Bu yıl liseyi bitirip üniversite ‘’YKS’’ sınavlarına giren tüm kardeşlerimiz gibi heyecanla sınav sonuçlarını beklemekteyiz.
Bileceğiniz üzere biz öğrencilerin beğendiği ve kazanmak istediği bölümler var. Oysa aldığımız puanların bizleri yönlendirdiği ve seçenek bırakmadan; adeta bu almış olduğunuz puanlarla şu okullara bu bölümlere kayıt yaptırabilirsiniz diye zorunluluk var ya…
Bence bu konuda biz öğrenciler oldukça suçluyuz. İşi şansa ve alacağımız düşük puanlara yer vermeden ilkeli bir program yaparak hırsla ders çalışsaydık puanlar değil de alacağımız o yüksek puanlarla bizler istediğimiz bölümleri seçme seçeneğine sahip olacaktık.
Bu bir itiraf bu bir acı deneyim oldu bu kategoriye giren öğrenciler için. Peki, ben de bunlardan birimiyim değil miyim? Doğruyu söylemek gerekirse ders çalıştım fakat istediğim kadar zaman ayırmadım ayıramadım ders çalışmaya. Biliyorum her davranışın her eylemin bir bedeli var. Bilmeme rağmen çok pişman oldum ve iz bıraktı ben de. Bu yüzden bu davranışımın sonucu beni olumlu veya olumsuz etkileyecek katlanmak zorunda kalacağım.
Bu arada bir yerde okumuştum güzel ve unutamadığım bir söz var sizlerle paylaşmak istiyorum. ‘’Her şeyi satın alabilirsiniz ama tecrübeyi asla ‘’ Adı üzerinde tecrübe tecrübe edilerek elde edilen bir sonuçtur.
Bir Karadeniz fıkrasıyla devam ediyorum;
Karadenizli bir vatandaşımız ; UIa hastayum hasta hemi de çok hastayum demiş.
Adamcağıza inanmamışlar şakacı olduğu için.
Bu yine dalga geçi ula bizumle. Deyip inanmamışlar adamcağıza.
Adamı gömmüşler bir de ne görsünler mezar taşındaki yazıyı okuyunca bayağı üzülmüşler.
Mezar taşında; Ula size hastayum, hastayum çok hastayum dedumda ban pek inanmadunuz bakun ne hale geldum. Şimdi inandunuz mu hasta olduğumu bu da size bir ders olsun uşağim hastayum demuştum ya deduğumda bana inansaydunuz ya …
Babam çok ısrar etti ders çalışmam için. Mutlaka düşük puan alacak olan öğrencilere de yakınları ısrar etmişlerdir bir kısmı o edilen ısrarlara aldırmayıp pas geçmiştir fakat gelecek olan düşük puanları görünce anlamış olacaklar gerçi anlasalar anlamasalar ne değişecek ki puanlar düşük olunca. Bu tembellik ve aldırmamazlık rahmetli Karadenizlinin hasta olduğuna inanmayanların durumuna benziyor. Mezarındaki mezar taşındaki yazıyı okuduklarında anladılar anlamsına ama adam artık bir rahmetliydi.
İşte böyle biz gençler büyüklerimizin bizlere verdikleri güzel ve anlamlı hatta hayatımızı ilgilendiren ilgilendirmekle kalmayıp yönlendiren önerilerine kulak asmayıp tembellik yaparsak sonuçlarına da katlanmaktan da başka seçenek kalmıyor. Belki seneye diyeceğim ama saniyelerin bile çok değerli olduğu bu zaman biriminde bir yıl geç kazanmak çok büyük bir kayıp bizler bu kaybı bu zamanı cömertçe harcamadan anlasaymışız kazanan biz öğrenciler olacaktık.
Neyse yapılacak bir şey yok beklemekten başka.
Geçmiş kurban bayramınızı saygıyla kutlar; daha güzel daha mutlu bayramlara erişmenizi diliyorum. Güzel günler siz kıymetli okurlarımızın olsun…
