ÜLKEMİZİN BİTKİ ÖRTÜSÜ?

12-06-2020

Kırolar, tırrekler, tırşıkçılar, linç mantarı/kültürcüleri, yalakalar,aşk  ihanetçileri, yavşaklar, şakşakçılar, zalimler, memesever nemelazımcılar, domuz bağcıları ve  antisi olmayan faşistler ülkemizin bağrına saplanmış ve dört bir tarafına dağılmış bitki örtülerimizdir... Bu bitki örtüleri
2. jeolojik zaman, yani Mezozoik zamanda  dinozorlarla temeli atılmış olup ülkemizde III ve IV. jeolojik zamanlarda oluşmuş, günümüzdeki iklim şartlarında yetişmesi mümkün olmayan ve relikt (kalıntı) diye adlandırılan  bitki türleridir. Yani bunlar IV. Zamandaki iklim değişikliğinde oluşan kalıntı bitkilerdir.Ülkemizdeki bu  bitkilerin yaklaşık üçte biri dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen endemik ve zararlı bitkilerdir.  
Asarımcı, biçerimci, keserimci ve  adamcı tayfa bitki örtüsü de yine çok geniş alanlara yayılmış diğer bitki örtüleridir ülkemizde. Bu bitki türleri PREKAMBRİYEN dönemde  Su yosunu (alg) türünden ilk bitki türleriyle birlikte  ortaya çıkmıştır.Bunlar  gittikçe artan hadsiz gülüşleriyle ülkemizin çoğu yerinde bulunan eşsiz  bitki örtüleridir...Bir de bunlara akraba olan ve yeni yani yayılmaya başlayan kavad/covid 19-20-21- corona zekalılar bitki örtüsü var  ki bu da korku pompalarıyla  hızla yayılmaya başlıyor, ülkemizin ve kalbimizin dört bir yanına... 
Eyyyyy üniversiteliler, liseliler, coğraffya öğretmenleri, iklim bilimciler ve sevgili vatandaşlar  ülkemizin coğrafi bitki örtüsü ne? Bilenler parmak kaldırsın ve hemen cevap versin tez elden; yoksa kellesi  tez uçurula... Neeeeee? Duyamadım...Maki, orman, Bozkır ve yüksek dağ çayırları mı dediniz...Daaaaaattttt- Xxxxxx,yanlış cevap... Az önce saydıklarımızın dışında:Magi yani maganda, boz mafya bozuntuları,  ormantik  yarı aydınlar, sözde entellektüeller  ve yüksek dağ ayıları olacaktı doğru cevap....
Türkiye, bitki tür ve çeşitleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir.41 kere maşallah.Bu bitki türleri  "Engerekler, yılanlar, akreplerdir, ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır." Tüm Avrupa Kıtası’nda yaklaşık 12.000 bitki türü yer alırken Türkiye'de 12.000’den fazla bitki türü bulunmaktadır.Tabikii bu yazımızda siz değerli dostlara hepsini tek tek saymamızın imkanı yok. Fakat bunların bazılarını elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce çam sakızı çoban armağanı sayacağız. Hatta satabilsek satacağız; ama kız bizim, oğlan bizim misali mal bizim, mallar da bizim atsan atılmaz, satsan satılmaz. Ahhhh nerde şimdi  bu kerem, nerde bu Aslı? İnsan olabilse iksi de bir kerem.

