Az özlüyorum sizi efendim,
Hem de öyle böyle değil,
Çokluğumu gizler gibiyim kendimden,
Dokunsam yanacak gibi sıcak,
Uzaklaşsam donacak gibi kimi zaman.
Bakın!
Kâinat bitiyor içimde,
Çiçekler ve ağaçlar,
Kuşlar ve balıklar,
İnsanüstü bir çaba,
Suyun tene değişindeki ürperti,
Öperken ki soyutluk.
Az özlüyorum sizi efendim,
Çok özlemeye gücüm yetmiyor sanki
Çok özlesem ölür gibi oluyorum da
Az özleyince ölmüş gibiyim.
diyor,Mehmet Sait İmret bir şiirinde ve yine benim kafam karışıyor, az mı çoktu ;yoksa çok mu azdı?Bu nasıl bir felsefi denklem ki çılgınca bir yandan Rok dinliyorum bir yandan felsefe okur gibi rock....
Sonra beni opera paklar diyorum ve operaya gidiyorum sabahın beşinde, sırf seni özlememek için..Zira ben operasız bir de Alexsiz yaşayamam...X ,Y, Z gök- kuşağında top cambazı oluyorum,kırk metreden iğne deliğinden geçirdiğim iple felsefe yapıyorum,yetmez tarih konuşuyorum İlber Orta ile pas yapınca,kar ile karışık yağmur misali yağıyorum yani efendim...
Bietz Carmen dinliyorum dün geceden beri
Üstelik yağmurlar yeşil yağıyor
Rüzgar turuncu esmiyor
Ve hiçbir deniz dalgası da dost kokmuyor.
Bir yanım TT top tic, bir yanım İbo Show. Halâ 1990'lardan kalma her yanım.Beynimde binlerce dansöz var.Bu dans özlerin hiçbirinin kuyruğu birbirine değmemekte üstelik giitikçe de kapanmada...Bir yanım bahar bahçe bir yanım dostum dostum...
Z kuşağı direniyor aşağı bakmıyor,aşağı bakmayacağız diyor. Gözünü sevdiğim gözünü yukarı çevirmiş.İstikbal göklerdedir diyor direk...Hem de öyle dümdük...
Sokak nesli Y kuşağı sürünerek gezi yor.O efsane nesilden örgütsel bir sessizlik doğurmuş her bebek...
X kuşağı bank bank oturup banka kuyruklarında yeni kredi peşinde...
Ki bütün hava durumu spikerleri havamız nasıl olursan olsun havamız hep iyi olsun diyen ve işini bilen eski solcu yeni kapitalist X kuşağının genel örgütsel sessizlik düzeyinin Y kuşağına oranla daha yüksek olduğunu söylüyor...
Yeni dalga virüs geliyor da sen dalga mı geçiyorsunuz bayım..Artık çift maskeye döneceğiz, tek yüzlü olmak yetmez..Bitti bütün mutlu sonlu hikayelerimiz.Bu kimliksiz istasyon ve mutasyon bizim için mutsuz bir son....
Bütün kuşaklar yek vücut olmuş.Bütün her şeyin suçlusunu nedense Z kuşağı görüyor...Günah keçisi garibim Z kuşağı...
Peki sen kimsin?
Hangi kuşaksın ?
İnsanlık yıldızlarası dolaşırken solucan yuvalarında
Sen neden hâlâ kuşaklarası sen ben çatışmasındasın,biz varken?
Ve hangi uçkuru çözülmeyen altın kuşağın kuşağısın?
1- 1925-1945: Sessiz Kuşak (Silent Generation)
2- 1946-1964: Bebek Patlaması (Baby Boomer)
3- 1965-1979: X Kuşağı
4- 1980-1995: Y Kuşağı (Millennials)
5- 1996-2020: Z Kuşağı
6- 2020'den sonra doğup hâlâ bebek olduğu iddia edilen Alfa kuşağı???
Düzenin ve sistemin en saygılısı ve en beyendisi sessizlik öğretilen sessizliklerin efendileri "Sessiz kuşağa"da ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan bebek patlamasının sebebi "Baby Boomers Kuşağa" da artık tek bir laf bile etmeyeceğim yüksek aile terbiyemden ve saygımdan, yaşlarına hürmeten....
