Kırolar, tırrekler, tırşıkçılar, linç mantarı/kültürcüleri, yalakalar,aşk ihanetçileri, yavşaklar, şakşakçılar, zalimler, memesever nemelazımcılar, domuz bağcıları ve antisi olmayan faşistler ülkemizin bağrına saplanmış ve dört bir tarafına dağılmış bitki örtülerimizdir... Bu bitki örtüleri
2. jeolojik zaman, yani Mezozoik zamanda dinozorlarla temeli atılmış olup ülkemizde III ve IV. jeolojik zamanlarda oluşmuş, günümüzdeki iklim şartlarında yetişmesi mümkün olmayan ve relikt (kalıntı) diye adlandırılan bitki türleridir. Yani bunlar IV. Zamandaki iklim değişikliğinde oluşan kalıntı bitkilerdir.Ülkemizdeki bu bitkilerin yaklaşık üçte biri dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen endemik ve zararlı bitkilerdir.
Asarımcı, biçerimci, keserimci ve adamcı tayfa bitki örtüsü de yine çok geniş alanlara yayılmış diğer bitki örtüleridir ülkemizde. Bu bitki türleri PREKAMBRİYEN dönemde Su yosunu (alg) türünden ilk bitki türleriyle birlikte ortaya çıkmıştır.Bunlar gittikçe artan hadsiz gülüşleriyle ülkemizin çoğu yerinde bulunan eşsiz bitki örtüleridir...Bir de bunlara akraba olan ve yeni yani yayılmaya başlayan kavad/covid 19-20-21- corona zekalılar bitki örtüsü var ki bu da korku pompalarıyla hızla yayılmaya başlıyor, ülkemizin ve kalbimizin dört bir yanına...
Eyyyyy üniversiteliler, liseliler, coğraffya öğretmenleri, iklim bilimciler ve sevgili vatandaşlar ülkemizin coğrafi bitki örtüsü ne? Bilenler parmak kaldırsın ve hemen cevap versin tez elden; yoksa kellesi tez uçurula... Neeeeee? Duyamadım...Maki, orman, Bozkır ve yüksek dağ çayırları mı dediniz...Daaaaaattttt- Xxxxxx,yanlış cevap... Az önce saydıklarımızın dışında:Magi yani maganda, boz mafya bozuntuları, ormantik yarı aydınlar, sözde entellektüeller ve yüksek dağ ayıları olacaktı doğru cevap....
Türkiye, bitki tür ve çeşitleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir.41 kere maşallah.Bu bitki türleri "Engerekler, yılanlar, akreplerdir, ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır." Tüm Avrupa Kıtası’nda yaklaşık 12.000 bitki türü yer alırken Türkiye'de 12.000’den fazla bitki türü bulunmaktadır.Tabikii bu yazımızda siz değerli dostlara hepsini tek tek saymamızın imkanı yok. Fakat bunların bazılarını elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce çam sakızı çoban armağanı sayacağız. Hatta satabilsek satacağız; ama kız bizim, oğlan bizim misali mal bizim, mallar da bizim atsan atılmaz, satsan satılmaz. Ahhhh nerde şimdi bu kerem, nerde bu Aslı? İnsan olabilse iksi de bir kerem.
Ülkemizde bitki türlerinin Çeşitlilik Göstermesinde; Cehalet/iklim tiplerinin çok çeşitli olması, açlık-tokluk /yer şekillerinin ve yükseltinin kısa mesafede çeşitlilik göstermesi, zeka/matematik konum olarak orta kuşakta yer alması, kibir/deniz seviyesinden itibaren her yükselti basamağında arazilerin olması ve kıskançlık/üç tarafının denizlerle çevrili olması gibi faktörler etkilidir.
Ülkemizin birçok yerinde hadsiz ve umursumazca yetişen bitki türlerinden biri de ırkçılar ve onursuzlardır Onursuzlar ve ırkçılar , maddeye tapanların oluşturduğu ve bir hastalık olan en tehlikeli virüssel bitki topluluklarına denir.Bunlar özelliğine göre iğne ve geniş yapraklı diye iki gruba ayrılır. Sıcaklığın fazla olduğu yerlerde geniş yapraklı onursuzlar ve ırkçılar , sıcaklığın azaldığı yerlerde ise iğne yapraklı onursuzlar ve ırkçılar yer alır.
Onursuzların ve ırkçıların gelişmesini sınırlayan iklim olayları sıcaklık ve yağıştır.Yani iyilik ve hoşgörüdür. Onursuzluk ve ırkçılık üst sınırını sıcaklık/linç belirler. Onursuzluk ve ırkçılığın en üst sınırı 2800 m dir,bazen 2500 m'ye düşer , bazen 2100 m olur ve en alt sınırıysa 2000 m’dir ülkemizde.
Şimdi bu ormanları bu bitki örtülerini toptan yakalım veya dezenfekte edelim desem doğa düşmanı diyecekler ;ama maşallah mantar gibi yürüyorlar ve türüyorlar her aydınlığa provakatifçe işercesine. Bunların en büyük düşmanı bunlara orantısız KİTAP , MÜZİK , DANS , TİYATRO ve ŞİİR AŞISI yapmaktır.
