SEVGİNİN GÜCÜ

25-03-2016

Değerli okurlar sevginin gücünü bir hayal edin edebildiğinizce inanın ve göreceksiniz ki en nükleer en güçlü silahlardan bile güçlü ve zararsız hatta yarar bakımından zirve olan yegane güç “Sevginin Gücüdür”. Bu değişmez ve yegâne çıkar yoldur.

Sevgisizlik, kin, düşmanlık da bunun tam aksi değil mi?

Sevgi yaşatır. Sevgi yeşertir. Sevgi korur.

Sevgi sınırsız mutluluk ve huzur getirir bireyden tutun kitlelere kadar huzura giden yolun, ekolün öznesi sevgi, şefkat, huzur ve güven değilse başka ne olabilir?

Ülkemizde hali hazırda içinde bulunduğumuz sosyal sosyolojinin, psikolojinin, huzursuzluğun çaresi sevgi, saygı olmalı her şey siyasetten tutun da ekonomiye kadar politikalardan eğitime kadar ancak sevgi ve saygıyla her sorun çözülür ortalık güllük gülistan olur.

Devlet adamlarını seven politikacılara saygı duyup güvenen, bir toplum. Aynı zamanda kendilerine duyulan sevgi ve saygı doğrultusunda kararlar alan, politikalar üreten siyasiler, politikacıların başarılı olmamaları için engel ne?

Evet, sevginin gücüne kalben inananlardanım. Emirlerle, yaptırımlarla cezalandırmalarla yaptırılan işlerin başarı oranı ne?

Sanatçılar, mimarlar, şairler, peyzajcılar eser verenler sevgiden yoksun olsalardı ünlü yapıtlar ve eserler elde edebilirler miydiler?

Devlet adamları makamlarını seveceklerine kendilerini o makamlara yükseltenleri sevseler, makam mevki, şatafat, iltifattan uzak durup ülkeye ve vatandaşa samimi olarak kalbi hislerle, ilahi şefkat ve kalıcı duygularla hareket etmiş olsalar ülkemiz çok daha farklı olmaz mı? Sevginin gücü bu ülkeyi bu milleti çok daha yüksek normlara taşımaz mı? Bundan şüphesi olan var mı?

İçinde bulunduğumuz bu alaca karanlığı ve nahoş durumları, üzüntüleri korku ile kaygıları bitirmenin milletçe bir bütün olarak huzur ve barışı sağlamanın, inşa etmenin çarelerini mutlak surette bulmalıyız. Buna mecburuz. Aklıselim olanlar böyle düşünmeliler.

Emperyalistleri, silah üreten baronları, haçlı ruhluları “Tek millet olan küfür ehlini” kendi karar ve eylemlerimizle kendimiz onları sevindirip kalkındırıyorsak projelerinin misyonerleri oluyorsak bilerek veya bilmeyerek ifa ediyorsak ki ediyoruz tablo bu tür görüntü veriyor. Yazık! Çok Yazık! Bu böyle olmamalı, böyle gitmemeli, herkes her mevkidekiler, tüm siyasi, her makam sahipleri adları ve görevleri kim?

Ne olursa olsunlar aklıselim düşünmeye, ülkemizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda düşünmeye ve kararlarını sevginin gücüyle, saygıyla vermelerinin çok daha faydalı ve kazançlı olabileceğini düşünüyorken düşünmeye de davet ediyorum.

Çetin ve karanlık tünellerden geçiyorken kaza yapmanın kişisel menfaatler kollamanın bedelleri çok ağır olur ve hepimize olan olur bizler sevginin gücüyle yola çıkarsak en kazançlı yine biz oluruz milletçe ve ülkece.

Beğeneceğinizi umduğum bir şiirimle bitiriyorum.

Al sana bir beyaz sayfa,

Bir de kara bir kalem.

Seni yaz, beni yaz,

Duygu yoğunluğumuzu yaz.

Ya - Za - Bi - Lir - Sen

Adını da sen koy yazacaklarının,

Ben istesem de okuyucun olamam,

Çünkü gözlerimi yitirdim.

Göz bebeklerinin içinde,

Senden başkasını göremiyorum ki. 

03/05/1997 Amsterdam – Hollanda - M. Ekmen

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?