Asıl unuttuğumuz ve her şeyin asıl sorumlusu olan ise tırşıkçı kuşak dediğimiz kuşak..Yani X ,Y Z karışımı hem oldukça karışık; hem de kırışık ve buruşuk, tırşıkçı karışık pizza kuşağı....Yaşları büyük ,beyinleri küçük ,kalpleri bol ruhsuz, dansız, müziksiz, sinemasız ve tiyatrosuz bir kuşak....Yani her dönemin cahil cühela ,aptal ve üstelik kitap okumayan ben bilirim kuşağı ...Hem sayıları o kadar hem de o kadar çok çok ki kucak kucak...Ankara'nın bağları da büklüm büklüm yolları ne zaman adam oldun da okuyamadın kitapları...Üstelik cep delik cepken delikken.Linç kültürü kırması bir kuşak ve bol öpücük,bol köpük,beş boynuzlu oteller biraz da bol cıvıklık,öküzlük...Bir tuzu bir de biberi eksik,beberuhi...Ruh ve hayaller çürümüş Hawaii.Beyinler teneke ve gerçekler , ister özgürlük....
Dışarda hümanist,devrimci evde otoriter diktatör ve baskıcı...Dışarıda Allah razı olsun kardeşim evde Allah bin defa belanı versin...Beddua ile dua arasında sıkışmış bir nesil.Çokça aşk dilenen ama az seven ve azıcık ucundan aşk yaşayan bir nesilsizlik/soysuzluk nesli .Az ile çok arasındaki farkı anlayamamış ikisi arasında kalmış , dengesiz ,delirmiş ve sadece niceliğe inanan bir nesil...
Gerçek, Allah aşkı mı ,mecazi aşk mı, nedir bilmeyen?
Her şeyden biraz var: Biraz solcu, biraz devrimci, biraz devirimci,biraz dindar,biraz deist,biraz ateist, biraz bilgisayarcı, biraz borsacı, biraz bit-coinci ama sürekli eleştiren ve yerin dibine sokan,negatif ve hiçbir zaman harekete geçmeyen tırşıkçı bir nesil.....
Bunlar birbirine benzer tek tip kıyafet giymeseler de tek tip düşünürler....Her seçim aynı partiye ölümüne kankayız misali tek tip oy atarlar....Her şeyde tekçidirler; çünkü parayı tek tek ve tek başına cebe indirmek gerekir...Hatta önce bindirim sonra da indirim yapan düşüncelere sahipler...Dinleri de imanları da paradır ve aslında hiçbir şeye inanmazlar...Azken korkarlar ben de sizdenim derler.Çokgen nedir bilmezler ve çokken çoklu kene misali linç etmeye kalkarlar...
Sevgisine,aşkına sahip çıkamayan ,kaçak dövüşen,belden aşağı güreşen timsah gözyaşlı korkak ve yavşak bir nesil..
İşte bunlardır ekmeğimize aşkımıza göz koyanlar ,işte bu xyz tırşıkçı kuşaktır suyumuza ekmeğimize nefret katanlar...İşte asıl günahkarlar bunlardır.
Ve İncil'de şöyle der:
....................................
" İsa doğrulup parmağıyla aynayı gösterdi ve dedi: "Aranızda günahsız olan ona ilk taşı atsın."
...................................
O zaman İsa dedi: "Allah'ı tesbih ederim! Huzurla yoluna git ve bir daha günah işleme, çünkü Allah beni seni mahkûm etmek için göndermedi."
Öyleyse tırşıkçı X,Y,Z kuşağı;son sözümdür ve vasiteyimdir size içimizde günahsız olan ilk taşı atsın bu Z kuşağına...
Hem sizi gerçekten de az özlüyorum tırşıkçı X,Y,Z kuşağı....
Not:Tırşık Kürtçe'de türlü anlamında bir yemek ismi. Tırşıkçı ise yemeği-türlüsü nerden ve nasıl gelirse gelsin; ama yeter ki gelsin de karnı doysun anlamında, mecazi olarak ortayolcu olan kişi...
