SKANDAL İSTİFALAR

06-10-2017

Değerli okur sermaye ürkektir.

İş adamları ve kurumsal kurumlar, kapitalleri için istikrarlı ekonomisi olan ülkeleri seçerler.

Unutmayalım ki sermaye ürkektir.

Bu yüzden aslında istikrara da ihtiyacımız vardır.

Bu yüzdendir ki savaş psikolojisinden kurtulmamız ve savaş çığırtkanlığı yapmaktan uzak durmalıyız.

Bu demek değildir ki gerekli önlemlerimizi almayalım.

Elbette ki alalım bu ülkemizin bekası için çok çok önemli bir politikadır.

Ama bu arada sermayeyi de ürkütmeden kaçırmadan yapabilmektedir asıl hüner.

Bir bakıyorsunuz ki o akademisyen görünümlü bilim adamları yahut kilim adamları türlü türlü senaryolar uyduruyorlar.

Konuşmuş olmak için konuşuyorlar da konuşuyorlar.

Unutulmamalı ki sermaye bir kez kaçtı mı onu geri getirmek toparlamak hayli güçtür.

Zaman kaybıdır ve kardan zarardır.

Mali politikalar alt üst olur.

Daha önce planlanan ekonomik tedbirler alt üst olur.

Birçok yabancı ülke gezdim ancak en çok dikkatimi çeken önemli bir husus da şu olmuştu;

Gazetelerini okuyordum da ülke için hayati önem taşıyan konular son derece gizli kalıyordu ve basına yansımıyordu.

İnsanların, ülkelerinde kendilerine has önemli ve özel sırları mahremiyetleri vardır.

Buna fazlasıyla dikkat etmekte yarar vardır.

Örneğin İstanbul Büyükşehir belediyesi başkanı Kadir Topbaş’ın görevden alınacağını yahut istifa edeceğini çok daha önce fısıltı gazetelerinden kulağımıza gelmişti.

İnanıp inanmamakta tereddüt ederken bir baktık ki nasıl, kimler tarafından, ne amaçla haber sızdırılmış…

Bu sızdırılan haberin kimlere nasıl bir yarar getireceğini halen anlamış değilim.

Yahut anlamakta güçlük çekiyorum.

 Şimdi aynı haber Ankara Büyükşehir Belediyesinin Başkanı Sayın Melih Gökçek ile de sağ solda dolaşmaya başladı.

Peki, istifa mı eder, ettirilir mi?

Bekleyip göreceğiz.

Kalkınma hamleleri ve ekonomik plan projeler hazırlanırken, ülkemizin mali politikaları hayata uygularken bu tür skandal nitelikteki olaylar istifalar aslında göz önünde bulundurmadan yatırım projeleri devreye koyulur, antlaşmalar ve stratejiler uygulanır.

Peki, bu ve bunlara benzer zat-ı muhteremler istifa ettirilirken yahut görevlerinden alınırken geleceğe yönelik atılan imzalar ve antlaşmalar ne âlemde?

Sil baştan mı?

Yenileri mi hazırlanacak?

Veya o önemli görevler hamleler uygulanacakken, yeni siyasilerin fikirleri ve kararları ne olacak anlamış değilim.

Her şeye rağmen her iş, her politik kararın kendi mecralarında ve doğal olarak sürmesi çok daha faydalı olmaz mı?

İstifa ettiğini, hür iradesiyle görevden feragat ettiğini beyan eden bu önemli makamların flaş isimlerine bakıyorsunuz;

TV’deki açıklamaları, duruşu, kullandıkları cümleler ve yüz ifadeleri, aşikâr bir şekilde aslında olayın istifaya hiç de benzemediğini apaçık gösteriyor.

Benim üzerinde durduğum en önemli konu uluslararası iş ve iş adamlarının yaptıkları iş anlaşmaları…

Hayati önem taşıyan plan ve projelerin aksaması ve sermayeye etkilerinin negatif bilançoları direkt veya dolaylı hepimizi etkiliyor.

Bu durumlar da hiç hoş değil ve iç açıcı değil.

Keşke eski bir tabirle “dere geçiyorken at değiştirilmese”…

Metal yorgunluğu atmosferine girmeden, türbülanslar oluşmadan önlem alınmış olsaydı daha yararlı olmaz mıydı?

Bir diğer önemli konu da halkın seçimle ve büyük oy oranlarıyla makama getirilen bu meşhur zatı muhteremler neden görevlerinden alınıyorlar?

Varsa önemli nedenleri ki ucu nereye, kime dokunursa dokunsun net olarak açıklanması daha doğru değil mi?

Varsa bilinmeyen önemli nedenler ve skandal olaylar ve de gizleniyorsa bu gizlilik ne zamana kadar korunabilir ki? Eninde sonunda millet bu gerçeklerin farkına varmayacak mı?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?