital tıpın hem gelenekseli hem de en moderni bizde. Dijital uzaktan eğitim de  eğitim ki seçilmiş uzaktan dijitalist gönüllü öğretmenler... Bak, Dünyanın, sarhoş dönüşlerinden oldum heba, insanlık uğraşır her yerde veba;  geldi işte  can simidimiz eba? 
Dijital eğlencelere de  dijital similasyonlu Sevişmelere hazır ve nazırım. Hazırım sana yeni dünya dini,  Dijitalizm   ve dijital aşklar, 
saçlarıma düşmeden aklar.. .Yeni dijital dünyanın dijital dinine insansızlığa, insan nefsine tapınmaya, Narsizme, hazırım...
 
Yıl 2020 bu da mı başımıza gelecekti derken hala uykuda bir Budha, Çin'de;Yusuf ise kuyuda, kuyu uykuda.

          İlüzyonist yeni dünya dinine karşı ben değil biz kazanacağız diye bas bas bağırıyor bir eylemci: "Ya tek başına yok olacağız, ya hep birlikte kazanacağız." 

 Hazırım hazır olmasına da  hırsızlar sokakta gezemeyecek ya ve bir de  tele konferans çobanların yeni dijital koyunlarına  
çok üzülüyorum. Sansürsüz fare baskınlarına, süper  çekirge sürülerine ve Nemrut yandaşı dijital  karınca sürülerine hazırız artık... Dijital yeni düzenin de eski düzenin de Hasan sabbahları değil;fedaileriyiz, harakiricileriyiz.

Ey sevgili, heval corona, uyumadan ve iyi geceler demeden sana son sözüm : hazırız artık  bize çipler  takmana  ve yeni dünya düzenine.. Lakin kimsenin ölmeyeceğine söz verirsen ve acıların azalacağını, yaraların kapanacağına...Sabrımız sırf işte  bu yüzden. Yoksa sözünden dönersen  sözüm söz, ölümün bizim elimizden olacak, demedi deme....
      İyi uykular.... Şimdilik Hoşçakal, papatyacakal......

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?