YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

30-11-2018

1-Zanaatkar olmak

2-Eleştirmek

3-Duygusal ve çocuksu olmak

4-Çift kişilik

5-Hayal kurmak

6-Kitaplara aşık olmak

7-Cümle bilgisine sahip olmak

8-Kelime dağarcığı zengin olmak

9-Kendini, herkesi, her şeyi gözlemlemek

10-Yürüyüş yapmak

11-Vizyon yaratmak

12-Rahatlık bölgesini terk etmek

13-İşini planlamak

14-Kendi karakterinizi oynamak

15-Bir şey yapmadan öylece oturmak

16-Tembellikle başlamak

17-Önce kendinizi iyi hissetmek

18-Sesli bir öykü okumak

19-Hedef üzerinde odaklanmak

20-Kendi kendinize konuşmak

21-Yıldızlarınızı ortaya çıkarmak

22-Not tutmak ve onları okumak

23-Düşünmek, düşüncelerinizi dile getirmek

24-Yaşamın ayrıntılarını araştırmak

25-Tehlikeyi göze almak

26-Alışkanlıklarınızı değiştirmek

27-Yöntem değiştirmek-resim yap-

28-Roman okumak

29-Deneylere açık olmak

30-Sinemadan faydalanmak

31-Kahkaha atmak

32-Müzik dopingi almak

33-Haydi canlanmak

34-Fotoğraf çekmek

35-Rüyalarınızı yazmak

36-Mola vermeyi bilmek

37-Nostalji ganimetine başvurmak

38-Geyik muhabbeti yapmak

39-Gereksiz bilgi gerekli demek

40-İnceden yürütmek(çalmak)

41-Oyun oynamak(özellikle kağıt oyunları)

42-Bir dizi izlemek-iyi kötü fark etmez-

43-Çok gezmek

44-Takma kafana tokadan başka diyebilmek

45-Başarı için başarısızlık

46-İstek uyandırmak

47-Cesaretli olmak

48-Dramatize etmek

49-Soru sormak

50-Sosyal destek

 

 

   Yukarıdaki elli yöntem kitaplardan ve gazetelerden seçilmiştir. Daha binlercesi vardır elbette. Düşünüyorum da hangi iş ve çalışma yapılıyorsa geliştirme ile yetiştirme yollarından yararlanılmıştır veya kimilerince hiçbirinin kıymet-i harbiyesi yoktur. Bazıları tarzlarını yaratmıştır, bazıları yöntemsiz yaşamaktadır. Özcesi bireyler arasındaki farklılıklar kadar çeşitlilik göstermektedir üslup meselesi. Gene de bunlara gerekli ya da gereksiz bilgi demeden önce gereksinim duyuyorsanız eğer bir şeylere, belirtmeliyim ki bir filozofun dediğine göre ‘Üslup insandır. ’’

 

   Yaparak yaşayarak öğrendiğim üç tanesini önceleri sıklıkla uygulardım. Biri, kendi kendine konuşmak. Bu, dikkat çekmenin ötesinde yanlış yorumlara yol açıyordu. Öbürü, sesli bir öykü okumak; zamanla vazgeçtim. Yan odada televizyon izleyenleri rahatsız ediyordu. Sonuncusu, düşüncelerinizi dile getirmek; yanlış anlaşılmaya sebep olduğu gibi erken öten horoz konumunda görülüp pişmanlık hissediyorsunuz sonraları. Sanırım en iyisi, takma kafana tokadan başka, mümkünse tabii ki!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?