Varsa yoksa seçim

Varsa yoksa seçim
07-04-2023

Seçim atmosferine girdik, şu anda seçimle kalkıyor, seçimle yatıyoruz.

Aday adayları için de zor bir süreç devam ederken, partiler yarın akşama kadar milletvekili listelerini yüksek seçim kuruluna verecek.

Ve siyasi partiler adaylarını açıklayacak.

Tüm milletvekili aday adayları ellerinden geldiği kadar gerek Batmanda gerekse siyasi parti genel merkezlerinde kendini tanıtı.

“nam olsun kâr olmasın” hesabı ve reklâmını yapan aday adayları da gözümüzden kaçmadı.

Milletvekili aday listeleri Pazar Günü yani 9 Nisan’da Yüksek Seçim Kuruluna teslim edilecek.

Yani anlayacağınız aday adayların zamanları kalmadı,

9 Nisan’a kadar yapacakları tanıtım ve reklamları yapsınlar.

Kesin aday listesi ise YSK tarafından 19 Nisan’da açıklanacak.

Meclis, 7 Nisanda tatil edilecek.

Anlayacağınız 14 Mayıs Gününe kadar bizlerin gündemi hep seçim olacak.

Hem adayları hem basın mensuplarını yoğun günler bekliyor.

***

Dediğim gibi gündem sadece seçim.

Asrın felaketinin üzerinden sadece 60 gün geçti, binlerce insan yaşamını yitirdi, yıkım ve tahribatlar oldu.

Maalesef deprem, gündemin ikinci sırasına yerleşti.

Deprem sonrası toplanan milyarlarca liranın yarısı bile tahsil edilemedi ve ne soran ne de soruşturan var.

Toplanan miktar kamuoyu ile paylaşılmadı.

Ve depremzedeler kaderleri ile baş başa kaldı!

Temel atma törenlerinde ‘ya Allah ya Bismillah’ nidaları ile atılırken, 11 ilde henüz enkaz kaldırma çalışmaları bile yüzde 50 aşamasına gelmedi ama bizler halen siyasi vaatleri dinliyoruz…

Hiç bir siyasi lider çıkıp, deprem önlemleri ile ilgili proje ortaya koyamıyor.

Depremden sonra güya her şey değişecekti aksine hiç bir şey değişmedi, yine yüksek binalar ve fay hattı üzerinde yapılaşmaya izin veriliyor.

Depremzedelere yapılacağı söylenen konutlar bile fay hattı üzerine yapılıyor!

Gerçekten çabuk unutuyoruz ve hiç kimse yarını düşünmüyor.

Biri çıkıyor, emeklilere vaatlerde bulunuyor.

Öteki, din sömürüsü peşinde.

Diğeri, dün söylediğini bugün unutuyor.

Bir diğeri, milliyetçilikten dem vuruyor.

***

Bu halkı gerçekten düşünen kimse yok.

Pazarda soğan olmuş 25 lira, et olmuş 300 lira, kimsenin umurunda bile değil.

Tutmuşlar o kazanacak, bu kazanacak,

yok efendim şu anket bu anket.

Kimse demiyor vatandaş Ahmet, Mehmet, Hasan, Hatice, Fatma, Ayşe bugün karnını doyurabildi mi?

Birileri de çıkıyor “yok efendim et alamıyorsanız ekmek yiyin” diyebiliyor.

Afşar kızı “gerekirse simit yenecek ama bu günler atlatılacak” derken, birileri de yurtdışında alışveriş telaşında…

Bu mesele neye benzedi biliyor musunuz?

“Devrim öncesi Fransa’nın son kraliçesi Marie Antoinette, Paris halkının ekmek dahi alamayacak kadar sefil durumda olduğunu duyduğunda “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” cümlesini kurmuştu.

Yüzyıllar önce Fransa kraliçesi tarafından söylenen bu söz günümüz Türkiye’sini özetliyor.

Halkından haberi olmayanlar seçim telaşına düşmüş, vatandaş ekmek mi yiyor veya ekmek arası simit mi yiyor, kimsenin kimseden haberi yok.

Birileri çıkıyor boynuna kravat, yakasına mendil takıyor billboardlarda boy gösteriyor, olmadık vaatlerde bulunuyor.

Sanki elinde sihirli bir değnek varmış ya da şapkadan tavşan çıkaracakmış gibi atıp tutuyor.

Ama iki ay önce yaşanan depremi kimse aklının ucundan dahi geçirmiyor.

İşte insanoğlunun zayıf tarafı da bu;

Unutmak…

Bakalım 14 Mayıs’ta bu halk kimi unutacak veya kimi unutmayacak, hep birlikte göreceğiz.

Dileğimiz huzurlu bir seçim geçirmek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?