Ülkemizde  bitki türlerinin Çeşitlilik Göstermesinde; Cehalet/iklim tiplerinin çok çeşitli olması, açlık-tokluk /yer şekillerinin ve  yükseltinin kısa mesafede çeşitlilik göstermesi, zeka/matematik konum  olarak orta kuşakta yer alması, kibir/deniz seviyesinden itibaren her yükselti basamağında arazilerin olması ve kıskançlık/üç tarafının denizlerle çevrili olması  gibi faktörler etkilidir. 
Ülkemizin birçok yerinde hadsiz ve umursumazca yetişen bitki türlerinden biri de ırkçılar ve onursuzlardır Onursuzlar ve ırkçılar  , maddeye tapanların oluşturduğu ve bir hastalık olan en tehlikeli virüssel bitki   topluluklarına denir.Bunlar  özelliğine göre iğne ve geniş yapraklı diye iki gruba ayrılır. Sıcaklığın fazla olduğu yerlerde geniş yapraklı onursuzlar ve ırkçılar  , sıcaklığın azaldığı yerlerde ise iğne yapraklı onursuzlar ve ırkçılar   yer alır.
Onursuzların ve ırkçıların gelişmesini sınırlayan iklim olayları sıcaklık ve yağıştır.Yani iyilik ve hoşgörüdür. Onursuzluk ve ırkçılık üst sınırını sıcaklık/linç belirler.  Onursuzluk ve ırkçılığın en   üst sınırı 2800 m dir,bazen  2500 m'ye düşer , bazen  2100 m olur  ve en alt sınırıysa  2000 m’dir ülkemizde.
Şimdi bu ormanları bu bitki örtülerini toptan yakalım veya dezenfekte edelim desem doğa düşmanı diyecekler ;ama maşallah mantar gibi yürüyorlar  ve türüyorlar her aydınlığa provakatifçe  işercesine. Bunların en büyük düşmanı bunlara orantısız   KİTAP , MÜZİK , DANS , TİYATRO ve ŞİİR AŞISI yapmaktır. 
Yine ülkemizin bazı yerlerinde yetişen ve avcı adı verilen   bitki türlerinden bazıları da istismarcı, pedofili, tacizci ruh hastası bitki türleridir. Bunlar yaz kış demeden gizli gizli örgütlenirler.Her yerde, her iklimde yetişebilme ve yaşayabilme özelliğine sahiptirler. Kimse bunların büyümesine ses etmez; fakat  bunlar bir sarmaşık gibi toplumumuzu, ailelerimizi ve hatta devletimizi    içten çökerten çok tehlikeli zehirli bitki örtüleridir.
 Sağa sola her tarafa çamur at izi kalsın diyen çöp atıcılar bitki türü ise daha çok ormanlık ve yeşil alanlarda yetişen mavi denizleri kirletmeyi  seven yeri geldiğinde çöllerde bile yaşayabilen bukalemun tipli bir bitki örtüsüdür. Bu bitki türü gerektiğinde her yeri anında  kirletebilen gerektiğinde ise güzellikler ve aşk adına ne varsa aşkımızı  süpüren çöpçülerle işbirliğiyle  silip süpüren çöpkafalılardır. 
Bakınız  yeni normallere bile  alışmadan  nasıl   anında normale döndük. Her taraf çöp beyinli insanların attığı çöplerle doldu bile. Kalplerimiz ve beyinlerimiz  bile bir çöp yığını, bir çöp bidonuna döndü güzel ülkemizle birlikte.. 
En tehlikeli ve ülkemizin tepeden tırnağa her yerinde biten  bitki örtüleri den birisi ise  şiddet bitki örtüleridir... Bu bitki örtüleri Cumhurbaşkanlarından tutun başbakanlarına, valilerine, bakanlarına, milletvekillerine kadar ordan da bürokratlardan  başlayıp toplumun en alt tabakasına kadar sürekli yayılan ve büyüyen ve   selvi ağaçları misali  bir bitki örtüsüdür.Neredeyse her evde ve  her sokakta her tür  pisliğin içinde sinek ve sivrisinek boku/gübresiyle yetişen bir bitki örtüsüdür. Nerde bir kadın, nerde bir çocuk, nerde bir hayvancağız ve nerde bir mazlum görse şiddet meyilli var bu bitkilerde...Kimi zaman hedera helix(zehirli orman  sarmaşığı) misali  fiziksel; kimi zaman da  Atropa belladonna (zehirli Güzelavrat otu) misali sözlü, orantısız ve tarifsiz  şiddet uygular bunlar... Bunların yeşermemesi için elbirliğiyle mücadele edilmeli, doğal yaşam alanları oluşturulmalı bunlara  ve bütün toplum çevreci, yeşilci olmalı. 
Ülkemizin olmazsa olmazı kısa, bodur, iğneli, iğnesiz bazı bitki türleri de şunlardır: Hastaneleri dolduran hastalık hastası insanlar.  Düşünceye  baskı uygulayanlar, ömrümüzü talan eden,ömrümüzden çocuklarımızı ve aşklarımızı çalan zamlar, acımasız zalim ve hain vergiler. Gereksiz, anlamsız filmler. Hem de zorla  izlenen ya da izletilmek zorunda bırakılan;ama öyle ya da böyle azımsanmayacak kadar izleyici kitleleri olan 6. Sınıf emme basma, tulumba diziler.  Her boku bildiğini zannedenler; ama hiçbir şey bilmeyen ezberci zihniyetli basma kafalılar... Çirkin mimariler, çirkin saçma sapan yollar. Neye hizmet ettiği, ne idüğü b  belirsiz tek yönlü yaşamlar/caddeler ve trafikleri alt üst eden aptal mühendislik yolları. Apartmanlar ve  çirkin evler; gecekonduları da ihanet apartmanları da ihanet kokan çirkin evler. Her şehirde bulunan gereksiz hiçbir anlam taşımayan   heykeller ..Etkileşim nedeniyle virüs gibi yayılan hava ve bilgi 
kirliliği. Çevreyi kirleten doğanın olmazsa olmaz düşmanı otomobilller(Nerde Samsun asfaltında o  şirin mi şirin  otomobiller), yetmez arabaları bir de doğaya doğal gaz salınımı yapanlar.. Sürekli bağırarak tartışan ve artık bıktığımız görmek istemediğimiz; ama hayatımıza bir sümüklü böcek misali yapışıp kalan   spor tartışmaları ve tartışmacıları... Botokslu yüzleriyle ve her yerleri birbirine benzeyen yeteneksiz sinema/tiyatro  oyuncuları.Sosyal medyadaki  bomboş hiçbir dişe dokunmayan; ne bir  işe, ne bir boka, ne de bir çişe  yarayan   fenomenler.
Ha bir de unutmadan ülkemizin  en çok olan bitki türü olan  iyiler ve  garipler bitki türü var. Ama bu bitki örtüleri  nerdeve nasıl  yetişir derseniz.Buınlar genelde görülmeyen, bilinmeyen korkudan  sessiz, dilleri lal, gözleri kal ve evlerinde  oturmayı tercih eden bitki türleridir. Ama günü geldiğin de dünyayı da  ateşe verecek olan bitkilerdir bunlar. Yakarsa bu dünyayı garipler yakar der ya Müslüm Baba yanık kokuları ABD'den gelmeye  başladı sanki?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?