TRAFİK KAZALARI

23-12-2014

İlimizde gün geçmiyor ki trafik kazası meydana gelmesin. Özellikle son bir ay içinde meydana gelen trafik kazalarının sayısı, kazalarda meydana gelen can kayıpları, yaralanmalar ve maddi kayıplar dikkat çekici boyuta ulaştı.

Dikkatsizlik, aşırı hız, kurallara uymama gibi etkenler kazalara davetiye çıkarıyor.

Neticede burası Batman.

Bolu Dağı’nda yaşamıyoruz. Yollar buzlu değil. Sisli puslu gün sayısı yeni yeni artmaya başladı.

İşin önemli kısmı sürücülere düşüyor. Yollarımız kötü olabilir, 6–7 Ekim olaylarında kırılan trafik ışıkları upuzun bir süre tamir edilmeyebilir, diğer vatandaşlar araçlarını yanlış park edebilir, acemi sürücüler olabilir, ama sürücüyseniz dikkatli olmak durumundasınız!

Bozuk yolların, trafik levhaları eksikliğinin, bozuk trafik ışıklarının ölüme varıncaya kadar, birçok olumsuz sonuç doğuracağını defalarca belirttik. Aksaklıklar giderilmiyorsa hiç olmazsa sürücüler, kendileri tedbirli olsun.

Maddi hasarın bir şekilde telafisi mümkündür. Ancak Allah korusun can kaybı acısının izlerini, ömür boyu ne kendi vicdan ve zihninizden atabilirsiniz ne de ölümüne sebep olduğunuz kişinin acılı ailesini teskin edebilirsiniz.

Trafik polislerinin bu konuda daha aktif olması gerekiyor. Hatta trafik polisi sayısının arttırılması gerekiyor. Şehrin belli başlı yerlerine konuşlandırılacak trafik polisleri, bu minvalde olumlu bir etki yaratabilir. Yine şehrin bazı noktalarını radarla takip etmek de faydalı olacaktır.

Yine bozuk yolların düzeltilmesi, trafik levhalarının arttırılması, kırılmış veya bozulmuş trafik ışıklarının zamanında yenilenmesi, bazı işlek yerlere trafik ışığı takılması, yayalar için gerekli yerlerde üst geçitler yapılması, Turgut Özal Bulvarı gibi şehrin ana hatlarında daha düzgün bir şekilde ve mesafede yaya geçitleri yapılması faydalı olacaktır.

Yine mobese kameralarının sayısının arttırılması ve kuralları ihlal edenlerin de tespit edilmesi ve cezalandırılması gereklidir.

Resmi kurumlar öncelikle üstlerine düşeni yapmalıdırlar.

Batman’da yaşıyoruz, görüyoruz. Turgut Özal Bulvarı, Çevre Yolu gibi güzergâhlarda hız limitinin 50 olduğunu takan, ona riayet eden yok neredeyse. Bazı sürücüler yarışıyor sanırsınız. Virajlarda, yol sapmalarında yavaşlayan, “karşıma bir yaya veya araç çıkabilir” diye düşünen sürücüler çok az maalesef.

Bin sürücü dikkatli olsa ve kurallara uysa, sadece bir sürücü dikkatsizse ve kurallara da riayet etmiyorsa yine de kazaların önüne geçmek meseledir. Her sürücünün önce kendini hesaba çekmesi gerekir. Acemiyseniz yavaş sürün, “kurallara daha çok uyun” değil; tam anlamıyla uyun! Usta sürücüyseniz de…

Yaya iseniz sağınıza solunuza bakın, trafiğe engel olmayın. Dikkatli olun!

Sürücü kurslarına da değinmek gerekiyor. Ehliyet alacak adaylara sürüş tekniklerini, trafik kurallarını iyice öğretmeden sadece ehliyet vererek, sürücü kursu olunmuyor maalesef.

Yeterlilik kazanmadan verilen ehliyetler, yaşanan kazalara nedense bunun sorumluluğu ehliyeti verenlerdedir de.

Batman’dan Diyarbakır’a, Siirt’e, Midyat’a yolcu taşıyan transit sürücülerinden, belli bir mesafe ve belli bir süre sonra tam gaz ara mahallelere dalan şehir içi minibüs sürücülerine de değinmek istiyorum. Gerekirse bu araçlara, firmaları tarafından çip takılmalı veya farklı bir kontrol mekanizması uygulanmalıdır. Her şey para kazanmak değildir!

Kaza bazen ömür de bir defa olur.

Ya siz ya da çarptığınız kişi veya araçtakiler ölebilir, yaralanabilir. Yazık değil mi? Belediye otobüsü süren şoförden, özel taksicilere, 40 yıllık sürücüye kadar herkesin trafik kurallarına uyması gerekiyor. Caddelerde, mahallelerde çocuklar oyun oynuyor. Hele de mahalle aralarında hiç mi hiç hız yapılmaması ve saatte 50 km’lik hız limitine riayet edilmesi gerekiyor.

Lütfen kurallara uyun, dikkatli olun! Allah kaza bela vermesin…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?