Kameralar mı suçu azaltır; caydırıcı yaptırım ve cezalar mı azaltır.
Bugün bu soruya cevap arayacağız birlikte.
Bilindiği üzere Batman’da mobesa kameraları var.
Bu kameraların bazılarını asayiş ekipleri, bazılarını da trafik ekipleri izliyor.
Yani birileri bizi 24 saat izliyor.
Bazı ev ve iş yerleri de kapalı devre kameralar ile kayda alınıyor.
Peki, bu kameralar suç işlemeyi önlüyor mu veya caydırıcı özelliği var mı.
Mutlaka var; olmasa bütün bu cihazları kameraları takmanın bir anlamı olmazdı.
Kameralar özelikle suç ve suçlar işlendikten sonraki süreçte çok faydalı zira olay yerinde ki her kareyi kamera kayıt ediyor ve bazılarında ses kayıt etme özeliği bile var.
Ama suçu önleme yüzdesi %40 ı geçmiyor.
Yani suçlular, kah maske takıyor, kah aşikar davranıyor, yani izlendiğini bile bile suçu işlemekten kaçınmıyor. Bu da bize kameraların suçu veya suçluyu pek engellemediğini kanıtlıyor.
Zaten kamera kayıtları bazı olaylarda kanıt olarak kullanılmıyor.
En etkin kullanılan kameralar mobese kameraları, trafikte yapılan bir hatanın cezası anında kesilip adrese teslim ediliyor hepsi bu.
Yaptırım ve cezalar suçu engeller mi?
Evet, engeller bunun tarihte de yeri var aslında.
***
Vakti zamanında bir padişah bakar ki Memlekette suç almış başını yürüyor, tutukluların bulunduğu yere gitmiş, içerisi dolu, dışarı çıkmış ve veziri çağırmış af ilan etmiş ve bütün tutukluları salmış hapishaneleri kapatmış, tek kişilik bir kule inşa etmiş ve hapishane burası demiş, ilk tutuklu yakalanmış ve kuleye hapis edilmiş, sonra bir ikincisi yakalanmış vezir sormuş bunu nereye koyalım diye padişah ilk tutuklunun başını vurun yer boşalır, bu istek aynen uygulanır ikinci suçlu da aynı kaderi yaşar ve bu suçlular arasında bir panik başlatır, zira hücre tek kişilik ve akıbet belli, padişahın bu taktiği işe yarar ve bir çok azılı hırsız ülkeyi terk eder, geriye kalanlar da tövbe eder.
***
Bu bir hikaye de olsa aslında ders niteliğinde ülkemizde ha bire hapishane inşaatı yapılmakta ve tıka basa dolu, artık hapishanelerde bile yer kalmıyor ki, bir çok suç işleyen adli imza karşılığında salıveriliyor, tv’de izliyoruz biri yakalanıyor suç dosyası kabarık deniyor, demek ki hapishane yeterince islah etmiyor ve caydırıcı özeliği yok, cezalar hafif ve caydırıcı değil biz bundan bunu anlıyoruz.
Değerli dostlar;
Suç; işlemenin bir çok nedeni olabilir, haklı veya haksız ekonomik, sosyal,cehalet bir anlık öfke VS.
Fakat caydırıcı yasalar ve yaptırımlar olmadığı sürece suçlar artar ve suçlu suç işlemeye devam eder.
Bir suç işlendikten sonra kamera çekmiş çekmemiş ne fark eder ki şimdiki suçlular hangi suçun ne kadar cezası olduğunu da hakimden iyi biliyor.
Nasreddin hoca’yı hatırlayalım; adama testiyi vermiş su getirmesini istemiş, adam tam sırtını dönmüş gidecek çağırmış tokadı basmış, adam bu ne şimdi demiş, testiyi kırma diye, adam ya kırılmasa demiş hoca da ya kırarsan ne yapacaktım demiş.
Yani önemli olan suç işlemeden önlemini almak, suça teşviği önlemek, bunun içinde halkın refahını ve sosyo ekonomik yönünü düzeltmek şart.
Önce eğitim ve öğrenim, sonra cezai ve hukuksal yaptırımlar.
Suçu lisan ettiysem af ola…
