YAŞASIN, YAŞAMAK.

04-04-2016

Neredesin sen, ey hakikat?

Sabırlar çatladı taşlar gibi, aleme uçuyor ruhlar kuşlar gibi, ruhların ardından anaların saçlarına aklar düşüyor, karlar gibi, babaların yüreği yanıyor korlar gibi, mutsuzluklar sarmış yüzleri, uğursuz şeyler gibi, sen neredesin ey hakikat?

Neredesin sen, ey hakikat?

Gelsen çıksan bir yerlerden, yağmur ile gelsen, hava ile gelsen, su ile gelsen, saz ile söz ile can ile canan ile çıkıp gelsen, dikilsen karşısına namerdin, insen bir tokat gibi yüzüne kalleşin, zulmün elinden mazlumu alsan, haksızın karşısına dikilip haklıyı yükseltsen, çocukların yitirilmiş bayram sevinci olsan, yerleşsen batınlara kalsan, huzura erdirsen insanlığı…

Neredesin sen, ey hakikat?

Bülbülün altın kafeste bile dilediği özgürlüğünü dileyen insanı ayrıştırıp, hedefleştirenlere bir şey demeyecek misin? Yüzlerce dilin var olma güzelliğini faşist zihniyetin yüzüne bir tokat gibi bin bir dilde haykırma büyüklüğü insanlığa hediye etmeyecek misin? Senin yarınlarını anlamlı kılacak olan bu çocukların benliklerine mutluluğu yerleştirmeyecek misin?

Sevgili okurlar; selam ve dua ile gününüz aydın olsun diyorum.

Üzerimize üşüşen kara bulutların asla korkutamadığı bir neslin torunlarısınız bunu biliyorum, acılardan bir tarih yazıldı ardımıza, her birimizin yüzünde derin izler var yarınlardan kalan.  Ekmekten çok sevmeyi düşünenlerin var ettiği bir neslin kaybedeceği bir şeyi yoktur.

Çektiği bütün acıların karşılığı değerli olmasından kaynaklanan imtihanın büyüklüğünden başka bir şey değildir. O yüzden yaşananlara isyan asla bir kazanç sağlamaz. Bu yüzden umutlar diri tutulmalı. Mutlaka bir gün güneş ile doğacaktır insanlığın üzerine hakikat.

İnsan;  bir gün gerçeği söyleyecektir ya da mutlaka bir gün söylemeye cesaret edemediği gerçeği duyacaktır.

Gerçekleri yani hakikatleri söyleyenler, onurlu duruşun güzelliğine erenler olarak tarihe yazılacak, duyanlar ise o güne kadar bütün inkârların sebebi olarak mahcup ve mağlup olacaklardır.

Hakikat nedir ve kim söyleyecek diye merak edenler vardır.

Hakikat; insandır, insana saygıdır. İnsanlığa sevgidir, yeryüzündeki bütün varlıklara verilen yaşama hakkına duyulması gerekilen tahammüldür.

Gülü de bülbülü de sevmektir hakikat, dünyayı ve insanlığı ortak bir eksende düşünebilmektir, hakikat. Hakikat yarının çocuklarına bırakılacak bir dünya için verilmesi gerekilen güzel emektir.

Peki, kim söyler hakikati?

Ben insanım diyebilen herkes söyler, söylemeli ve inancım büyüktür, mutlaka söyleyecektir.

Yaşasın, yaşayan insanların aldığı her nefes, yaşasın sıradanlığa kafa tutup, sıra dışı olmayı ilke edinen jonathan’ların varlığı,  yaşasın insanlarda yaşama hakkını sahiplenebilen insanların yüreği ve yaşasın çocukların bayram sevinci ve hep yaşasın çocuklar.

Sevgi, selam ve dua ile…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?