Yine ülkemizin bazı yerlerinde yetişen ve avcı adı verilen bitki türlerinden bazıları da istismarcı, pedofili, tacizci ruh hastası bitki türleridir. Bunlar yaz kış demeden gizli gizli örgütlenirler.Her yerde, her iklimde yetişebilme ve yaşayabilme özelliğine sahiptirler. Kimse bunların büyümesine ses etmez; fakat bunlar bir sarmaşık gibi toplumumuzu, ailelerimizi ve hatta devletimizi içten çökerten çok tehlikeli zehirli bitki örtüleridir.
Sağa sola her tarafa çamur at izi kalsın diyen çöp atıcılar bitki türü ise daha çok ormanlık ve yeşil alanlarda yetişen mavi denizleri kirletmeyi seven yeri geldiğinde çöllerde bile yaşayabilen bukalemun tipli bir bitki örtüsüdür. Bu bitki türü gerektiğinde her yeri anında kirletebilen gerektiğinde ise güzellikler ve aşk adına ne varsa aşkımızı süpüren çöpçülerle işbirliğiyle silip süpüren çöpkafalılardır.
Bakınız yeni normallere bile alışmadan nasıl anında normale döndük. Her taraf çöp beyinli insanların attığı çöplerle doldu bile. Kalplerimiz ve beyinlerimiz bile bir çöp yığını, bir çöp bidonuna döndü güzel ülkemizle birlikte..
En tehlikeli ve ülkemizin tepeden tırnağa her yerinde biten bitki örtüleri den birisi ise şiddet bitki örtüleridir... Bu bitki örtüleri Cumhurbaşkanlarından tutun başbakanlarına, valilerine, bakanlarına, milletvekillerine kadar ordan da bürokratlardan başlayıp toplumun en alt tabakasına kadar sürekli yayılan ve büyüyen ve selvi ağaçları misali bir bitki örtüsüdür.Neredeyse her evde ve her sokakta her tür pisliğin içinde sinek ve sivrisinek boku/gübresiyle yetişen bir bitki örtüsüdür. Nerde bir kadın, nerde bir çocuk, nerde bir hayvancağız ve nerde bir mazlum görse şiddet meyilli var bu bitkilerde...Kimi zaman hedera helix(zehirli orman sarmaşığı) misali fiziksel; kimi zaman da Atropa belladonna (zehirli Güzelavrat otu) misali sözlü, orantısız ve tarifsiz şiddet uygular bunlar... Bunların yeşermemesi için elbirliğiyle mücadele edilmeli, doğal yaşam alanları oluşturulmalı bunlara ve bütün toplum çevreci, yeşilci olmalı.
Ülkemizin olmazsa olmazı kısa, bodur, iğneli, iğnesiz bazı bitki türleri de şunlardır: Hastaneleri dolduran hastalık hastası insanlar. Düşünceye baskı uygulayanlar, ömrümüzü talan eden,ömrümüzden çocuklarımızı ve aşklarımızı çalan zamlar, acımasız zalim ve hain vergiler. Gereksiz, anlamsız filmler. Hem de zorla izlenen ya da izletilmek zorunda bırakılan;ama öyle ya da böyle azımsanmayacak kadar izleyici kitleleri olan 6. Sınıf emme basma, tulumba diziler. Her boku bildiğini zannedenler; ama hiçbir şey bilmeyen ezberci zihniyetli basma kafalılar... Çirkin mimariler, çirkin saçma sapan yollar. Neye hizmet ettiği, ne idüğü b belirsiz tek yönlü yaşamlar/caddeler ve trafikleri alt üst eden aptal mühendislik yolları. Apartmanlar ve çirkin evler; gecekonduları da ihanet apartmanları da ihanet kokan çirkin evler. Her şehirde bulunan gereksiz hiçbir anlam taşımayan heykeller ..Etkileşim nedeniyle virüs gibi yayılan hava ve bilgi
kirliliği. Çevreyi kirleten doğanın olmazsa olmaz düşmanı otomobilller(Nerde Samsun asfaltında o şirin mi şirin otomobiller), yetmez arabaları bir de doğaya doğal gaz salınımı yapanlar.. Sürekli bağırarak tartışan ve artık bıktığımız görmek istemediğimiz; ama hayatımıza bir sümüklü böcek misali yapışıp kalan spor tartışmaları ve tartışmacıları... Botokslu yüzleriyle ve her yerleri birbirine benzeyen yeteneksiz sinema/tiyatro oyuncuları.Sosyal medyadaki bomboş hiçbir dişe dokunmayan; ne bir işe, ne bir boka, ne de bir çişe yarayan fenomenler.
Ha bir de unutmadan ülkemizin en çok olan bitki türü olan iyiler ve garipler bitki türü var. Ama bu bitki örtüleri nerdeve nasıl yetişir derseniz.Buınlar genelde görülmeyen, bilinmeyen korkudan sessiz, dilleri lal, gözleri kal ve evlerinde oturmayı tercih eden bitki türleridir. Ama günü geldiğin de dünyayı da ateşe verecek olan bitkilerdir bunlar. Yakarsa bu dünyayı garipler yakar der ya Müslüm Baba yanık kokuları ABD'den gelmeye başladı sanki?