VAHH LIMIN BİRİNDARIM YAR CORONA...

13-03-2020

Bir ölüm kaç para ediyordu buralarda ben vurulurken hep bu aralar? 

Öyle aşk acıları yaşıyorduk ki alçak insanoğlu coronalar sinek vızıltısı bir rüzgar misaliydi...
Vahh lımın, vahhh lımın 
Bırindarım
İçeriden
İçeriden yar içeriden
Kes bağrım ey corona. İçeriden kes ki kanasın kapanmayan tüm yaralarım. 

Kaç bahar geldi geçti
Kaç ki ayrı yazıldı
Kaç kere de vuruldum
Yine de
Ne bir de
Ne de bir ki
Bitişik yazılmadı ki
Yalnızlıklarım ve ölümlerim 
Sayılsın ki... 

Sokaklar ölüm kokuyor, coronalar ölüm kusuyor, caddeler ölüm havlıyor.. Avcılar işbaşında, fakirler avlanıyor, aşk ihanetçişeri  balık avlıyor, sonra da acıodk deyip denize atıyor yolu katliamlar niyetine.. Oltanın ucunda yem niyetine garipler, Oltanın başında kapitaller. Hayırlı olsuna gelmiş dünürler.. Eskiden cornalarımız vardı trafikte görgüsüzce çalanlar..Teyy tey teyyyyyyyy, tiririiiririirirriii ki zava ki zava CORONA ZAVA hey ki buke ki buke C3ZZAM2 buke hey.Şimdi de kapıyı çalmadan içeri giren coronalarımız var tüm aşklara ve veremlere inat.. Bir de koronafobik aşklarımız doğdu psikolojik aşk yetmezliğinden... Sevgi kurtaracak diyordu  dünyayı tüm şairler, kimse inanmadı oysa bilinmez bir bulmacanın sevgisizliğinde yakalandık hep zombilere... Ruhumuzu ve beynimizi temizlesek virüsler bizi teğet geçecek diyor haber bültenleri... 
284 nolu odayı öldürdüler. Bıraktılar ezilen çiçekleri umursamayı.Ambulansı sağa kırdılar önce sonra da sola sapladılar. Oku dediler, aşkı vurdular. Sev dediler, elde sigara yaralar açtılar.  Yeni dünya düzeni için virüsler bile  değişmeyen tek şey değişimdir, deyip  değişime ayak uydurdu.. İnsanlıksa nedense hiç değişmiyordu ilkel benliğinden sıyrılıp.. Tarih tekerrürden ibaretti ve 1920 ispanyol gribi ölümlere ölümler yeni doğumlara gebeydi.

Sabah gittiğin
Gece geldiğin yollar ikiydi
Sen yolları üçledin
Tanımadığımız bir Ebola niyetine..
 Bir Ahmet Kaya şarkısının  şiirsel (Orhan Kotan, Halkların Kardeşliği Adına şiiri) ezgisinde yükseliyor H1N1 100 milyon kişi ölüme bahar var, aşk var diyende...Bütün aşklar kirlenmiş ve aşk kalmamıştı artık stoklarda. Halklarsa susuyor ve coronalar bağırıyordu sokaklarda  yumruklar sıkılı, gözler  pörtlemiş...Ya şa sın  Coronaların kardeşliği... 

Sabah yoluna az geldiğim 
Gece yoluna uz giitiğim 
Seni  SARSa sarsa  içimdeki yara 
tuz bastığım/ sarıldığım 
Üçüncü yolun sonundayım artık 
Cüzzama yoldaş vebam neyse 
Cezama razıyım deyip 
Bir sonraki ölümün adı kalleş olsun diyerek  doğacak bebeğimin adını şeytanın kulağına fısıldıyorum. Yeni düzenin yeni dünyanın coronadan sonraki  ölüm makinası C3ZZAM2 virüsü ve tribal aşk enfeksiyonu bir de çırılçıplak coronalar... 
Vahh lımın, vahhh lımın 
Bırindarım
İçeriden
İçeriden yar içeriden
Kes bağrım ey corona. İçeriden kes ki kanasın kapanmayan tüm yaralarım;  yoksa aşk, virüs tanımaz.. Şimdi sen aşıkları da ayırıyorsun değil mi öyleyse sen de düşesen aşka da belki   göresen aşk nece olur... 

HAKLARIN KARDEŞLİĞİ ADINA 
 "Yeni bir dünya için kardeşler
Yeni bir dünya için bu kavga
Bu kan bu zulüm
Yeni bir dünya için kardeşler
Yeni bir dünya için bu sabır
Bu kin bu sancı
Bu dağlarda vuruldu boyunduruk
Kınalı türkülerin boynuna
Halkların kardeşliği adına
Bu dağlarda deşildi gebe kadınların karnı
Bu dağlarda boğazlandı istiklal-i tam
Oysa namlular daha soğumamıştı
Ekmeğimiz yoktu
Mermimiz yoktu
Bin can ile
Bir umut ektiğimiz
Toprağımız yok
Dağlar gibi yığıldı ölüler
Ve ayaklar altında namusumuz
Lanetlenmiş
Aç çoluk çocuk
Kadınlarımız davarlarımız
Haldan bilmez
Geçit vermez kanlı zilan
Of off offf be
Tifüs ve kanser
Ve siyatik
Difteri
Kalp yetersizliği ülser vesaire
Ve cümle illeti muzır haşeratın
Bir de açlık
Bir de zulüm
Bir de zindanlar
Issız bir uğultudur doğanın padişahı
Fideler cılız
Dağlarda umudun hazin sancısı
Toprağın bağrında tohum
Kan revan içindedir
Ve kan revan içindedir türkülerimiz
Kış günüdür güller açmaz
Dallarda bülbüller ötmez
Can arzular elim yetmez
Vahh lımın
Bırindarım
İçeriden
İçeriden yar içeriden
Kes bağrım yar içeriden
İşte namus
İntiharı düşünür kederinden
Ve bu boş tencerenin
Onulmaz kahrı
Utanır kendi kendinden
Birebir vermeyen toprak
Karasaban
Yaşlı öküz
Sabi sübyan
Aç susuz
Ne giden
Ne beklenen var
Ve dağlarda
Çırılçıplak eşkıyalar

    Orhan Kotan

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?