365 gün 6 saatlik bir zaman diliminde 24 saatlik bir günde başlamıştı her şey.
Uzun bir aradan sonra uzun ve yalnız gecelerim gündüz ile eşitlenmiş hatta bir hafta geçmişti
Mart kapıdan baktırıyordu kazma kürek yaktırıyordu.
Henüz yeniydi Sibirya yüksek basıncının senden öncesinin getirdiği soğuk rüzgârlardan kurtuluşum.
Güneş ışınları artık öyle eskisi gibi tutulmuyordu.
Bütün yeryüzünü ısıtan güneş sadece benim yüreğimi ısıtmıyordu.
Sorun neydi bilmiyorum enlemler arası fark mı?
Yoksa benim yüksek rakımlarda yaşamam mıydı?
Nedensellik ilkesine çok takılıp kaldım.
Milyarlarca insanın yüreğine nakış nakış işlemiş olan aşk neden beni teğet geçiyordu?
Oysa kutup dairesinde olacak kadar uzak değildim sana
Evimiz güney cephesine bakıyorken tir tir titrememin sebebi neydi?
Derken lise üçüncü sınıftayken kapıları birbirine bakan sınıflarımızda ders işleyen hocalarımız o gün kapıları açık unutmuşlardı
Dedim ya ben hep üşüyordum ve bu yüzden yüksek basınç etki alanına girmiştim
Yüreği güneşten sıcak sen ise alçak basınca maruz kalmıştın
Şikayetçi miydim?
Hayır asla!
Bu tezatlık bizi birbirimize yakınlaştıracakken benim şikâyetçi olmam söz konusu dahi olamazdı
Vee sen güneş gibiydin ben ise kafam gibi bi dünya
Etrafında dönüyordum
Aşkının verdiği sarhoşlukla kendi etrafımda da dönüyordum
Birazcık yaklaşacak olsam sıcaktan ya da birazcık uzaklaşsam soğuktan yanacaktım
Aşk yörüngemde etrafında dönüp duruyordum
Hayat bu
Ve seninle ılımanlaşmıştı iklimim
Artık üzüntüden değil sevinçten gözlerim yağış bırakıyordu yanaklarımın yamaçlarına
Seninle acıyı, tatlıyı, sevinci, hüznü yaşadım.
Yazım oldun yandım, kışım oldun dondum, baharım oldun çiçekler açtı gönül bahçemde ve sonbaharım oldun bazen, savruldum meçhule
Şikâyetçi miydim?
Asla!
Hep kış hüküm sürecek değil ya!
Elbet bir gün eksen eğikliği bana seni getirecek ve baharım olacaksın
Ömrüm bir kelebek misali bir gün dahi olsa,
Gündüz yerini geceye bırakırken gözlerine baka baka, ayrılığına ‘’tamam’’ derim
Ama sanma ki vazgeçeceğim
Gecenin karanlığı hüküm sürse bile benliğimde
Senin ışığının yansımasından aydınlanan yıldızlara bakacağım hasretle
Taa ki sen gelene dek
Gözlerimin çehresi doğudaki bir vadi gibi derinlemesine yarılmıştı
Bu yüzden ne kadar çok aksa da göz pınarım, bir gün olsun taşmadım
Sen, göğüs bölgemin özel konumundan dolayı kış mevsiminde bile baharı yaşatanım
Sen, çoban yıldızım
Sen, güneşim
Sen, bir Gün-eşim olacak olan Sen
Sen, bana coğrafi terimlerle aşk şiirleri yazdıranım
Yüreğine sınır komşusu olmak istiyorum
Aşk kaçakçılığı yaparken, yürek gümrüğünde yakala beni
Ve mahkûm et yüreğinin en derin hücresine
Her 33 metre derinlikte 1 santigrat derece ısı artışı bir gerçek
Fakat ben yürek yangınında yanmaya razıyım dünyadaki cennetim
Çünkü seni çok seviyorum…
NOT: Sözler ve kurgu şahsıma aittir.