YAZILAR VE YAZARLAR

06-03-2016

Yazarlar yazıyorlar kime, niçin, ne yazıyorlar incelediniz mi?

Ben minik bir araştırma yaptım ne yazdıkları ve niçin yazdıkları konusunda.

Üzüldüm, bocaladım, en azından acı çektim nedenlerini öğrenince.

Yazarların çoğu “Self Tatmin” egolarını, benlik duygularını tatmin etmek için yazıyorlar.

Bir kısmı da şan şöhret peşinde tanınmak ve sınıf atlamak için yazıyorlar.

Pas geçmek istemediğim büyük bir kitle de var ki onların adına inanın utanıyorum “Satılık/Kiralık”lar var ki çıkar ve menfaatleri için yazıyorlar.

İstisnasız daima güçlülerin yanındalar, onlar için yazıyorlar. Çünkü kalemlerini, beyinlerini ve olmayan kişiliklerini bile kiralamışlar ya da satmışlar. Rol ve aldıkları emirler doğrultusunda yazıyorlar. İçinizi okuyor gibiyim. Sorunuza cevap vereceğim.

Yanılmıyorsam sorunuz şu: Peki sen niçin yazıyorsun?

Aslında bu sorunun cevabı yazdığım yazılar olmalı ama en doğru kaynak ve özne yazarın kendisiyle ilkesinden yola çıkılırsa niçin yazdığımı açıklayayım; dünyaya çıplak geldik, sade bir kefenle gitmemek için yazıyorum.

Yazılarımız ömrümüzden daha uzun ömürlü ve kalıcıdır.

Güzel izler ve örnek olabilme adına yazmaya çalışıyorum.

 Okuru ve kitleleri pozitif etkileyip varsa şahsımda güzel değerler ile bilgiler aktarabilmek için yazıyorum yalın ve filtresiz.

Şimdilik bu kadar yeter kendimle ilgili yazma nedenlerim ve açıklamalarım. Belki zamanla detaylara da inerim ama zamanla.

Okurla aramda organik bağlar oluşuyor bunu okurlarımızın yorumlarından anlıyorum hak etmediğim övgü dolu sözcüklerine, yorum tarzlarına layık olabilmeyi, onlara çok şey verebilmeyi ne çok isterdim. Belli bir olgunluğa eriştikten sonra neden olmasın?

Öze dönersek insan için yazmalıyız. Doğruları hür ve bağımsız nitelikte yazmalıyız.

Ancak hür ve bağımsız yazabilme sanatı Ortadoğu ülkelerinde hak getire diyorum.

Kimi yazarlar da kalemşor olmak istemeyip silahşor olmak için yazıyorlar.

İdeolojisi, faşist, sosyalist, komünist fikirler doğrultusunda robotlaşarak yazıyorlar.

“ist” ve “izm” ekiyle biten beşeri ve çürümeye mahkûm, zaman aşımına uğrayabilecek nedenlerle yazanları şahsen ben hiç benimsemiyorum.

Yazarken gönlümüzü, inancımızı, sorumluluklarımızı göz önünde bulundurarak eyleme geçsek okura saygın bir nitelikte yazsak daha sade ve makyajsız olmaz mı diye sorguluyorum. Hatta kendimi bile.

YA-ZI-YOR-LAR. Komut alarak, para alarak. Köle ruhlular, yazarları ve yazılarını açıklamak, sergilemek için çok şey yazmak gerekecek bu evre deşifre evresi değil an gelecek gün gelecek, şartlar oluşacak onları da yazacağım Mehmet - çe, Mert - çe.

Bir gün mutlaka. Yalın ve net olarak. Üstelik belgelerle.

Beğeneceğinizi umduğum bir şiir karalamamla bitiriyorum. Söylemiştim şair değilim olmaya da niyetim yok esintiler olarak kabul edin lütfen. Bu tür karalamalarımı.

 

BEN’DEKİ SEN

Saçlarını taramak isterdim,

Fildişi taraklarla değil

Nasırlı ellerimle

Kaval çalan parmaklarımla.

 

Yalnız ve yalnız

Benim olduğunu haykırmak,

Anlatmak,

İsterdim tüm kâinata

Yakamozlarla

Yıldızlarla

Yağan ilk karlarla

Tükenen son yağmurlarla

Sende ben kimim? Neyim

Bilmem, bilemem.

Ama ben deki sen; Her şeysin.

Sen bunu bilebilseydin

05/03/2016 İstanbul

M. Ekmen

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?