YARINLAR SİZİNDİR

31-03-2017

İnsan kendini kaybetti mi bulması pek de kolay olmaz.

Tembelliğe alışır çünkü zihin, biri yürü demeden yürümemeye başlar.

Bir çeşit komut insanı olur ve bu şekilde yol alır.

Bu bana göre bir yaşama şekli değil, insandan başka bir şeye dönüşme gibi bir şey olarak düşünülebilir.

Çünkü insan diye yaratılan varlığın fıtratına bu davranış tüm yönleri ile aykırıdır.

Lakin modern dünya da bu durum oldukça gelişen bir trend olmaya başladı.

İnsanlar belli vaatler karşılığında, birilerinin yürü demesi ile yürüyor, bundan kesinlikle gocunmuyor ve her hangi bir rahatsızlık duymuyorlar.

Tabi Hep birilerinin yol tarifi ile yürüyenlerin de kat ettikleri mesafe de çok uzun olmaz. Onların yürüdükleri yolun son durağı yol tarifi verenin suskunluğudur.

İster ise kocaman bir sonsuzluğu yol diye önlerine koysunlar, yürü diyerek yürüyenlerin, tarifsiz bir milim gidecek basireti yoktur. Ses duymadıklarında dururlar.

Sağa bakar, sola bakar, öne bakar, arakaya bakar lakin kıpırdayamaz, dururlar.

Bir bebek kadar bile yasaklara ve engellemelere tepkinim gösteremezler.

Oldukları yerde kala kalırlar. Hatta bana göre, onların kıyameti sesin kesildiği o andır.

Ses kesildiği zaman onlar da biterler.

Asla kıpırdama göstermezler, ta ki bir ses duyuncaya kadar; bir yerlerden bir sesler gelmeye başlar. Ses der ki; yürü, yürürler. Dur, dururlar. Konuş, konuşurlar. Sus, susarlar.

Normalde bu durum, insan olarak affedersiniz en onursuzumuzu bile rahatsız eder.

Çünkü yaratılışımız gereği, insan kendi olmak için savaşır.

Hatta bana göre birçok savaşın ve kaosun nedeni, toplulukların başka toplumları kendi karakterine dönüştürme isteğinden kaynaklanmıştır.

Oysa şartsız biat yola düşmüş bu cengâverleri asla rahatsız etmez.

Çünkü onlar böyle bir yola girince kendilerini ve bütün benliklerini yolun başında bırakmışlardır. Onları benliklerinden koparmak çok ta zor olmamıştır.

Sadece Birkaç vaat;

Hiç tatmadıklarınızı, tadacaksınız.

Hiç giymediklerinizi, giyeceksiniz.

Hiç oturamadığınız yerlerde oturacaksınız.

Konuştuklarınızı birileri dinleyecek.

Sizi duyan bazıları alkışlayacak.

Bindiğiniz arabaların kapılarını birileri açacak.

Onlar aslında sizin düşündüğünüzün aksine asla aldanmamışlardır.

Fiyatları o kadardır ve satın alınmışlardır. Bundan ötürü onları değil, kendi düşünce tarzınızı eleştirmelisiniz. İnsanları doğru açılardan değerlendirmeli ve bana göre terimleri reel tanımları ile kabul etmelisiniz.

“Rüyalar ile yaşayanların elde edecekleri tek şey, uyandıktan sonra ellerinde kalan hayal kırıklıklarıdır”

Unutmayın satılmadan hiçbir şey olamayabilirsiniz fakat kendiniz kalma şansına sahipsiniz. Lakin satıldıktan sonra kendinizi de bir daha asla bulamamak üzere kaybetmiş olacaksınız.

Sonsöz'ün Sonsözünü de diyeyim: Yarınlar sizindir, çocuklarınızındır, hayvanlarınızındır, bitkilerinizindir.

Yarınlara sahip çıkın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?