YİNE OLMADI...

17-09-2018

Nereden başlayacağımı bilemiyorum.

Hasret kaldığımız galibiyete 3. maç sonunda ulaşamadığımızdan mı?

Taraftar ve yönetim arasındaki kaosu, fırsata çevirip Petrolspor’dan altın değerinde 1 puan koparan Gebzespor'dan mı?

Sahada telaş içinde galibiyeti alacağım diye oyun disiplininden kopan oyunculardan mı?

Kadro seçiminde bir türlü istikrarı sağlayamayan teknik heyetten mi?

Yoksa sahada ruhunu rahatlığına tercih eden bazı futbolculardan mı?

Başlayayım bilemedim.

***

Geçen haftalara oranla daha hareketli olan temsilcimiz, 10 kişi kalmış rakibi karşısında biraz daha soğukkanlı olsaydı sonuç daha farklı olurdu.

Ezbere paslar ve doldur boşalt ile heba edilen pozisyonlar, Gebzespor'un ekmeğine yağ sürdü.

Sezon başından beri dile getirdiğim ancak sahada göremediğim kemik kadro olayından ben de vazgeçiyorum. Tersten gidiyorum ve Mehmet Ak hocanın dediğine geliyorum. "Forma asılı başarılı olan alır giyer" mantığından yola çıkıyorum diyeceğim ama o mantıkta bugün sahada yoktu.

Hafta içi kupa maçını izleyenler hatırlar. Karşılaşmanın en çok konuşulan isimleri sağ ve sol bekte görev yapan futbolcularımız değil miydi?

Solda Veysel Karadağ, Sağda  İbrahim İnal  performansları ile dudak ısırtmadılar mı?

Neden lig maçlarında forma şansı bulamadılar?

Hani askı muhabbeti! Kupa ve ligi karıştırmayalım orda rakip zayıftı denilmesin bir zahmet.

***

Oynanan futbol ve ortaya konulan yürek, bu şansı bulmalarına yeterdi bence. Kaldı ki ilk yarıda yenilen gol de sağ bekte görev alan Bedri rakibine "buyur geç" der gibi müsaade etmesi bir tarafa, ağır kalarak rakip oyuncuyu durduramaması golü getirdi. Diğer taraftan hücumda Hasan Ahmet Sarı etkisiz futbolunu bir tarafa bırakıyorum da rakip savunmayı rahatsız edecek koşular bile yapmadı. İlk yarıda bir pozisyon dışında savunmayı zorlamadı bile. Sağ açıkta Emre Bayram çok istekliydi ama nedense hep sıfıra inmenin planı ile topları ezmeyi tercih etti. Allah'tan 2.yarı Samed Kartal sakat olmasına rağmen oyuna girdi de kanat organizasyonlarıyla pozisyonlara girdik. Bir, iki, üç derken Samed'in yine bireysel çabasıyla golümüzü bulduk.

Çift forvet tercihi ile galibiyeti kovalamak doğru ama dediğim gibi bunu yaparken daha sakin ve kontrollü olmak gerekirdi. Tribünlerin baskısı, hocanın kenardaki heyecanı oyuncularda telaşa neden oldu mu? Dersiniz!. Bildiğim bir şey var ki orta alan hücuma bugün katkıda bulunamadı. Halil Aşut çok koşarak katkıda bulunmak istedi ama kaptığı topları hücum bölgesine etkili aktaramadı. Emre Aydın 2.yarının sonlarına doğru galibiyeti getirecek, kalitesini konuşturacak hamleler yapamadı.

***

Takım oyunu çok önemlidir. Sahada oynanan oyun iyi okunmalı. Kulübe bazı şeyleri görmeli ve ona göre hamleler yapmalı. Kadro seçiminde söylememize rağmen gereken hassasiyet gösterilmediği de apaçık ortada. Hoca bazı futbolcular için çok ısrarcı olmamalı. Sen getirmiş ve güvenmiş olabilirsin ama verim alamadığında kenarda oturtmanın bir hata olmadığını bilmesi gerekir. Sahada ruhuyla oynayan futbolcuları el üstünde tutmalı. Mesela Celal Aras'ı farklı bir kefeye koymalı. Bugün savunmadaki hamleleri bir tarafa, hücumda iki kafa vuruşu var ki bir ofsayttan gol sayılmadı, diğeri galibiyeti getirecek top direkte patladı.

Mesela kadroya alınmayan Serhat Özyılmaz için parantez açmak gerekir. Bir futbolcunun kalitesi ortada ise bunu oynatarak görebilirsin. Serhat'ın etkili koşuları, çalımları ve hırsını oynatarak geri kazanabilirsin. Onun nezdinde bu diğer futbolcular için de geçerli.

***

Gelelim en önemli konuya.

Tribünlerdeki kara bulutlar halen dağılmış değil. Yarasalar taraftar grubu ile yönetim ve özellikle Başkan Ekrem Konaç arasındaki bu gerginliğin biran önce bitmesi gerekir. Petrolspor menfaatleri ön planda tutularak gereken yapılmalı. Aksi takdirde bundan zarar görecek olan takım ve dolayısıyla Batman olur. Bunu eminim kimse istemez. Bu tablo her maç öncesi futbolcularda kötü etki yaratır bilinmesi gerekir. İş işten geçmeden adımlar atılmalı. Zaman su gibi geçiyor ve 3.haftayı geride kaldı. Galibiyet hasretimizi 4.haftaya erteledik. Bu gerginlik uzadıkça ve maçlar alınmadıkça takım üzerinde olumsuz bir baskı oluşur. O zaman bu girdap ve kaostan çıkmak güçleşir. En kısa zamanda bu psikolojiden çıkmak ve yol almak gerekir. Bu da ancak arka arkaya alınacak galibiyetler ile olur.

Olur mu?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?